DEPREM DERSLERİ 2

DEPREM DERSLERİ 2

MUSTAFA KIRAÇ

 

Enkazların olduğu her ilin belli noktalarında, ilim için müzelik amaçlı olarak bazı enkazlar bırakılmalıdır. Bugünden doğanlara, deprem gerçeğini hikayesel tarzlarda değil, şahitsel olarak tanıklık olarak öğrenmelerine yardımcı olacaktır.

OTURULMAYACAK BİNALARDAN BİR KISMININ YIKIMI KALABİLİR. BİLİM İÇİN GÜÇLENDİRME DENEYLERİNE LAZIM OLACAKLAR. Bencillik duygusunu aşablimiş, menfaat güdüsünü insani sınırlarda tutabilen ve kapsayıcı ufukla hareket edebilen çalışma grupları için imkan ve rahat çalışma ortamı olacaklar.

TUĞLA SİSTEMİ, YEKPARE MALZEMELERİN BULUNMADIĞI DÖNEMLERDEN KALMA GELENEKSEL BİR MALZEMEDİR. Beton kırılgan, duvar dağılgandır. Daha farklı yöntemlerle betonun güvenirliği belgelendirilip kullanımı sürdürülebilir. Duvar için çok çeşitli tek parça olabilecek malzemeler çoktur. 

ÖNÜMÜZDE YENİ SAĞLAM BİNALAR YAPMANIN YANI SIRA, MEVCUT BİNALAR İÇİN GÜÇLENDİRME SİSTEMLERİNE DAHA FAZLA İHTİYAÇ VARDIR.

güçlendirme işi ile mevcut şehirleri, tazeleme maliyeletinin çok altında teredütsüzlüğe kavuşturmak mümkündür. 

Konu: 2 BİLİM

SINIF SİSTEMİ, ÖĞRENCİ SAYISI'NIN ÖĞRETMEN SAYISINDAN ÇOK OLMASINDAN KAYNAKLI OLUP, TUĞLA GİBİ GELENEKSEL BİR SİSTEMDİR. Bütün mesele öğreten ile öğrenecek olanın buluşmasıdır. Eski'nin buluşturma sistemi, imkanlar itibarı ile ancak sınıf olarak gerçekleşebilmiştir. Bu sistem, yüzde yetmiş hababamlık, yüzde otuz da bilimsel öğrenim olarak yürürlülük hali kazanmıştır. Sınıf sisteminde bilim, hababamlığın ve kişiler arası sorunların gerisine düşebilmektedir. O kadarki, "zorba olma kanka ol" diye bir şarkıya da sebep olmuştur. 

Milyonlarca öğrenciden bahsedilen bir çağdayız. Bu kadar öğrenciyle uzayda çoktan bulunmuş ve yaşam kolonileri kurmuş olmamız gerekirken, elli liradan yirmi beş lira çıkaramayan lise mezunu kasiyere şahit olunmuştur. vb. vb. vb. 

GERÇEKLERİ KABUL ETMEK, ERDEMLİK VE BİLİME NEFESTİR. 

Gerçekleri kabul etmeyi erdemlik değilde, yenilgi olarak algılayacak olanın sözü itibarsızlaşır. O tür bir algı, öne bakıcılık değil, konumculuk, isimcilik ve imaja haps oluştur. Asıl yenilgi, insanlığın yıkılımyla olacak olan yenilgidir. Önemseyiş çapı küçük olanların, genel için isabetli öngörülerde bulunmaları zor olur. Asıl mesele, yol buluş işleri için sabırlı ve düşünceli bir şekilde akıl birliğine varabilmektir. Her marifet ve özelliğin, olması gereken noktada olmasıyla sağlıklı bütünleşme sağlanır.

Bilim, gerçekleri kabul etmekle bilimdir. Aksisi, patinaj'a sebebtir. 

EN YAKIN VE İLGİLİ ÖĞRETMEN EBEVEYNDİR. 

Bir öğretmen, sınıftaki herkesin ilgi dünyasıyla tek tek uğraşmaz. Her öğrencinin iç dünyasıyla ancak ailesi ilgi gösterip oradaki çeşitli çıkmaz ve problemlerine yardımcı olabilir. Bunun için ebeveyne kanuni görevler de yüklenebilir. Öğretmen ile ebeveyn dayanışmasıyla Öğrencinin durum ve gelişim süreci takip edilebilir. Öğrenenin öğretene gittiği değil, öğretenin öğrenene gelebildiği imkanlar doğmuştur. Anında yanında imkanı varken, enerjinin boşa harcanması bilimsel israf olur. 

HER ÖĞRENCİNİN KENDİNE ÖZEL UYGULAMA LABORATUVARI OLMALIDIR.

Teknoloji kitapların yerini çoktan almıştır. Oda da sadece kitaplığın olması çok yetersizdir. Odasında çok çeşitli araç gereçlerin olduğu bir sistem, dehaları ortaya çıkaran sistem olacaktır. Düşünce ve dikkat dağıtıcının olmadığı ve gereken imkanların olduğu ortam, bilgi tohumunun ekileceği en verimli ortamdır. Zaman, imkan ve mekan üçlüsünün bir arada olması, gerçek bilimin nefesidir. 

GENÇ BİR MARANGOZ'UN BİLİM YOLUNDA KARŞILAŞTIKLARI

Kafasında tasarladığı makina için manyetik ve mekanik araştırmalar yaparken, üzerinde çalıştığı makinanın ad olarak devri daim makinası olduğunu internet kafede öğrenir. Geliştirdiği bir çok sistemin aynısıyla karşılaşır. Çeşitli öğretim açıklamaları ile de karşılaşır. Bu açıklamaların altındaki yorumları da okumaktadır. Hemen hemen bütün yorumlarda şu ifadeye rastlar: "teşekkürler hocam sınavım için aradığım şey" vs. Yorumlardaki ortak ifade olan "SINAV" sözcüğü dikkatini çeker. Kendisi icadı için ince ince arayışlar içindeyken, derdi sadece sınav olanları gördükçe şaşkınlık yaşar. O an anlıyorki, amacı sınavı geçmek olanların milyon tanesi, bir tane hayalinin peşinde olanın yerini tutamaz. Daha önce haliç için çözüm bulan o marangoz, daha önce demode olmuşlardan, ışınlamaya kadar kafasında geçenlerin aynıları ile sonradan karşılaşmıştır.

BİLİM YOLUNUN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ, GERÇEK BİLİM RUHLULAR İYİ BİLİRLER. 

Bilim için var olan mevcut sistemler, bilgileri ayı, sınavlarıda köprü konumuna koymaktalar. Sınavı geçene kadar bilgiler dayı'dır. Üretmek için bilginin peşine düşen ile sınav için bilginin peşine düşen arasında hem somut verim farkı olur, hemde medeni duruş farkı olur. 

Hurda bir tren vagonu, sınıf ortamından çok daha iyi iş görmüştür. Bunu bilen bilir. Bilmeyen avucunun içine bakıp araştırabilir. Evde bir oda öğrencinin çalışma vagonu olmalıdır. 

İNSANLIĞIN FAYDASI İÇİN ÇABA GÖSTERMİŞ, GÖSTEREN VE GÖSTERECEK OLANLARA, TÜM İNSANLIK ADINA SELAMLAR SAYGILAR. 

Not: düzeltmedir.

Önceki makalede, "menfaat güdüsünün gayri insani sınırı aşmaması için" diye bir cümle geçer. Doğrusu "menfaat güdüsünün gayri insani sınıra geçmemesi için" şeklinde olacak. 

Düzeltilir.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor