SEYİTHAN KAYA YAZIYOR
24 0cak 2014 tarihinde Doğubayazıt Kaymakamı Karahan Daştan başkanlığından organize edilen 1. Dengbejlık çalıştayı yapıldı. Benimde davetlisi bulunduğum ve Halk Eğitim merkezi Toplantı salonunda gerçekleştirilen bu toplantının amacı; Kürt kültüründe ve Kürt tarihinde mihenk taşı teşkil eden kılamları ve Dengbejlerı yok olmaktan kurtarmak, gün yüzüne çıkarmak ve yaşatmak için Ağustos ayında İshak Paşa Sarayında yapılacak Dünya Dengbeşler ı buluşturma programı için davetlilerden fikir ve öneriler almaktı.
Bu çalıştay çok renkli ve verimli geçti yanı tam anlamı ile hedefine ulaştı. Bu nedenle bu hassasiyetlerinden dolayı sayın Valimiz Dr. Mehmet Tekinarslan’a ve Kaymakamız sayın Karahan Daştan’a halkımız adına teşekkür etmeyi bir borç telaki ediyorum..
Peki Dengbeş kimdir? Dengbejlık nedir? Şimdi bunları kısaca irdeleyelim.
Kürt kültürünün çok önemli bir parçası olan ve Kürt sözlü edebiyatın günümüze kadar gelmesinde önemli rol oynayan dengbêjlik Kürt kültürünün ve Kürt tarihinin en temel kaynağıdır. (Çevkani). Yazının bulunmasına ve yaygınlaşmasına ve daha sonra da diller üzerindeki yasakların kalkmasına kadar önemli misyonu üstlenerek, Medreselerle birlikte Kürt kültürünü Kürt tarihini yanı kısacası Kürtleri yok olmaktan kurtarmıştır. Bu nedenle Dengbejlık ve dengbejler Kürtler arasında istisnai bir yere sahiptirler.
Bilge ozanlar olarak bilinen dengbêjler, Kürt tarihi boyunca belleğinde yer edinmiş önemli olayları destansı kılamlarla insanın ruhunu saran ve etkileyen bir tarzda söylemişlerdir. Toplumsal olayları hep canlı tutup önceki kuşakların bıraktıkları mirası her yeni gelişmeyle beraber bir sonraki kuşağa aktararak yirminci yüzyıl sonlarına kadar süren, gelişmiş bir sözlü edebiyat geleneğini oluşturmuşlardır.
Halk arasında zengin ve etkileyici bir anlatıma sahip, belleği güçlü dengbêjlere değer verilir,dolayısıyla bu işi en iyi yapanlar dengbêj sıfatını alırlar. Bu sıfat daha çok erkekler için kullanılır. Dengbêji özelliklerden kılamlar icra eden kadın sanatçılar olsa da, onlar için daha çok stranbêj (türkücü) sıfatı kullanılmıştır.Ama buna rağmen bir çok kadın dengbêj de vardır.
Çok renkli ve çok lehçeli olan Kürt toplumunda birbirinden farklı kılamlar vardır. Bazı kılamların ezgilerinde,bölgeden bölgeye farklılıklar olsa da, geneli birbirine benzerdir. Bu farklılıklar çoğu zaman her dengbêjin kendine has olan söyleyiş üslubundan ve icra ettiği kılama kattığı dramatik öğelere yer verdiği renkli tondan kaynaklanır.
Geleneksel Kürt müziği tek sesli (monofonik) ve vokal bir karaktere sahiptir. Dengbêjlik ve kılam özellikle Serhat bölgesinde Evdalê Zeynikê ile en özgün halini almış, buradan tüm Mezopotamya coğrafyasına yayılmıştır. Evdalê Zeynikê’den sonra gelen kuşak ,o zamana kadar kılamları belli ezgilerle ve enstrümansız söyleyen dengbêjlerin aksine meyi de kullanmaya başladırlar.
Dengbêj sözcüğünün kelime anlamı; deng ‘ses’, bêj‘söyle’dir Bu kelime, sözün ahenkle icra edilmesini sağlayan kişi anlamında kullanılmıştır. Dengbêjlerin tarihçi rölü olmasıyla beraber sözlü kültürün en büyük temsilcileridirler.
Dengbêjler hikaye anlatıcılığı, ses sanatçısı ya da halk ozanı olarak da biliniyor. Özelikle Cumhuriyet döneminde Kürt dilinin yasaklanmasıyla birlikte kırsal alanlarda dengbêjlik daha fazla rağbet görmeye başladı. Akşamları köy odalarında söylenen klamlar, o dönem yaşanan acıların, sevinçlerin kahramanlıkların günümüze kadar gelmesini sağladı. İşte o acılar Kürtçe müziğin yasaklı olmasından kaynaklı, ev ortamlarında doldurulan kasetlerle elden ele dolaştı.
Dengbêjler farklı coğrafyalarda kendilerini göstermişlerdir. Serhad Bölgesi( Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Muş, Erzurum ve çevresi) dengbêjlerin ana üssü denilebilir.
Dünyada her kültürün çözülme ya da değişime uğraması kaçınılmazdır. Mezopotamya coğrafyası için de aynı şey geçerlidir. 20. Yüzyılın sonlarına kadar da Kürt toplumunda dengbêjler ön planda iken Kürt kültürünün farklı kültürlerden etkilenmesi sonucu homojen ve sentez bir sanat ortaya çıktı. Özellikle metropollere okumaya giden Kürt öğrenciler bu yeni sanatın temsilcileri oldu. Avrupa ya’ göç etmiş önemli Kürt aydınları ve sanatçılar da bu yeni akımdan etkilenmiştir. Kürt toplumunda önemli bir yere sahip olan Mıhemed Şêxo gibi bir sanatçıyı örnek alarak müziğini yapan Ciwan Haco daha sonra modern müziği de içselleştirerek yepyeni bir akım ortaya çıkardı.
Modern müziğin, Kürt toplumun tüm alanlarına yayılırken batı müziği her alanda kendini göstermeye başladı. Bu süreç içerisinde dengbêjlik sekteye uğrayıp farklı müzik dalları ortaya çıktı. 1980’lere kadar süregelen sade dengbêjlik erimeye başlayıp yerini modern müziğe bıraktı.
Kürt müziğinin sade modernite üzerinde kurulu bu zamanları yaşarken bazı organizatörler ticaret amaçlı denggbêjliğe de el atmaya başladılar. Bu amaçla şehirlere, sözde kültürel etkinlikler için getirilen dengbêjler ayak uyduramayıp yok olma sürecine girdiler. Bunu engellemek amacıyla, Doğubayazıt’ta yapılmaya çalışılan bu etkinlik gibi Diyarbakır, Van, Batman, Mardin, Siirt,Şırnak ve Hakkari başta olmak üzere bölge genelinde mala dengbêja (dengbêj evi) açıldı. Bu proje kapsamında, halkın tüm kesimi hem dengbêjleri dinleme imkanı buludu hem de ticaret dışı bir sanatın gelişmesine imkan sağlanmış oldu.
Birkaç Dengbêj Portresi
Ayşe Şan(1938-1996)
Kasım 1938 tarihinde Diyarbakır’da dünyaya gelen Eyşe Şan; Eşyana Kurd, Eyşe Xan, Eyşana Osman, Eşyana Êlî olarak da bilinir. Müzikte “Taçsız Kraliçe” ünvanıyla tanınır. Anne ve baba tarafı tanınmış ve varlıklı ailelerdendir. 1963 yılında ekonomik sıkıntılar nedeniyle sanatın merkezi olarak gördüğü İstanbul’un yolunu tutar. İstanbul’da Kürtçe ve Türkçe konserler verir. ‘Ez Xezalım’ adlı parçasıyla ünlenir,
Şakıro(…-1996):
Evdalê Zeynikê’den sonra en çok tanınan dengbêj. Kürtler arasında güzel sesinden dolayı ‘Kewê Ribat’ ve ‘Şahê Dengbêjan’ olarak anılan Şakiro (Şakir Deniz) kendisi gibi usta bir dengbêj olan ‘Resoyê Gopala’nın öğrencilerindendir. ‘Şakirê Mezin’ ya da ‘Şakirê Bedih’ adıyla da tanınır. Her ne kadar Erzurum Karayazılı olarak bilinse de, aslen Ağrı nın Navik köyündendir. 1959 yılında ailesi topluca Adana’ya sürgün olarak gönderildiğinde genç bir delikanlıdır. 1959-1966 yılları arasında toplam 7 yıllık sürgün hayatından sonra 1966 yılında Muş’a dönen aile, 2 sene sonra yani 1968 yılında Erzurum Karayazıya yerleşir. Günlerce durmaksızın kılam söylemesiyle nam salan en büyük Kürt dengbêjlerinden birisidir.
Evdalê Zeynikê(1800-1913):
Mıstefayê Hesenê Sileman’ın oğlu olan Evdalê Zeynê’nin annesinin adı Zeynê’dir. ‘Kürtleri Homerosu’ olarak nam salan Evdal, 1800’lü yılların başında Ağrı Tutak’a bağlı Cemalwerdi köyünde dünyaya gelmiştir.
Meyrem Xan(1904-1949):
Mihemedê Ehmedê Botînin kızı olan Meryem Xan, 1904’te Şırnak’ın Dêrgol köyünde dünyaya geldi..
Miradê Kinê (1943-1984)
Miradê Kinê, ya da halk arasında yaygın olan ismiyle Mirado 1943 yılında Batman Gercüş’e bağlı‘Gera Cehfer’ köyünde gözlerini dünyaya açar.
Bekirê Îdirî (1945-……)
Bekirê Dengbêj, Iğdır Ovası’nın ‘Alûtê’ (Yüzbaşılar) köyünde 1945 yılıda doğdu.
Zulkufê Qado(1959-……)
Asıl adı Zülküf Korkmaz olan Zulkufê Qado 1959 yılında Erzurum Tekman’a bağlı ‘Goma Qilê’ de doğmuştur.
Birahîmê Newrozî(……-2001)
Birahîmê Newrozî ya da halk arasında ‘Xalê Birê’ olarak tanınan usta dengbêji, İran Urmiye kentine bağlı Conî köyündendir.
. Salihê Qûbînî (1949-…)
Dengbêj Salihê Qûbînî, Xerzan (Garzan) yöresinin önde gelen dengbêjlerinden birisidir. Asıl adı Mehmet Salih Yorulmaz olan Qûbînî, 1949 yılında Siirt Kurtalan ilçesine bağlı ‘Eyndarê’ (Ağaçlıpınar) köyünde doğar
Resoyê Gopala
Resoyê Gopala da diğer bütün dengbêjler gibi ekonomik sıkıntılara boyun eğmiş, hayatının son demlerinde Türkiye metropollerinde, Denizli ve Manisa gibi şehirlerde açlık ve sefalet işinde yaşadı. Buralarda ölmek istemez, köyü Gopala’ya döner 3 yıl sonra da bu köyde hayata gözlerini yumar.
KAYNAKLAR:1-Barış ÇİÇEK Berivan- BOZKAYA Dengbeşler ve dengbejler tarihi önemı
2- İnternet yazıları.
SEYİTHAN KAYA
BAĞIMSIZ DENETÇİ
MALİ MÜŞAVİR
DOĞUBAYAZIT