Yapılan açıklamalara bakılırsa genel seçimler öncesi Türkiye Kürtlerinin geleceği konusunda önemli kararların alınacağı anlaşılıyor. Bu konuda verilen mesajlar Abdullah Öcalan mahreçli olduğu için daha inandırıcı kabul ediliyor.
O sebeple yakın bir zamanda hayatımızda ne gibi değişiklikler olacağı konusunda herkes büyük bir merak içindedir. Kamuoyunda özü ve sözü doğru olarak bilinen Sırrı Süreya Önder'de bu havadisleri teyit edince, yıllardan beri demokrasi ve insan hakları sıkıntısı yaşayan Kürtlerin bu konudaki heyecanlı beklentisi had safhaya çıkmış bulunuyor.
Bir taraftan Kürt temsilcisi durumundaki HDP, bir yandan da Kürtlerin önemli bir kesiminin desteğini alan AK Parti, çözüm konusunda anlaşma sağlandığını zımnen olsa bile ifade ettiklerine göre, bu anlaşmanın ne olduğu ve neleri kapsadığı konusundaki açıklamalar ya da sinyaller merakla bekleniyor.
Çünkü taraflar olarak bilinen AKP ile HDP, bu kere sağlam ve inandırıcı görünüyorlar. Zaman zaman her iki taraftan aynı hassasiyetin gösterilmemesi konusunda bazı itirazlar olsa bile meselenin özünde bir anlaşmaya varıldığı kesin görünüyor. İki partinin de nerede ise Kürtlerin tamamını temsil ettiği nazara alındığında iyi şeylerin olacağı tahmin ediliyor.
Kabul etmek gerekir ki AKP, kuruluşundan bu yana Kürtlerden yüksek oranda bir destek görüyor ve yıllardır bu destek devam ediyor. Aynı şekilde AKP, Türklerin de çoğunluğunu temsil ettiği için Kürt meselesinde, AKP'yi diğer partiler gibi değerlendirmek yanlış olur.
AKP niye Kürtlerden ilgi görüyor? Çünkü hem demokratik ve özgürlükçü taahhütlerde bulunduğu için, hem de dindarlığı ön plana çıkararak din kardeşliğine vurgu yaptığından dolayıdır.
Kürtler ise, öncelikle ileri demokrasi ve insan hakları gibi temel özgürlükleri istemekle birlikte aynı zamanda inançlarının da teminat altına alınmasını istiyorlar ve bunu da ancak AKP'nin yapabileceğine inanıyorlar. O nedenle AK Parti ile Kürtler arasındaki yakınlıkta inancın rolü çok önemlidir.
Öte yandan AK Parti, bir süreden beri aday tespitlerini yaparken aşiret ağalarını tamamen devre dışı bırakmıştır. Milletvekili, belediye başkanlığı ve meclis üyeliği listeleri sıradan vatandaşlardan oluşturuluyor. Aşiret ağaları devre dışı olunca bu kere kimse aşiret üyelerine baskı yapma gereği duymuyor, aşiret ağaları da ister istemez tarafsız kalmak zorunda kalıyorlar.
Partinin bu uygulaması halkı aşiret ağalarının baskısından kurtardığı için, dolayısıyla ağalar da müdahil olma gereği duymuyorlar. Dolayısıyla Kürt seçmeninin büyük çoğunluğu yıllardan beri ilk kez AK Parti döneminde kendi iradeleriyle oy kullanmaya başladı.
AK Partinin bu ince taktiği vatandaşlar arasında beğeni kazanmışa benziyor. O sebeple AKP her seçimde Kürtlerden hatırı sayılır oranda oy alıyor. Nitekim bu durum Doğu ve Güneydoğuda AKP'yi HDP' nin tek siyasi rakibi yapmıştır.
Bu da gösteriyor ki Barış Süreci artık meyve vermeye başlayacaktır. AKP cenahında zaman konusunda bazı aksamalar olsa bile, 2015 seçimleri öncesi bir takım iyi şeylerin olacağı kuvvetle muhtemeldir.
Beklenen iyi şeylerin başında da İLERİ DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARININ, Kürtlerin temel isteklerini kapsayacak şekilde uygulanmasındır. Çünkü Demokrasi ve İnsan Hakları tam olarak uygulandığında mevcut sorun ve sıkıntılar da büyük oranda giderilmiş olur...