DARBELERE FERYAT DOĞUBAYAZIT?

DARBELERE FERYAT DOĞUBAYAZIT?

Yaşar OLGUN

Yaşar OLGUN

         27 MAYIS 1960 darbesi:

         Daha ilkokula başlamamışım; havada pırpır tayyare, durmadan aşağıya kağıtlar atıyor.

Mahallenin ileri gelenleri bahçemizde toplanmış, kerpiç duvar dibine çökmüşler, gözlerinden yaşlar akıyor, ben olayı anlamadığımdan babamın elinde tutuğu kağıdı sordum.

Evladım Askerler Ankara´ya çökmüş, darbe yapmışlar. Darbenin ne olduğunu bana anlatmaya çalışıyordu .Ben de babama bu kağıdı saklayalım, ben okumaya başladığımda onu okurum. dedim.

         Yıllar geçtikçe 60 darbesinin Doğubayazıt´ta Dillerden düşmeyen gerçek  izleriyle büyüdüm.

Aklımda kaldığı kadarıyla; Büyük Siyasetçi ve çeşitli bakanlıklar yapmış, H.Celal Yardımcı tutuklanmış, onun bakanlığı döneminde açtığı Sanat Okulu kapatılmış, İlçe Parti Başkanı Mustafa ÖZDEMİR göz altına alınmış, İlçenin civanlarından Kazoye Seltenet i(Kazım TOKTAŞ) içindeki nefretle sokağa çıkarak ?Ben Bu ordunun, bu hükümetin anasını s??dediğinden yakalanıp nezarete atılmış, Onu kurtarmak için esnaf bir plan yaparak,  Ordiyo Şilo (Ordu EREN) ile Hikmet TURAN´ın dükkanları karşıya olduğundan Kazoye Selteneti´nin  kendilerine küfür ettiğini karakol komutanına iletirler. Karakol komutanı öyle olmasa da insafa gelerek; bunu kabul eder ve tahliye eder. Daha sonra nice yıkımlarla?

12 MART 1970:

Aydınların kıyma gibi kıyıldığı bir darbe; yüksek tahsil yaparak önemli meslekler edinen Doğubayazıt´ın beyin takımı, bu darbe ile esir alınmıştır.

Hayatlarının taze çağında, karıncayı bile incitmeyen, tek suçları fikirlerini özgürce ifade etmeleri olan; İsa GEÇİT, Bahattin ERYILMAZ, Erdoğan TEOMETE, Mehmet  KARAHAN, Mele Zahir, Cengiz ÇAMLIBEL, Mehmet ÇAMLIBEL ve ismini sayamadığım yüzlercesi Diyarbakır cezaevinde insanlığın yüz karası işkence ve yaşam koşullarında, hayatları zehir edilmiştir.

12 EYLÜL 1980:

Doğubayazıt´ta iftiraların en yoğun yaşandığı bir darbe olmuş, yukarıda ismini zikrettiğim aydınlara ilave olarak; Müslüm DEMİR, Reşat ALDOĞAN, Hasan SARI, Cengiz ŞAHİN ve niceleri Erzincan Cezaevi´nde tutuklu kalmış, tarif edilemez muamele ve işkenceler görmüşlerdir.

Darbe ile birlikte; Cengiz ÇAMLIBEL, Nizamettin KAYA, Abdülkadir AKEL, Selami AYTAÇ başka ülkelere sığınmışlardır.

Meslektaşım Müslüm DEMİR, birlikte komşu olduğumuz lise lojmanlarından, pijama katına, yatağından alınarak; çocuklarının gözü önünde olmayacak hakaretlere uğrayarak tutuklanmış, tutukluluk süresinde istiklal Marşı´nın 2 kıtasını Kürtçeye çevirmiştir. Babası koyunlarını satarak rüşvet verip, tahliye ettirmiştir.

Tahliye olduğunda Doğubayazıt´ta birlikte dolaşırken ne zaman asker veya polis görse köşe bucak saklanır ve o tramvayı üstünden atamamıştır.

Bir parantezde Fevzi YARDIMCI´ya açmak istiyorum. Doğubayazıt´ta lise olmadığından Erzurum Lisesi´ni birincilikle bitirmiş, kazandığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Mezun olduktan sonra 12 Mart darbesinde arananlar listesinde olduğundan 10 yıl firari hayat yaşamış ve genç yaşta hayata veda etmiştir.

Yazılacak, anlatılacak çok şey var. Kısaca bir anekdot oldu.

Şuna dikkat çekmek istiyorum; tutuklanan bu aydınlar cezaevlerinde gördükleri işkence ve yaşam koşullarından dolayı hayatlarının baharındayken aramızdan göçüp gittiler. Hepsini Rahmetle anıyorum.

Dünyada darbelerin anası, eli kanlı katil Amerika´dır. Kahrolsun Amerika ve İşbirlikçi uşakları.

NOT:Değerli kardeşim ve meslektaşım Abdullah KARADUMAN´ın  yazdığı ?DOĞUBAYAZIT?  kitabını defalarca heyecanla okudum.Verdiği emekten dolayı kendisini kutluyorum.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor