Tarih: 01.07.2021 23:48

DAHA NELERİ VAR BİZİM AĞRI’NIN

Facebook Twitter Linked-in

Bilindiği gibi Ağrı gariptir, kimsesizdir, halkı duygusal dertemizdir, yapılan vaatlere ve yalanlara çabuk kanmaya müsaitler. Ağrı iller arasında geri kalmışlığını şimdiye kadar hiç bir ile kaptırmayıp, tam gaz geride kalarak hep maratonun sonunda kalır.

               Seçim zamanı yapılan vaatlere bakarak, gider oylarını kullanırlar. “öncekiler yapmadı, bunlar mutlaka bir şeyler yapacaklar” hayali ile yaşar dururlar. Ama ne yazık ki, hayalleri hep kursaklarında kalır.

               BEŞİ BİR YERDE GİTTİ DE NE OLDU?

           Bundan önce ki, seçimlerde Ağrı tercihini yaptı. Beş milletvekilini aynı partiden seçtiler ki, Ağrı’nın derdine derman olsunlar, diye. Ama ne yazık k i, yine olmadı. Yanı beşi bir yerde de Ağrı’lıların derdine derman olamadılar. Onlara verdikleri vaatleri tozlu raflara kaldırdılar, Ağrı’lıları kendi kaderlerine terk ettiler. Arada bir hala hatırın kalmasın, misali gelip o güzelim endamlı boylarını gösterip, bekleyin her şeyi yapacağız, deyip gittiler.

             Verdikleri vaatler arasında, bizim gazetenin sembolu haline gelen, her zaman yazmaktan bıkmayan, usanmayan dile getirilen, “Ağrıdağı üniversitesinin kurulması, Yazıcı barajı, Gürbulak sınır kapısının açılması ki, bu Ağrı ve yöresinin büyük ekmek teknesiydi, Doğubayazıt’ın il olmas ki, hiç bir siyasi Doğubayazıt’ın il olmasını istemedi ve istemeye de niyeti yok, bunların arasında Doğubayazıt’lı seçilmiş parlementerler dahil olmak üzere.” Yaparız, yaparız, dediler ve çekip gittiler. “daha neleri var bizim Ağrı’nın.”

                     EKREM ÇELEBİ’DEN, SAVCI SAYAN’A

                      Bu sıralar  Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi başladı müjdeler vermeye, gerçi seçimden evvel “sizlere müjdem var, bekleyin göreceksiniz” dedi ve verdiği müjde değil, sanki Ağrı’ı için bir hayal oldu. Şimdi de, yine bir müjde ile sahaya çıktı, Ekrem Çelebi, neymiş ona biraz değineyim.

               Bırakın Türkiye, Ağrı artık müjdeler ili oldu. Şimdi Ekrem Çelebi’nin verdiği müjdeye bakalım. Yok, yok gümrük açılmayacak, Ağrıdağı üniversitesi kurulmayacak, yazıcı barajı yerinde sayacak, hele, hele Doğubayazıt hiç mi, hiç olmayacak.

      Şimdi altın bulunmuş,  Diyadin Mollakara’da Koza Altın tarafından  piyasa değeri 1.2 milyar dolar olan, yirmi ton altın 2.8  milyon dolar olan, 3.5 ton gümüş tespit edildiği söylendi. Ve hatta bir kaç bakan gelip açılışını bile yaptılar, inşallah başkalarına peşkeş çekilip, altın aramak için her yeri darmadağın etmezler.

          Bu tür müjdelere aslında şerbetli bir iliz. Genellikle bu müjdeler hep seçim öncesi verilir. (acaba erken seçim mi varda müjdeler Ağrı’ya gelmeye başladı?)  diye düşünüyoruz.Bekliyip göreceğiz, bu müjde ne zaman gerçekleşecek. Hep birlikte göreceğiz.

            Daha neleri var bizim Ağrı’nın.

Hele Ağrı’nın bir belediye başkanı var ki, değmeyin. Gün geçmiyor ki, pot kırmasın, Ağrı’yı yüceltiyim derken, yerden yere vuruyor. Tiftikli kepini takar, ayakları üşümesin diye, o biçim botlar giyer,  kalınca giyinir, eline kaptığı gibi bir kaç poşet ekmek, garibanın kapısına dayanır, ekmeği verirken şov yapmayı ihmal etmez, gariban ve masum çocukları etrafına toplar ve megastarlar gibi poz verip resim çeker ,sanki iyi bir şey yapmış gibi birde  sosyal medyada yayınlar.

                Kendisini tanımam,  eğer başarılara imza atmış olsaydı, mutlaka tanışma fırsatım olurdu. Bildiğim kadarıyla eleştirilere hiç mi, hiç açık değildir. Olsun buda kabülumuzdur. Daha evvel bir kaç dönem Ağrı Milletvekilliğini ve hatta bir dönem Sağlık Bakanlığı bile yapan,  Doç.Dr.Yaşar Eryılmaz’ı bazı konularda eleştirmiştim. Bir ortamda Yaşar abi ile bir araya geldik, sağ olsun saygıda kusur etmeyerek yanıma geldi, kucaklaştık, hal-hatır sormalar, o ara yalakanın biri yanımıza varıp, Doç.Dr.Yaşar Eryılmaz’a “abi bu şahıs seni çok eleştiriyor,” deyince, Yaşar abi okkalı gibi bir laf kendisine tokat gibi yapıştırdı, “sevgili kardeşim gazeteciler bizleri eleştirmeseler, biz hatalarımızı nasıl anlarız, tabi ki, haklı yanları olduğu zaman eleştirme hakları vardır” deyince zat yanımızdan uzaklaştı. Bunu da bilgilerinize sunarım.

                         Ancak çoktandır, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’a sormak istediğim bir kaç soru var, hatta bunları yalınız ben sormuyorum, Ağrı halkının haklı olarak sormak istedikleridir:

          “1- Karla mücadelede sınıfta kalmışsın.

             2-Ağrı’nın yolları köstebek yuvası gibi, her taraf çamur deryası, bir türlü temizlenmeyen yüz karası.

               3-Poşetlere bir kaç ekmek koyup, insanlara dağıtıp, onların onuru ile oynayıp, resim çekip poz vererek, bunun için mutlumusun?

                 4-Şehir içi ulaşımda da sınıfta kalmışsın.

                  5-Hastanede yeterli sağlık çalışanı yok, denecek kadar az, bunun için ne çaba sarfettin?.

                   6-En pahalı doğalgazı kullanan Ağrı halkı için çıkıp tek kelime etmedin.

                    7-İş istihdamında katkıda bulunacak hiç bir şey yapmadın.

                     8-Eba için internet  ve tablet ihtiyacı olan öğrenciler için ne yaptın?.

                     9-Diyarbakır’a yürüyecektin, Diyarbakır’a yürüyüp şov yapacağına öncülüğü Ağrı’ya versen olmaz mı?.

                    10-Ağrı Türkiye’nin en geri kalmış illeri arasında son sırada koşarken, sen Ağrı için şimdiye dek ne yaptın?.

                     11-Tüm Ağrı’lıların tarafsız ve dürüst Belediye Başkanı oldunuz mu?.

                      12- Nuh’un gemisi Ağrıdağı’nın tepesinde dururken, sen neden Nuh’un gemisini başka taraftan aramaya kalkıyorsun ve sosyal medyada alay konusu olmayı tercih ediyorsun?.

                       13-Şimdi Ağrı halkı sana soruyor Savcı Sayan, Öncülüğünüz Diyarbakır’a yürüyüpte şov yapmak mı, yoksa yığınla olan Ağrı’nın sorunlarını çözmek mi?..”

                         Savcı Sayan, sakın ha! Deme iktidar bizde değil ki, ne yapabilirim?  İktidar sende hatırlatırım, sen artık CHP’li değilsin, karıştırmayasın.???

                    “Daha neleri var bizim Ağrı’nın” lafına gelince okurlarım olayı çözmüşlerdir ama, yinede ayrıntısına gireyim.

                   80’li yıllar da Ağrı’lı bir türkücümüz vardı, yanılmıyorsam adı Cengiz Bulut’tu bir kaset o zamanlar çıkartmıştı, bir türküsü vardı,  . Ağrı’nın içinde çiçekler açar, çiçeğin kokusu aleme saçar, insanın güzeli Ağrı’da çıkar. Daha neleri var bizim Ağrı’nın..

              Ben de diyorum ki, Ağrı’da  aş yok, iş yok, hayvancılık dibe vurmuş,tarım sizlere ömür, sanayı sıfır Ağrı’nın sokakları çamurdan, savrulur tozu her yandan, Ağrı’nın temiz kalpli insanlarını kandırırlar. Daha ne beceriksiz siyasiler çıkar bizim Ağrı’da.

                Başkan Yıldız Acar

               Birde bizim Doğubayazıt Belediye Başkanı Yıldız Acar’dan biraz söz edeyim. O da kendince bazı konularda başarılıdır, bunu takip ediyoruz ancak ne var ki, Başkan Yıldız Acar nedense telefonlara bakmamak gibi bir huyumu var, yada tanımadığı numaralarımı açmıyor? Bazı konularda kendisi ile görüşmem gereken konuları konuşmak için kaç kez aradım, ama ne kerametse ne telefonlarını açtı, nede geriye dönüş yaptı. Sayın Başkan, siz bir yerin mülki amirisiniz, telefonlarınızın sürekli açık olması gerekir, yoğunsanızda bırakın yardımcılarınız baksın, desem kötümü demiş olurum.???

                     BAŞARILAR DİLİYORUZ SEVGİLİ YEĞENİM

           Yeğenimiz Avukat Aytuğ Aladağ İstanbul’da yaşıyor. Genç olmasına rağmen başarılı bir çıkışı var, sağ olsun beni ihmal etmez, ara da bir gelir, Kadıköy sahilini turlar ve dertleşiriz. Dedim ya! Genç olmasına rağmen bilgi ve birikintisi fazladır. “Valla amca ne yalan söylüyeyim, arada bir gidip gelsem de, Doğubayazıt’lı olmaktan gurur duyuyorum, nereye gitsem, nerde bir konuşma geçse illa ki, Doğubayazıt’ın ismi geçer. İyi ki, Doğubayazıt var, iyi ki ben Doğubayazıt’lıyım.” Her kes senin gibi düşünmüyor be yeğenim, Doğubayazıt’lı olmak  tabi ki, bir ayrıcalıktır. Dedim.

       “Bizde malzeme çok, siz rahat olun” bunu artık kendime bir sembol olarak seçtim.Bazılarının bilgisi olsun, diye her yazımın altına bu sloganımı koyacağım.

                   BAŞKAN ASLAN’IN ACISINI PAYLAŞIYORUZ

        Ağrı Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sevgili ağabeyimiz Aleaddin Aslan’ın biricik eşi, dünyalar kadar bizim için kıymetli olan yengemiz, Türkan Aslan’ı kaybetmenin derin acısı içerisindeyiz. Bu vesile ile Aslan ailesinin acısını paylaşır, sevgili yengemiz Türkan Aslan’a Allahtan rahmet diler, mekanı cennet olsun.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —