CORONA denen illet ile aramıza, koyduğumuz zorunlu mesafe sonrası,içinde bulunduğumuz sosyal izolasyon sürecinde zati alileri ile sürdürdüğümüz uzaktan eğitim sayesinde her gecen gün yeni bilgilendirmeler ile yüzleşiyoruz
Peki bu bilgilendirme sürecinin erken evresinde neleri öğrendik neler ile yüzleştik derseniz;
Öncelikle; kendisi havada asılı kalmasa da hayatimizin pek çok rutinine ister istemez veda ettirip nasıl bir geleceği yaşayacağımızı merak edercesine havada asılı vaziyette bıraktı hepimizi.
Fakirleri değil zenginleri doyuramadığımız için her 10 saniyede 1 bebeğin açlıktan öldüğü gerçeğini bebekleri ve çocukları hedefine almayarak hatırlattı örselenmiş vicdanlarımıza.
Yaşadığımız dünyada 3 milyar insanın evinde lavabosunun ve suyunun olmadığı acı gerçeği ile yüzleşerek; enfekte olmamanın en etkili yolu olan el yıkamayı her gün en az 5 kez 20 saniye kuralına da uyarak pratize ettirdi bizlere.
Orjinijin Çin kökenli olması; başımıza ne musibet gelirse bunu sorumlusunun mutlaka dış mihraklar olduğu tezimizdeki haklılığımızı bir kez daha kanıtlamış oldu.
Virüsün bilhassa boğazımıza, burun mukozasına ve gözümüze tutunarak enfekte ettiği gerçeği bilim insanları tarafından ısrarla vurgulanmasına rağmen önlem olarak tuvalet kâğıdı stoklamış olmamız acaba İDRAK YOLLARI ENFEKSIYONU mu geciriyoruz? sorusunu getirdi akıllarımıza.
Elimize, dilimizde, belimize sahip olmayı bir türlü beceremedigimizi hatırlatırcasına öncelikle elimize mukayyet olmamızı ve her şeye temas etmememiz gerektiğini
öğretti bizlere.
Çok oturanın değil çok gezenin corona olacağını öğrendik. Bu bilgilenme sayesinde; çok gezersek "mayıs" olarak da adlandırılan covit 19 içerme ihtimali yüksek olan hayvansal kaynaklı organik atıklara basabileceğimiz yönündeki anonim bilginin doğruluğunu da teyit etmiş olduk.
Sosyal izolasyon surecinde esiri olduğumuz tv kanallarının özellikle sabah kuşağı programları sayesinde beyin enfeksiyonuna maruz kalabilme ihtimalinin coronoya yakalanma riskinden daha fazla olduğunu öğrenmiş olduk.
Toplum olarak bir türlü kabullenemediğimiz değişim olgusuna karşı gösterdiğimiz direnci, covit 19 'un mutasyonunu hacı yolu beklercesine dört gözle bekleterek tolare eder hale getirdi bizleri.
Bir malın fiyatı düşünce talebinin artacağına dair temel talep kanununun her
koşulda geçerli olmadığını düşen akaryakıt fiyatlarına rağmen boş kalan benzin pompaları ile ispatlamış oldu.
Adilne davranarak; zengin fakir, zalim mazlum ayırmaksızın tüm insanlığı hizaya getirerek adalet olgusunun vazgeçilemez olduğunu hatırlattı bizlere.
Kibir ve egosu zirve yapan etrafımızdaki yürüyen tanrıları da enfekte ederek onların da her fani gibi virusun hedefi olabileceğini gösterdi.
İnsani vasıflarını yitirmiş yaratıkları da enfekte ederek, insandan hayvana bulaşabilme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlattı tüm bilim insanlarına
Belirsizliğin hakim olduğu bir süreçte geleceği kurgulamaksızın anı yaşamanın önemini kazıdı zihinlerimize.
Israrla direnç gösterdiğimiz sosyal izolasyonun nasıl olması gerektiğini 1 milyar 350 milyon nüfusuna rağmen en iyi pratize eden Hindistan örneği ile bizleri yuzlestirerek daha iyi kavramamıza vesile oldu.
Yaşattığı sosyal izolasyon sayesinde eşimizin ve çocuklarımızın da muhabbet ehli olduğunu fark ettirdi bizlere.
Son bir hatırlatma; Corono ile uzaktan eğitim süreci enfekte olmamak dışında bir sınav içermediği için, 11 marttan önceki müfredattan sorumlu olmayacaksınız.
9293,99%2,90
34,48% 0,06
36,42% 0,23
2953,86% 0,65
4949,95% 0,45
Ağrı
21.11.2024