Sahip olduğu mera ve yaylalarıyla hayvancılığın yaygın yapıldığı Ağrı, yaz aylarında çok sayıda göçere ev sahipliği yapıyor.

Hayvanlarını otlatmak için Taşlıçay ilçesindeki 2 bin rakımlı Sinek Yaylasına çıkan yaylacılar, zorlu doğa koşullarıyla mücadele ederek geçimini sağlıyor.

Elektriklerin olmadığı, ulaşımın güçlükle sağlandığı ve zorlu doğa şartlarının hakim olduğu yaylada sabahın ilk ışıklarıyla uyanan erkekler, koyun ve kuzularını otlatırken, kadınlar da koyunları sağarak yaklaşan kış mevsimine hazırlık yapıyor.

Yaylada kaldıkları süre boyunca doğayla iç içe, teknolojiden uzak yaşayan göçerler, kışın beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için koyunlardan sağdıkları sütle peynir ve yağ üretiyor.

- Koyun yününden çeyiz hazırlığı yapıyorlar

Yayla mesaisinde ağır yüklerin birçoğunu omuzlayan kadınlar, günlük sağım ve yemek işlerinin yanı sıra yeni yuva kuracak çocukları için de hazırlık yapıyor.

Yaylada büyük emeklerle besledikleri koyunları kırkan göçer kadınlar, daha sonra yünleri buradaki buz gibi akan derelerde yıkıyor.

Suda yıkadıkları yünleri ellerine aldıkları tahtalarla temizleyen fedakar kadınlar, ardından kuruması için yünleri asıyor.

Dünya evine girecek çocuklarına destek için iğne ve ipliği eline alan göçer kadınlar, kıl çadırlarda büyük özveriyle el emeği göz nuru çeyizlik yastık, yorgan ve yatak yapıyor.

- "Yaylalarımız çok güzel ve buralarda memnunuz"

Kadınlardan Kübar Özcan, yaptığı açıklamada, hayvancılık yaptıklarını ve uzun yıllardır yaylaya geldiklerini söyledi.

Yaylada yaşamın zorlu geçtiğini, ancak doğada huzur bulduklarını ifade eden Özcan, şöyle konuştu:

"Çok şükür yaylarımız çok güzel ve buradan memnunuz. Hemen hemen 20 yıldır bu yaylaya geliyoruz. İnsanın huzuru olunca yaylada yaşamak güzeldir. Geçmişte yaylada yaşamak zordu ama şimdi zor değil. Yaylada koyunlarımızı sağıyoruz, sütü makineye çektikten sonra peynir yapıyoruz. Bazende mandıraya peynir veriyoruz."

Özcan, tandır yakıp ekmek pişirdiklerini belirterek, günlük işlerin yanı sıra kış hazırlıklarını da yaptıklarını dile getirdi.

Yoğun işlerinin arasında yeni yuva kuracak çocuklarını da ihmal etmediklerini anlatan Özcan, "Çocuklarımızın çeyizi için yatak yaptık. Çocuklarımızın düğünü olduğunda bu yatak ve yorganları kullanacaklar. Yün mesleğini annemizden öğrendik oda ninelerimizden öğrenmiş. Her zaman bu mesleği devam ettireceğiz. Kızlarımız ve gelinlerimiz de bizden öğrenecekler." diye konuştu.(aa)