ÇANAKKALE RUHUNA BU GÜN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR.

SEYİTHAN KAYA

Kültür-Sanat 16.03.2025 08:00:00 0
ÇANAKKALE RUHUNA BU GÜN  DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR.

‘’Asım’ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek"

(Mehmet Akif Ersoy)     

Tarihin gördüğü en büyük başarılardan biri 18 Mart Çanakkale Zaferi… 

O muhteşem zaferin üzerinden tam 109 yıl geçti. 18 Mart günü büyük bir zaferle tarih yazan ve bu günleri Bize hediye eden kahraman ecdadımızı,  rahmet ve minnetle anıyoruz.

Çanakkale savaşı, 1.Dünya savaşı içinde 3 Kasım 1914- 9 Ocak 1916 tarihleri arasında Çanakkale Boğazında cereyan eden savaşlara verilen addır.

Çanakkale savaşları, Türk Harp tarihinin bir sayfası veya birinci dünya savaşının yalnız bir parçası değil, başlı başına muazzam bir olay veya dünya tarihinin dönüm noktalarından muhakkak biri ve belki en önemli bir sahnesidir

Bu sebepledir ki, Çanakkale' nın ehemmiyet ve azameti aradan bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen azalmamış, bilakis bu ehemmiyet zamanla artarak devam etmiştir.

Ancak bunu da üzülerek ifade emek gerekir ki, bu boyuta ki büyük bir savaşın ve zaferin hakkında ciddi bir çalışma yapılmamış ve konu hakkında ki arşivler henüz açılmamıştır. 

Habrb-ı Umumi denilen Birinci Dünya Savaşında tarafsız kalmamız durumu var iken bu tarafsızlık, o müthiş harp sonunda Türkiye’yi Balkanlarla Yakın Doğunun en güçlü devleti haline getirebilecek iken tarihte üç kafadar olarak bilenen Enver, Talat ve cemal paşalar çılgınlıkları ile dünyanın en güçlü devletlerin ve orduların karşısına bir emri vaki ile orduyu savaşa soktular. 

Savaş boyunca Ordumuz, Galiçya’ da, Yemende, Hicazda, Kafkas yâda, Çanakkale de tüm zorluklara ve ihanetlere rağmen kahramanca savaşmıştır.

Merkezî devletler yanında savaşa giren Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak amacıyla İtilâf (İngiltere ve Fransa) devletleri tarafından düzenlenmiş olan Çanakkale harekâtı, I. Dünya Savaşı’nın en önemli askerî faaliyetlerinden birini teşkil etmektedir. Aynı zamanda dünya tarihinin en kanlı savaşı denilebilir. 

Osmanlı Devleti’nin İttifak devletleri nın (Almanya ve Avusturya-Macaristan) yanında savaşa katılmasıyla zor durumda kalan İngiltere ve Fransa, Rusya ile doğrudan temasa geçip savaş güçlerini arttırmak, Osmanlı Devleti’nin Süveyş Kanalı ve Hint yolu üzerindeki baskısını kaldırmak, ayrıca Orta Avrupa’ya sızan Alman-Avusturya ordularını arkadan çevirmek için bu harekâtı gerekli görmüşlerdi. Boğazlara karşı girişilecek bir deniz harekâtı ile İstanbul’un ele geçirilip Osmanlıların savaş dışı bırakılmaktı.

Düşman tarafının planları ve faaliyetleri bu şekilde iken, peki Osmanlının durumu neydi?

Osmanlının genelinde durum ise, İmparatorluğun geniş coğrafyasında bir savaş bitiyor bir savaş başlıyordu. Ordu cepheden cepheye koşarak on yedi yıl aralıksız savaştı.

 Bu kadar ağır ve uzun savaşın sonucunda ordu Artık Yorgun düşmüştü. Çoğu cephelerde hem toprak hem de çok sayıda insan kayıp verilmiş, bu nedenle hem insan kaynakları hem de Ekonomi kaynakları tükenmişti.

Devletin sınırları ne acı ki Edirne’de çizilmişti.

Dünyanın en güçlü, en teknik, en eğitimli orduları ile dünyanın en yorgun milleti ile karşı karşıyaydı. 

Düşman Çanakkale’nin geçileceği zaferin kazanacaklarından eminlerdi. 

Gözü dönmüş bu Düşman orduları, M. Akif’in deyimi ile

‘’Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela.’’  katil sürüsü.

Batının hasta adam olarak nitelendirdiği, artık bitti bir daha dirilmeyecek denildiği bir zamanda hasta adam ayağa kalkmış, son bir silkinişle çelikten muhasarayı kırmıştır.

On beşli on beşli türküsüne konu olan çocuk yaştaki lise öğrencileri ile yüksek öğretim öğrencileri dünyanın güçlü orduları karşısında Çanakkale sırtlarında ezanlar, susmasın, bayrak inmesin, şühedanın emaneti olan Mukaddes Anadolu toprağına düşman ayağı değmesin diye vatan savunmasında canlarını pahasına düşmana geçit vermediler. Ve tarihe altın harflerle Çanakkale geçilmez diye yazdırdılar.

Birinci Dünya savaşı ve özellikle de Çanakkale Savaşları, Osmanlı açısından tam bir eğitimli gençlerin kıyımıdır.

Osmanlı’nın eğitimli insan portföyü boşalmış, o kıyımın acıları günümüze insan kıtlığı olarak yansımıştır.

Çünkü çocuk yaştaki bu liseli ve yüksek öğretimdeki öğrencilerin hemen hemen hepsi cephede şehit olmuş ailelerine ve okullarına geri dönememişler.

Vatan toprağını, namusunu, ezanını savunan bu kahramanların, kimi Türk, kimi Kürt, kimi Arnavut, kimi Çerkez, kimi Laz Anadolu evlatları idi.

Bu emsalsiz ve muhteşem zaferi Çanakkale ruhu dediğimiz o yüksek seciye, iman şuuru ve Allah’ın yardımı ile fedakârca canları pahasına tarihimize hediye ettiler.

Çünkü onlar böyle oldukları için Allah Al-i İmran Süresi 123. Ayetinde vaat ettiği yardımını gönderdi: ‘’Şayet sabreder, Allah’tan korkarsanız ve düşmanlarınızı da hemen o anda üzerinize gelirse, Rabbiniz, işaretlenmiş beş bin melekle size yardım eder.’’ 

Allah’ın bu vaadi gerçekleşti ve İngiltere Savaş Bakanı Winston Churchill’in;

“ Anlamıyor musunuz? Biz Çanakkale’de Allah’la savaştık tabi ki de yenilecektik.” 

Sözüyle bu ayetteki Allah'ın vaadinin doğruluğunu teyit etmek zorunda kalmıştır.

İtilâf devletlerinin başarısızlığı ile sonuçlanan Çanakkale muharebeleri, I. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştirip uzamasına sebep olduğu gibi Çarlık Rusyası’nın çöküşünü de hazırlamış ve İngiltere’de hükümet değişikliğine yol açmıştır. 

Bir yıldan fazla süren ve dünya savaş tarihinde farklı bir yeri olan bu muharebelerde her iki taraf büyük kayıplar vermiştir.

Osmanlı bu savaşta çok sayıda yetişmiş insanını kaybetmesine rağmen, kendine has bir kahramanlık örneği sergileyen ordusu sayesinde, Balkan Savaşı’ndan kalma ezikliği üstünden atarak büyük bir askerî başarı kazanmıştır. Bu zafer bütün İslâm dünyası ve ezilmiş milletler için yeni bir ışık olmuştur. 

Çanakkale savaşı Milletimizin hafızasında derin izler bırakmış bir savaştır. 

Birinci Dünya savaşında kurulan en büyük donanmanın Çanakkale açıklarından mevzilere ölüm kusması, ordumuzun destansı direnişidir.

Çanakkale savaşları, Osmanlı Devletinin uçsuz bucaksız topraklarının çok farklı köşelerinde gelmelerine ve Türk, Kürt, Arap, Çerkes, Laz gibi değişik etnik kökenlere mensup olmalarına rağmen İslam’ın ortak paydasında birleşmiş, bu topakların kaybını önce halifeliğin merkezi İstanbul’un, ardından tüm bir İslam âleminin çöküşünü olarak algılayan çeyrek milli yon insanın yazdıkları bir destandır.

İlk gününden son gününe kadar mucizevî olaylarla bezeli olan Çanakkale savaşında İngilizlerin ‘’halifelik makamı işgal altında Halife zor durumda kurtarmak lazım’’. ‘’Gâvur Almanlarla savaşacaksınız’’ diyerek Hindistan’dan gerdikleri Müslüman sömürge askerlerinin karşılarında kendileri gibi Müslüman Osmanlı askerini görünce isyan edip savaşmayı reddetmeleri ve saf değiştirmeleri gibi birçok dokunaklı olaylar yaşanmıştır.

57. Alayın aklın ve hafızanın eremediği kahramanlıkları, Yozgatlı Kınalı Hasan gibi yiğitlerin fedakârlıkları ile Seyit Onbaşı’nın 276 kilo mermiyi sırtlayıp topun ağzına sürmesi ve neticede savaşın seyrini değiştirmesi ve dolay sile savaşın zaferle sonuçlanmasının yolunu açması. 

Kısacası, Çanakkale savaşlarında bunlar gibi onlarca olağan üstü hadiseler cereyan etmiştir.‘ 

Çanakkale zaferi, bir milletin birlik beraberlik sembolü ve diriliş ruhudur. Hasta yatağında son nefesini vermek üzere olduğunu sanılan hasta adamın dirilişidir, kükreyişidir. Yedi dövüle karşı bir milletin ateşle imtihanıdır.

Bu Millet Türkü ile Kürdü ile Arabî ile Abaza ile Çerkez-i ile Arnavut’u ile Gürcü'sü ile tarihle hesaplaştı ve kendi varoluş tarihini yeniden yazdı.

Onun içindir ki, ne zaman aramıza fitne tohumları ekilmek istenildiğinde, milli bekamız tehlikeye düştüğünde, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğunda veya olumsuz bir durumla karşılaştığımızda,  hemen aklımıza gelen Çanakkale ruhu sözcüğü dudaklarımızdan dökülür.

Bu günlerde Çanakkale ruhuna daha çok ihtiyacımız var.  Çanakkale’de gövdesini siper yaparak,  Çanakkale’yi geçilmez kılan şanlı ecdadın torunları bu ruhu tekrar yakalayıp yeni Çanakkale destanlarını yazmaya muktedirdir. Bunun teminatı Vatan sevgisi ve göğüslerindeki sarsılmaz imanlarıdır. Bundan emin olabilirsiniz.

Selam ve dua ile

SEYİTHAN KAYA

Anahtar Kelimeler: ÇANAKKALE RUHUNA İHTİYACIMIZ .
  • BIST 100

    10818,33%-0,40
  • DOLAR

    36,66% 0,04
  • EURO

    40,09% 0,09
  • GRAM ALTIN

    3563,86% 0,79
  • Ç. ALTIN

    5747,88% 1,25

Egazete


  • Salı 4.4 ° / -1.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 3.3 ° / 0 ° Şiddetli yağmurlu
  • Perşembe 11.5 ° / 0.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Ağrı

18.03.2025

  • İMSAK 04:45
  • GÜNEŞ 06:08
  • ÖĞLE 12:21
  • İKİNDİ 15:44
  • AKŞAM 18:24
  • YATSI 19:42