Dikkat edilirse yıllardan beri camilerde vaaz olarak ne duyduysak, dinlediysek o vaaz ve telkinler bu gün de aynı şekilde devam ediyor. İçeriğinde fazla bir değişiklik yok. Hoca minbere çıktığında ilk cümlesinden itibaren ne anlatacağını cemaat biliyor.
Başka bir ifade ile cami cemaatı artık, ezberlemiştir bu vaaz ve sohbetleri. Tıpkı yakın zamana kadar zorunlu olarak okullarda okutulan andımız gibi. Söyletiriz, ezberletiriz lakin normal yaşamda bir etkisi olduğu söylenemez.
Oysaki dini vaazların biraz da çağın gereklerine göre yapılması, böylece cami cemaatlerinin de yeni bilgi ve telkinlerle eğitilmeleri ya da yönlendirilmeleri iktiza eder.
Dini konularda verilecek nasihatlerin başında da, çevre temizliği gibi sosyal yaşama yönelik kurallara ağırlık verilmelidir.
Nasıl ki Okullarda öğrencilere bir takım görgü kuralları öğretiliyor ise, cami cemaatlerine de bu gibi pratik eğitimlerin verilmesi lazımdır.
Cami cemaatine kişisel temizlik, camiler gibi toplu yaşam alanlarında uyulması gereken kurallar, yerlere tükürülmemesi- sümkürülmemesi, çevreye çöp ve sigara izmariti atılmaması gibi konularda nasihat verilirse din için çok daha yararlı olur.
Günümüzde, camilerde verilen vaazlar aşağı yukarı hep aynı olduğu için nerede ise cemaat bunları ezberlemiştir. Hoca daha leb demeden cemaat anlıyor ve sonunun nasıl geleceğini biliyor. O nedenle sürekli vurgulanan telkinler dinde olduğu gibi diğer alanlarda da sonuç vermiyor.
Orucu ne bozar ne bozmaz, zekatın kimlere verileceği, hesaplama usulü oranı, kişi başı verilmesi gereken fitrenin miktarı ve ne zaman verileceğini bilmeyen yok. Bütün gazetelerde bu konularda sayfalar dolusu haberler var zaten.
Aslında bu gibi mutat dini bilgileri vermek için din adamı olmaya gerek kalmamış artık. Bu konular yaşamın her alanında tekrarlandığı için, ilgisi olan olmayan her kes benzeri konularda konuşur hale gelmiştir.
Camilerde asıl söylenmesi gereken, toplu halde bir arada yaşamak zorunda olan insanların sosyal yaşam içindeki davranışlardır. Birlikte yaşayan insanların, toplu yaşamın gereği olarak bazı kurallara uymak zorunda oldukları, bu kurallara uyulduğu sürece yaşam alanlarının her kes için daha sağlıklı hale geleceği vurgulanmalıdır.
Eğer Belediye Başkanı Sırrı Sakık veya Rohat Özbay, eline çöp torbası alıp çevre temizliği yapıyorsa, bu organizasyonun içinde başta ilçe müftüsü olmak üzere din adamları ve cami cemaatleri de yer almalıdır. Çünkü temizlik İslam Dininin en önemli özelliğidir. O sebeple böylesi bir kolektif temizlik çalışması mutlaka icra edilmelidir.
Dinimiz demiyor mu ?temizlik imanın yarısıdır? O halde Müslümanlar olarak nasıl ki günde beş vakit namaz kılıyorsak, temizliğin de gereğini yapmak zorundayız.
Öyle lafla Müslümanlık olmaz. Hiç kimse evinin içini temizleyip çöplerini rastgele sokağa atamaz. Bırakınız Müslümanlığı günümüzdeki hiçbir sosyal yaşam yöntemi buna izin vermiyor.
Bu itibarla il müftüsü acilen bir genelge yayınlamalı, bütün din görevlilerinin cami sohbetlerin sırasında temizlik konusunu titizlikle işlemeleri konusunda talimat verilmelidir.