BUNLAR BİRER ÖRNEK!...

FIRAT BEYAZIT ÇELİK YAZIYOR

METİN ÖZTÜRK

         Kadim dostum, güzel arkadaşım Müteahhit Metin Öztürk ile her defasında  telefonda konuşur, dertleşiriz, Metin ÖZTÜRK merttir,sözünün eridir,yalanı sevmez kimsenin akar suyuna karışmaz, Doğubayazıt canlısı bir insandır. Ne diyor Metin Öztürk,

      "Doğubayazıt´ın en kötüsü benim başımın tacıdır"

               Eskişehir ve İstanbul Pendik Kurtköy´de yapılar yapıyor.İnsanlara  aş veriyor, ekmek veriyor."NANDARDIR" Fevzihan Aras gibi.

       Kendisine Doğubayazıt´ta çok nankör töremiş, dediğimde, sen ve Nezir değilmi bize Doğubayazıt´ı ve Doğubayazıt´ın insanını aşıladınız,haaa, ben memleketimi bilirim kimse bana Doğubayazıt´ı anlatmasın. Ben Doğubayazıt´ı ve insanlarını severim.

         Başladı başından geçen güzellikleri anlatmaya:

           "Benim bir yakınım var, yeğeni yanında çalışır, yeğeni hep ona zarar verir, yeğenini yanına çağırdı, ben de orada vardım, dedi ki, bak oğlum sen çocuk olsan seni yetimhaneye atardım,yiğit olsan arkanda durur savaşırdım,ulan karı olsan birisine verir o adam senden faydalanır bana dua ederdi, peki ben seni ne yapayım??"

          Doğubayazıt´ı konuşmaya devam ettik, sohbet samimi ve derinden olunca, Metin Öztürk´ün başından geçenlerde aldı başını gitti.

           Çok konuştuk, Doğubayazıt´ı ve Doğubayazıt´lıyı konuştuk. Doğubayazıt´lıları, her sözünde bir anlam vardı, anlamlar da anlamlıydı. Hiç kimsenin çorbasındaki tuzuna, şekersiz içilen çayına, şerefsizce şerefli, diye geçinine. Uygarlıklar içerisinde uygar olmayı konuştuk. Her kelimesi tane, taneydi,mertçe söyledi sözünü yalanı havaya kadırmadı.

Sürmedi sözünü yokuşa.

            Ben bir kere iki güzel isanımı dile getirmeden,duramıyacığım, sonra Durakladı, anlat, dedim kimdir bakalım bunlar?, Van´da Prof.Dr.Çetin Kotan, Op.Dr.Ahmet Koç, neymiş onların senin üzerindeki iyliği?, deyince, bana iyilik yapmamaları gerekmiyor, Van´lı bir sürü dostum var, keza Doğubayazıt´lısı olmak üzere, sen Çetin Kotan, yada Ahmet Koç´u bilirmisin?, dediklerinde gururlanarak şapkamı havaya kaldırıyorum, onların iyiliklerinde söz edilince şapkam yok ki,  havaya kaldırayım.Onlar bizim gururumuz ve şerefimiz,diye her defasında anlatıp durur.

       SİZE DEMEM ODUR Kİ, DOĞUBAYAZIT´A ZARAR VERMEYİN

              Bir kaç haddini bilmez, bu sırlar piyasaya peydahlandı, sosyal medyada bizlere çamur atıp duruyorlar, sorarım bunların büyükleriniz, köyden şehre  gelen köylülere azmı yumurta, yada domates atıp, Kürt diye azmı aşağlıyorlardı????   benim Kürt´lüğüm ile şüpe duyoyorlarmış, "hadi canım"derler insana, Doğubayazıt´lıları ve bizleri karalayıp, ahkam kesmeyin, eğer karekteriniz varsa, karekterinizin adamı olun, Ben ne yaptım da ne yazdım, dedim ki," Doğubayazıt insanı onurludur, şereflidir,Doğubayazıt´a zarar veren Doğubayazıt´lı değildir" ne oldu da maskeniz düştü, hemen kendinizi belirttiniz,? piyasaya peydahlandınız, saldırıya geçtiniz? yalan, dolan sözlerle saldırıya geçtiniz.???? özünüz ne ise sözünüzde odur. Karekterinizi bilmiyorsanız Gülten Aras Korkmaz´ın "maskeli" yazısını okuyun, belki orada kendinizi bulursunuz. Gerçi siz birer zavallısınız, dostlarımı Doğubayazıt´ın güzel insanlarını yazdım, diye piyasaya peydahlandınız.Sizin eğer bir karekteriniz, yapınız olsaydı,bu köşede yer alırdınız.

                ÖZLEDİM

                 Ben güneşin iki Ağrıdağı arasında takla atarak doğuşunu güneşi özledim.

              Rahmetli Asım ALADAĞ´ın bana gazetecilik mesleğini öğretip, nokta ve virgülüne kadar bana yol göstermesini özledim.

           Ali ERYILMAZ´ın bana gururun, şerefin ve haysiyetin, nasıl olduğunu ve kimlerin birer çapulcu olduğunu yaptığı yorularlan belirtmesini özledim.

              ALİ ERYILMAZ´IN MESAJI

            Fırat, yazında yad ettiğin insanlar, tanıdığım kadarıyla hepsi değerli insan. Yerinde olsam seni eleştirenleri araştırıp, senin fikirlerine uyuyan varsa onları da  yazarım. Şartların önce kendini sevecek, sonra ailesini,çevresini, yaşadığı  şehri, yaşadığı ülkesini ve de yaşadığı ülkesinin,insanoğlu menfaatçıdır, doğasal olarak da, az menfaatçi, orta menfaatçı, aşırı menfaatçilerdir, kardeşim.

             Bu güzel ve anlamlı sözlerinden dolayı teşekkürler, sevgili Ali Eryılmaz ağabeyim..

                 Yaşar OLGUN, Milli Eğitim Müfettişi

              Hocam çok güzel nağmeler yazar, karanlık olan yolumuza aydınlık oluyorsun, Doğubayazıt için yazacak bir kaç mısranı okumayı özledim.

            Musa TURAN´ın Doğubayazıt´ı anlatma şeklini, ve Doğubayazıt´ın insanını tane,tane anlatma şeklini özledim.

           Oğuz KAFKASLI,abim benim,bana Gebze´deki yardım ettiğin,her dar  günü olan darda kalan Doğubayazıt´lıları anlatırmısın?

          Fevzihan ARAS´ın Doğubayazıt´lılar için nasıl bir ekmek teknesi olduğunu,Doğubayazıt´ı ve Doğubayazıt´lıları nasıl sevdiğini anlatmasını özledim.

           Maksut KONYAR ile eğitim konusunda, eğitimi anlatmasını özledim.

            Mehmet Emin ÖZTÜRK´ün ticari hacmini,çıkar için değilde dostane olan anlatımını özledim.

            M.Lütfü TOKTAŞ´ın bana Eskişehir´deki Doğubayazıt´lıları mısra,mısra anlatmasını özledim.

          Nezir ÇELİK´in kaleminden, o şairane dilinden bana Doğubayazıt´ı anlatmasını özledim.

        Abdullah SEMETAY´ın hayırlardan hayır saçan,ilmine,yüreğine sağlam olan detaylarını anlatmasını özledim.

        Zeki İZGİEY dayım ile Erzurum´da çarşı-pazar gezmeyi özledim.

       Rahmetli Mehmet SELKİ ile Doğubayazıt´ta, Ankara´da nara çekmesini özledim.

        Rahmetli T.Nuri ALADAĞ dayım ile Ankara´da gezerken, sinirlendiği zaman, bana "bırader" demesini özledim.

        Araştırmacı-Yazar Mehmet GÜLTEKİN abimin çıkaracağı son kitabını biran evvel bize armağan etmesini ve bizi aydınlatmasını sabırsızlıkla bekliyorum.

           Ressam-Heykeltıraş Nizamettin (Siyabend) KAYA abimin çizeceği son resmini görmeyi özledim.

          Hüseyin TURAN´ın o güzel sesi ile Doğubayazıt´ı bir uzun hava ile yad etmesini özledim.

          Nizamettin DEMİR´in yurt dışında nasıl Doğubayazıt´ı temsil ettiği sözlerine hasret kaldım.

       Osman EREN´in Doğubayazıt için yaptığı yeni nağmeleri varmı,bilmiyorum? o nağmelerin varmı? o nağmeleri dinemek isterim.

         İrfan ÇEVİK biraz uzadıya,boylu-poslu gidişatına,mertçe olan sözlerini dinlemeyi özledim.

        Hasan TURAN´ın mimari olarak Doğubayazıt´ı nasıl projeleri ile dile gitirdiğini,nasıl inşa ettiğini özledim.

         Fahrettin KAYA şöyle bir yamacıma geçsin,Doğubayazıt´ın tüm köylerini bana anlatmasını özledim.

         Nihat TAŞTAN´ın bana Aydın´daki dostları anlatmasını özledim.

          Gülten Aras KORKMAZ içi karanlık, harabeye dönen yazıları ile beni gün ışığına çıkartıp ,aydınlatmasını özledim.

             Turgay KAFKASLI, Bana Gebze´deki Doğubayazıt´lıları anlatırmısın? Özlemimi giderecek bir kaç laf edebilirmisin?

            Sevgi PANKAL, emekçiden yana,emekçi kadılardan bana biraz söz edecek kelamın varmıdır? cesaretin ve yüreğin üzerimde bir yük olsun. Bu yükün altında kalkarak,bana kadın haklarından söz etmesini özledim.

       Tamer ALADAĞ, babanın yerine geçmiş, göçmen kuşu olmuşsun, bana Aladağ´ları anlatacak, Doğubayazıt´ı Derince´de temsil ettiğine dair bir güzelliğinden söz edermisin?..

      Ferit AY, güzel dostum,haritası düzgün yol arkadaşım,bir evliya gibi gezersin,şura doğu, şura batı, demezsin,bana gittiğin yerleri anlatırmısın?..

               Tülay KAFKASLI, bana kardeşliğin ne kadar değerli olduğunu,kardeşlik mertebesinden bu günlere geldiğimizi anlatabilirmisin?

         Kadir OKÇU,sen biraz gezin,sofrana her şey dizilsin, garibanlar sofranda yerini alsın, bu kadar azimliğini bana anatabilirmisin?????

          Ali TANRIVERDİ, ekmek verip, aş verirsin, ama yobazlara yararlanmıyorsun, kendine yazık eder, benide üzersin.

       Mahmut OKÇU, günün gün olsun, güneşin bol olsun, yaratıcı güzel bir kardeşimizsin.

      Ali Rıza ÇELİK, güzel bir yerdesin ,karı yerin yükse, makamın daha yüce olsun.

        Rami YILDIZ, Kars Sarıkamış İstanbul Başköy Derneği Yöneticisi, yıllardır dostumdur, sevgiden,saygıdan kusur etmez,yolun açık olsun kardeşim.

         Dr.Abdurrahman SAFSİN, sağlığımın reçetesini yazabilirmisin?

            Murat BAYCAN ile Kadıköy sahilinde turlamayı özledim.

            M.Nuri BARIŞ´ın bana anlattığı yalancıları-talancıları biraz daha anlatırmısın? istedim ve isteğim yerine geldi.

            Halil TOZBEY, Dürüstsün, sözünün erisin ve hatta adam gibi adamsın,hiç kimseye Eyvallahın yok, her zaman dürüstlüğüne ve mertliğine inanıyorum,öyle kal kardeşim, sağ ol, senin gibi güzel insanlara ihtiyacımız var.

            MEHMET NURİ BARIŞ´TAN ANLAMLI SÖZLER

         Son dönemde duygulanarak okuduğum, "DOST SEÇME SANATI!!!" Fırat Beyazıt´ın vastası ile sizlerlen paylaşmak istiyorum. İnsan ancak dostları kadar büyür,dostları dostları kadar gelişir.İnsanın çapı, insanın dostları kadardır.Bir insanlan dost olmak,geleceğinizi o insana emanet etmektir.

                 Dostlarımızın boyasıyla boyanır,ahlakı ile ahlaklanırız.Kişinin kalitesini,dostları belirler.Kim olduğunu bilmek isterse,kimlerle dost olduğuna bakmalı insan.Adaletin önderi Hz.Ömer´in dediği gibi;"Kişinin dostu;aklının kılavuzudur."Herkes kendi "AYARINA" Aklına göre dost edinir.

          Her kuş ,kendi cinsiyeti ile uçar. Kartalla, kartallarla... Kargalar, kargalarla. Hayallerini umutlarını, hedeflerini gerçekleştirmene destek veren,seni yüreklendiren, sana omuz veren, seninle aynı yöne bakan,aynı değerlere sahipsahip insanla dost olmalı.

            Akıllı insan,k ime akıl danışacağını bilen insandır. Akıl danışacağın insanla dost ol. İnsanın hayatında, mutlaka kendine öğüt veren gerçek dostları olmalı. Çünkü gerçek dostlar, insanın "hayat sigortasıdır" nasıl bir insan olmak istiyorsan,öyle insanlarla dost ol.

          Hayat, yanlış insanlarla harcanacak kadar ucuza Bir kişi değildir. Bir kişi ilişkilerinde, hep sosyal statüsünde sığınıyorsa, karekter kıtlığı" yaşıyordemektir. İnsanla dost ol. Edindiğin dostlarının fikirleri kirliyse, senin "ne ne kadar temiz olursan olsun,er er ya da geç senin de kalbin  ve fikirlerin kirlenir.

        Duygular gibi, değerler  ve inançlarda kişiden, kişiye sirayet eder.Doğru yolu yanlış insanla yürürsen,yolunu da doğrunu da kaybedersin. Bir dostta,neyi aradığını biliyorsun,kiminle dost olduğunun ne ne önemi var?.

             Niçin sevdiğini bilmiyorsan, kimi ve neyi sevdiğinin ne ne anlamı var. Bir insana yaptığın fedakarlık, sevgisini değil de "istismarlığını"artırıyorsa; bu, onun sadece fedakarlığına layık olmadığını gösteremez; aynı zamanda,  onun ne kadar "AHMAK"olduğunun  da göstergesidir. Fetakarlığı, iyiliği, merhameti, sevgi istismar eden kişi," ahmağın" ta kendisidir!!!

Vefa sadece "ASİL RUHLU" insanlarda bulunan bir özelliktir.Vefası olmuyan ,duygularını istsmar eden ahmak adamdan uzak dur.!!!

               Kendisine yapılan bir iyilik karşısında, teşekkür etmeyen ve kendisini hatadan dolayı, özür dilemeyen, insanlardan uzak dur...!!!! Çünkü teşekkür etmemek  ve hatalarından dolayı özür dilememek,"İflah olmaz bir kibirin" göstergesidir...Asla dikene de güle de aynı değeri verme. Bu senin gülü de, dikenini de tanımadığını gösterir.

              Usta şair İsmet Özel´in deyimi ile; " Karlı bir gece bir gece de vakti uyandıracağım" dostlar bul kendine. Bir insanla birlikte olduğunda, mutlu hissetmen ve zevk alman seni aldatmasın.!!!

         Gerçek dostlukla,bundan daha fazlası gerekir.Yanında bulunduğunda,"iç huzursuzluğu hissettiğin" insandan uzak dur.!!! İç huzuru, gerçek dostla sahte dostu ayırabileceğin en sağlam duygudur.Çünkü "iç huzursuzluğu" duyguların "duyguların "efendisidir" Gerçek dostlar insana, mutluluğun yanında, iç huzuru verir.!!! Dost seçmesini bilmiyenin, "keşkesi, ah vahı"  bol olur. Kimi arkadaş vardır; kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır; kimisi de ölümün eşiğine bırakır.

Ulu bilge Tebrizli Şems ne güzel söylemiş; "Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.!!! Unutma güvenine layık olmayan, sevgine de layık değildir. Güven, sevgiden önce gelir... Güvenmeden sevmek, dost olmak; üç günlüktür. Güvenerek sevmek, dost olmak; ömürlük... Güvenmeden sevmek, pişmanlıktır. Kime güveneceğini bilmemek de ahmaklık. Çünkü bütün büyük hataların başı, budur. İnsan; yolunu, kendini, kimliğini ve değerini bundan dolayı kaybeder. Akıllı insan; sevgisini değerini ve güvenini ancak bunlara layık olana verir. Bir insana güvenmek için, o insanın  "gerçek değerlerini" bilmelisin... Çünkü insanların gerçek değerleri, bir de "sözde, sahte değerler" vardır.

           Sözde; herkes dürüsttür, adildir, anlayışlıdır, cömerttir, yardım severdir, tutarlıdır, ahlaklıdır. İnsanın gerçek değerlerini; sözü değil, davranışı gösterir. Çaplı dostlarla birlikte olmak, insani çoğaltır,arttırır,geliştirir ve yeni ufuklar açar...

           Huzur bulursun onlarla... Çapsız insanlarla birlikte olmak  da, insani zihinsel olarak çoraklaştırır,ufkunu daraltır, o insanların ilgi alanları, basitleştirir, düşünceleri, değişir, gündemi, maganizleşir; konuşmaları, dedikodu seviyesine iner, duyguları harap olur eskir ve hayatının anlamı düzeyi düşer...

Onun için  bizi soylu ve onurlu duygu ve düşüncelerle tanıştıracak, çaplı dostlar arayıp bulalım.!!!

             Seni ihtiyacı kadar seven kimsenin dostluğundan sakın. Çünkü onun ihtiyacı bitince,egosunu tatmin edince;sevgisini de, dostluğu da biter.Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen karekter yoksunları işte bunlardır.Nasıl bir insan olmak istiyorsan o kalitede insanla dost ol.Çünkü arifle oturan arif kalkar. Cahille oturan, cahil kalkar, son söz; "Bazı insanlar şifadır. Allah şifanızı versin...

           Yüreğine sağlık güzel dostum."ANLAYAN ANLAMIŞTIR?

          Yiğitlik mertebesinde yiğitçe söyleriz sözümüzü, ne bir içki masasında yoldaşımızı karartır, nede kimseye çamur atarız. Çünkü biz Doğubayazıt´lıyız, özümüz bir, sözümüz bir, Korkulu ecelli sofralara misafir olmuşuz. Biz ki, Ehmede Xanı´dan feyiz almışız. Atamız dedemizden dürüstlük mektebini okumuşuz. Hiç kimsenin hakkına dokunmamış,aksine hak vermişiz.  

            Sevgili Nezir ÇELİK avazı çıktığı kadar bağırıyor, çağırıyor Doğubayazıt´ı yazıyor.

           Kişiliğimiz belli bizim, Kalemimiz çaput bizim, beklentimiz öğüt bizim verenlere selam olsun.Çakallarlan  uğraşacak vaktimiz yok bizim.

        Sen de sağol Halil TOZBEY, tam bir Doğubayazıt´lı gibi davranmış,mertliğini kortaya koymuşsun..

           Son söz Bana Sehat ÇARNEWA ve Yunus AGIRİ, Mustafa BARAN benim bu sıkıntımı unutacak bir Doğubayazıt tadında çekecek bir uzun havaları varmı acaba,??? ki, vardır.

         Dostlarımı her zaman yazıp, yad edeceğim, kimisi ile uzun yola, kimi ile özgürlük meşalesine, kimi ile ölümüne kadar giderim. Yeter ki, yolumuz dürüstlük kapısına ve Doğubayazıt´a doğru olsun.

         Neyse bir şiirle kapatalım yazıyı, yazı baya uzun oldu, Sevgili kardeşim Gazetemizin Editörü Hamza Salman yazının uzunluğundan dolayı isyan ederek kuduracak.

           LEŞ KARGALARI?

         Leş kargakarını seferber gördüm

         Birini bakar, birini yer gördüm

         Şerefsiz ellerde, dönek yüzlerde

          Şerefe yükselen kadehler gördüm.

           Neşe´den, kederden ölenler gördüm

            Kah ağlayanlar,kah güenler gördüüm

            El-etek öperek yerde sürünen

              Gözü göklerde sürüngenler gördüm.

         Sual sormayın bana çok insanlar gördüm

          Haklıya "haksızsın" diyenler gördüm

          Karanlık yollarda körü, körüne

            Aklını yitirmiş düşenler gördüm.

       Sevgili kardeşim Yunus AGIRİ´nin son klibi şahane olmuş, yalınız sevgili Yunus´un güzel sevecen bir yüzü var, sakal sana yakışmamış be! Yunus´um. desem sana karşı yada sevenlerine karşı ayıp etmiş olurum????....

         HAYIRLI OLSUN

       Sevgili arkadaşım Mehmet Lüfi Toktaş ile sevgili eşi Sercan Toktaş´ın kızları öğretmen Didem Toktaş ile Bingöl´lü  Makina Mühendisi Bilkan Gök´ün nişanları 22 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul´da yapılacak. Dostlarımızın bilgisi olsun.

           GEÇMİŞ OLSUN

          Sevgili dostum Ahmet Timur´un oğlu, Elektirik Mühendisi Adem Timur oğlu geçtiğimiz hafta bilinmeyen nedenlerle saldırıya uğramış, ağır yaralanmış, hastaneye kaldırılmış, beş günlük yoğun bakımda tutularak, şükürler olsun ki, sağlığına kavuşmuş. Sevgili yeğenim şu an durumu çok iyi, yakında işinin başına geçecek. Geçmiş olsun.

           Bir daha ki, yazımı sevgili kardeşim Abdullah Semetay´a  ayıracağım. Dostane, güzel kişiliği, ile dile getireceğim.

        Sonra BAY-DER´e bakacağım,"BAY-DER´de neler oluyor? Ona bakacağız. "Kimin haklı, kimin haksız olana bakacağız. BAY-DER nereye koşuyor ve neyin peşinde?...