Bugün gidiyorum
Bir sarmaşığın gölgesine gizlediğim ayak izlerimle
Alevler sönmeden daha
Çisil çisil yağmurun yeryüzüyle buluşmasına
Ramak kala bir vakitte, usulen?
Öptüğün gamzelerimle kelamım vedalaşıyor.
Sarıldığın yerde baharlar yaşanırken,
İçimde büyüttüğüm kelebeklerin
Kanat çırpışıyla el sallayışın,
Aynı anda arzı endam ediyor nefesimde.
Soluğumu kesiyor bu rüzgâr,
Dinsin saçlarımı dağıtan bu rüzgâr.
Sana bırakıyorum bülbül ötüşlü günleri.
Gecenin koynundan adını topladım,
İçimdeki beyazlığa sardım
Yeni açan dallarına
Bir gün yollarım.
Başımı eğmedim henüz,
Hiç eğilmedi dallarım fırtınalarda.
Kalbim nasıl atardı bilirsin kirpiğinin ucunda,
İşte öyle, bildiğin gibiyim hâlâ?
Bugün gidiyorum,
Sokak lambaları,
Titrek gecelerde selamımı söyleyecek
Dudakların ismimi anarsa şayet.
Vakitsiz değiyor ellerime kış,
Bakışlarımda bir nakış sökülüyor ince ince
Parmak ucu sessizliğinde yürüyorum
Gölgen uykudan uyanmasın.
Beni sakladığın yerde bir can bırakıyorum
Anıların özleme durduğunda
Canına katarsın.
Bugün gidiyorum,
Bugün sana bir maviyi bırakıyorum
Bir de kuşları
Kanat seslerinde duy beni,
Her gece konup pencerene,
Sana bitmeyen bir masal anlatacağım,
Duy beni!
Mutahhara Arlı Özkök