Şu anda Türkiye’nin en fakir vilayeti olan (KARAKÖSE) Ağrı, bir zamanlar küçük baş hayvan sayısında Türkiye birincisi idi.
Ağrı’nın hayvan borsası (mal meydanı) çok ünlüydü. Doğu Anadolu bölgesinin her tarafından Ağrı mal meydanına yoğun bir şekilde hayvan ve alıcılar gelirdi. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen celepler, Ağrı’dan koyun alıp götürüyorlardı.
Başta Libya olmak üzere Arap ülkelerinin kurbanlık ihtiyaçlarının önemli bir kısmı Ağrı’dan karşılanıyordu. Küçükbaş hayvanlar sürüler halinde Trabzon’a götürülüp oradan gemilerle ihraç ediliyordu.
Ağrı küçükbaş hayvan sayısında Türkiye birincisi olduğu dönemlerde, ilde şimdiki gibi ne ziraat mühendisi vardı, ne de veteriner. Yine o dönemlerde ziraat teknisyeni ve veteriner sağlık memuru sayısı da o kadar azdı. Tarım teşkilatındaki personel inkişafı, ne yazık ki aynı oranda ziraat ve hayvancılığa yansımadı, tam aksine personel sayısı artınca tarım ve hayvancılıkta büyük düşüşler yaşandı.
O dönemlerde Ağrı’da küçükbaş hayvan dışında yine milyonlarca büyükbaş hayvan da bulunuyordu. Çünkü Ağrı halkının yaklaşık % 65’i tarım ve hayvancılık yapıyordu.
Tarım teşkilatının teknik ve sağlık eleman sayısı nazara alındığında, bu güne kadar Ağrı bölgesinde örnek bir çalışmanın yapılmamış olması ve tarımdaki bu personel inkişafı döneminde, tarım ve hayvancılığın bu kadar olumsuz etkilenmiş olması anlaşılır gibi değil.