Birçok edebiyat dergisinin ortaya çıkış nedeni veya çıkış hikayesi şöyledir: Birkaç genç, bir şeyler yazmaktadır. Ve yazdıkları bu şeyleri edebiyat dergilerinde yayınlatamamaktadırlar. Çünkü bu dergilerin genelde kendi çevresi veya grubu vardır ve bu grup, dışarıya tamamen kapalıdır. Bu kapalı kutudan içeri sızmayı başaramayan gençlerin yapacağı tek bir şey kalıyor o da kendi dergilerini çıkarmak.
İnternetin getirdiği en büyük yeniliklerden biri herkesin yayıncı olabilmesine imkan tanımasıdır. Önceleri yazdıklarını basılı dergilere göndererek yayınlatmak isteyenler, ürünlerini yayınlatmayı başarmak için daha dikkatli olmak zorundaydılar. Bugün ise insanlar internetin bir web sitesi kurulup yayıncı olmaya imkan vermesi nedeniyle, yazdığı her metni yayınlama imkanına sahiptir. Belki basılı kültürde de bu yapılıyordu denilebilir ancak, o dönemde basılı bir yayın için en azından bir ekonomik güç gerekliydi. Şimdi neredeyse sıfır maliyetle siteler kurulabiliyor. Bunun sonucu olarak da internette dolaşan metinlerin büyük çoğunluğunun nitelik bakımından basılı kültüre göre daha zayıf olduğunu söylemek mümkündür.
CİDDİ BİR DENETİM YOK
İnternet yayıncılığının üzerine konuşulacak birden fazla sorunu var. İnternette yayıncılık yapan sitelerin bir çoğuna baktığımızda maalesef, metinlerin interaktiflik adı altında bir yayın kurulu ya da editörün denetiminden geçmeden yayınlandığı, editör denetiminden geçiyorsa bile basılı yayınların ciddiyetiyle orantılı bir nitelik elemesinden geçmediğini gözlemlemekteyiz.
İMLA KURALLARINA DİKKAT EDİLMİYOR
Yayınlanan metinlerin bir bölümünün edebi değerinin olmayışı bir yana, bir çoğunda imla kurallarının gözetilmediği bilinmektedir.
Neyse asıl konumuz AĞRI CENAHINDA herkes, her kesim internet sitesi kuralların hepsi ben birinci sıradayım diyor, en çok benim sitem okunuyor deniliyor.
DEMEKKİ HEPSİ’DE o kadar çok okunuluyorki HEPSİ TÜRKİYE GÜNDEMİNDE…
HEPİNİZE ALKIŞ…