Özal Çankaya'ya çıktığı dönemlerde nasıl namaz kıldığını bir gazeteye verdiği demeçte şöyle anlatır.
"Askerler benim namaz kılıp kılmadığımı denemetleye geliyorlardı.Zaten geleceklerini, içerde adamlarının olabileceğini sezdim, tedbirimi almıştım.
Bulunduğum odanın arkasında, tuvalet onun az ötesinde boş bir oda vardı.
Evde kullanmadığımız bir hasır vardı o nu götürdüm o odaya dürüp koydum.Kapının arkasınada, sürgülü kiliit aldım.Evden çekiç götürdüm, o kilidi kapının arkasına çaktım.
Asketler ziyaretime öyle kurnaz geldiki , kış günü olduğu için öğlenle ikindinin zaman arası çok dardı.
Öğle okunmadan geldiler, ikindi okununca gittiler.Öğlen okununca biraz bekledim
Onlar çay içerken
Ben bir lavobaya gideyim siz oturun dedim.
Arkadan gelir bakarlar diye sürgülü kilidi kilitledim.
Şüphelenmesinler diye sadece farzını o evden getirdiğim hasırı açıp kıldım.
Sonra lavobada elimi ıslattım, mendilimle elimi silerek dışarı çıktım.
Ne yani Cumhurbaşkanı oldum diye onlar var diye namazımımı terketseydim" diye röbörtaj vermişti bir gazeteye rahmetlik.
Oğlu Ahmet Özal anlatmıştı:
" Vefatından sonra Babamın mezarını yaptırıyorum, hiç görmediğim bir adam ihtiyar haliyle mermer taşıyor, sordum "babamın mezarını yaptıracağımızı nereden haber aldınız" dedim
"Baban bize çok iyilik etti " dedi
Aynı sene Adıyaman Menzin Şeyhi Muhammed Raşid hazretleri vefat edince bir baktım babamın mezarına mermer taşıyan ihtiyar oydu" dedi
Velilere hizmet edenlere veliler böyle hizmet eder
Yine görev yaparken Özal Mahmut Efendi hazretleriyle iftar yemeği yemek istemiş.Davet etmiş.
Görevliler;
"Efendim gizlice arkadanmı alalım içeri öndenmi" deyince
Özal Rahmetli:
"Önden alın evladım millet bir adam görsün varsın çeksin gazeteler" demiştir.
Turgut Özal böylesine milletin kalbinde derin bir izler bırakmış bir devlet adamıydı.
Bunun namaz röbörtajını okumam bana çok feraset kazandırdı .
Bir dönemOrtalık krizdi.Herkes işçi çıkarıyordu.
Bizim işyeri namazı yasakladı.Bir arkadaş namaz yüzünden işten atıldı.Bende Turgut Özal'ın yaptığı takdiği uyguladım.
İşyerim bir AVM ve ben oranın güvenliğiydim.Cebime tertemiz çöp poşeti koyuyordum.Zaten daima abdestimi hazır tutuyordum.
Ezan okununca "Ben bir lavoboya gideyim" der
Orada bir tane malzeme deposu sıvı sabun, peçete, çöp torbasının olduğu bir depo vardı, kapısı her daim açık olurdu.Oraya girer farzlarımı kılar çıkardım.
Hiç kimseyede yakalatmadı Allah.
Her zorluğun arkasından bir kolaylık varmış
Şimdiki yerimde istersen işini yap hatim indir kimse bir şey demiyor.Şimdi rahatım.
O günler o günlerin çilesiymiş.
Özal'dan daha öğreneceğimiz çok şeyler var
Allah büyüklerin yolundan ayırmasın.
Allah şehitlerin yolundan ayırmasın.
Rabbim o günleri bir daha yaşatmasın.
Mekanı Cennet Olsun
Sevgili!..
Ey sevgili !..
Uzatma dünya sürgünümü benim
Memleketimdeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlarımdan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar, mademki yar vardır
Yoktanda vardan öte bir var vardır
Tek suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söyleyecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderinde üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde
Merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
Ey sevgili..