BENCE AMASYA’YI GÖRMEK LAZIM

BENCE AMASYA’YI GÖRMEK LAZIM

AMASYA: ŞEHZADELER KENTİ

Nezir ÇELİK
Bir gün Türkiye’de “Sıradışı İnsanlarıyla Ünlü Kentler Albümü” gibi bir çalışma yapılsa, kimsenin kuşkusu olmasın, Amasya bu albümün hem ilk sayfalarına yerleşecektir, hem de en çok yere sahip illerin başında gelecektir.
Amasya’nın her tarafı tarih kokuyor.

Osmanlı Devleti’nin kaderini belirleyen, sarayın çok önemli yöneticileri bu kentle ilişkili olduğu için kentin adının önüne “Şehzadeler Kenti” unvanı konmaktadır.

Bir aşk söylencesinin kahramanları Ferhat ile Şirin’le hemşeridir. İşte bu kent Karadeniz Bölgesi’nin orta kısmında yer almaktadır ama deniz kıyısı olmadığı için iklim bakımından da yaşam kültürü açısından da bir deniz kentinden çok İç Anadolu bölgesinin özelliklerini sergilemektedir.
Amasya doğudan Tokat, güneyden Tokat ve Yozgat, batıdan Çorum, kuzeyden Samsun illeriyle çevrilidir. İlin yüzölçümü 5.701 km²dir.
Dünyaca ünlü gezgin ve coğrafya yazarı Strabon, kendi kentini şöyle tanımlamaktadır:
“… Benim kentim içinde İris (Yeşilırmak) nehrinin aktığı geniş ve derin bir vadide kurulmuştur. İnsan emeği buraya hem kent, hem kale karakterini kazandırmıştır. Çünkü burası çok yüksek ve sarp kayalardan oluşmakta ve bu kaya kütleleri dimdik bir biçimde nehre doğru inmektedir... Ve nehrin sahilinde kentin kurulmuş olduğu bölümünde bir duvar ve her iki tarafta da sivri tepelere doğru uzanan duvarlar vardır. Kayadan oluşan bu tepeler iki tane olup doğal bir şekilde muhteşem birer kule gibi yükselmektedir. Bu çevre içinde kralların hem sarayları hem de mezar anıtları bulunmaktadır. Her ne kadar şimdi bir eyalet ise de Amaseia (Amasya) bir zamanlar krallara aitti...” 
Amasya ve çevresi çok farklı jeolojik dönemlerin ortamlarında oluşmuş birbirinden çok farklı kaya toplulukları ile zengin ve oldukça karmaşık bir jeolojik yapıya sahiptir. Bölgede gözlenen kaya birimleri günümüzden yaklaşık olarak 430 milyon yıl önce oluşmuştur. Amasya, “Sakarya Kıtası” olarak isimlendirilmiş eski bir kıtanın doğu uzantısını oluşturan; batıda Çankırı havzası, güneyde Neotetis okyanusunun sınırı, kuzeyde ise Kuzey Anadolu Fayı ile sınırlanan Tokat masifinde yer almaktadır. Bu gerçekten görkemli coğrafik bölge, “Pontidler” olarak adlandırılan ve tüm Karadeniz şeridi boyunca izlenen dağ kuşağının bir parçasıdır. 
Amasya hem Yeşilırmak Nehri’nin ana kollarının birleştiği hem de dağların birleştiği bir noktadadır. Bunun jeolojik ve üretim kültürü bakımından karşılığı şudur: Amasya engebeli bir yüzey şekline sahiptir ama bu kentin düzlükleri hem tarımsal üretim, hem yaşama kültürü bakımından verimli ve zengindir. 
KISACA DEMEK İSTERİZ Kİ AMASYA’YI GÖRMEK LAZIM…



 



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor