O nedenle belediye başkanına harcama yetkisi veren de yine Belediye Meclisidir.
Belediye Meclisi, tıpkı TBMM gibi her yıl bütçeyi kabul ediyor. Bütçede, harcama kalemleri tek tek belirleniyor, hangi iş ve hizmete ne kadar para harcanabileceğine izin veriyor.
Cari Harcamalar, Yatırım Harcamaları, transferler vs. diye.
Belediye Başkanı belirlenen bu rakamlar dahilinde gerekli harcamaları yapar ve sonuçta da Sayıştay'a hesap verir.
Öte yandan, bütçeler birer tahminden ibarettir.
Diğer bir anlatımla Bütçe; bir yıllık gelir ve giderlerin tahmin edilmesidir. Dolayısıyla rakamlar kesin değildir.
Aynı şekilde Bütçe; gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin veren bir karardır.
Doğal olarak bütçeler, çoğu kez tahminlerin üstünde ya da altında gerçekleşiyor.
Enflasyon veya diğer iktisadi çalkantılar nedeniyle bütçeler her zaman revize edilebiliyor. Böyle durumlarda ek bütçeler devreye giriyor.
Doğubayazıt Belediyesi de her belediyede yapıldığı gibi, bir ek bütçeye ihtiyaç his etmiş ve bunu meclisin onayına sunmuştur.
Ne var ki muhalefet ağırlıklı meclis, belediye başkanının bu teklifini iki kez reddetmiştir.
Edinilen bilgilere göre muhalif meclis üyeleri, söz konusu teklifin bütçe komisyonunda görüşülmeden meclis gündemine getirildiği için kabul oyu vermediklerini ifade etmişler.
Bundan da anlaşılıyor ki bütçenin reddedilme sebebi, daha çok başkan ile bazı meclis üyeleri arasındaki diyalog eksikliğinden kaynaklı olduğu görülüyor.
Ancak diyalog olmasa bile sırf belediye başkanını zor durumda bırakmak amacıyla bütçenin reddedilmesi, aslında halka yapılacak hizmetlerin engellenmesi anlamına geliyor ki bu da yanlış bir tepki oluyor.
Çünkü böyle bir durumda belediyede çalışan işçi ve memurların aylık ve sair ücretlerinin ödenememesi, yatırımlar bir yana belediyenin günlük temizlik gibi rutin hizmetlerinin aksaması gibi sıkıntılar ortaya çıkacak ki bunu hiç kimse arzu etmez.
Belediye Başkanını doğrudan alakadar eden harcama kalemlerinin kabul edilmemesi ayrı şeydir, bütçenin tümden reddedilmesi ayrı bir olaydır.
Başkan ve bazı meclis üyeleri arasındaki kişisel veya siyasi çekişmeler sebebiyle halkın mağdur edilmesi elbette hoş bir şe değil
Diyalog kopukluğu olsa bile, gerekli prosedürler dahilinde ek bütçe hazırlıkları yapılmalı, gerekçeleri eklenmeli ve böylece yasal süreç tamamlanarak meclis onayına sunulmalıdır.
Belediyede çalışan emekçilerin maaşları ödenmediği, cari harcamalar dediğimiz sağlık giderleri, taşıt işletme ve akaryakıt gibi acil giderler, leh ve aleyhte açılan mahkeme giderleri yapılamadığı vakit belediye kurum olarak stop etmiş olur.
Unutulmaması gerekir ki başkan kadar meclis üyeleri de belediye hizmetlerinden sorumludur. O nedenle meclis üyeleri ile başkanlık makamı arasındaki olumlu iletişim hiç bir vakit kesilmemelidir.
Kaba bir tabirle Belediye Başkanına bozuluyorsanız olsa olsa onun şahsi giderlerini tırpanlarsınız. Yoksa bütçenin toptan reddi, hiç bir şekilde izah edilemez.
Ya da tersi olarak başkanın belediye meclis üyelerini dışlaması, veya meclis üyelerinin öteden beri uygulana gelen bazı maddi haklarına kısıtlama getirmesi; hizmetlerin sürekliliği açısından son derece yanlıştır.
Neticede meydana gelen aksamalardan halk zarar görüyor. Nitekim, ödenek sıkıntısı nedeniyle asfalt çalışmaları durmuş vaziyette.
Unutulmaması gerekir ki Başarılı bir belediye, başkan ve meclisin uyum ve diyalog içinde çalışmaları ile mümkün olur.
Şu noktanın da gözden uzak tutulmaması gerekir. Belediye, eskiden olduğu gibi kayım yönetiminde olsaydı bu sıkıntıların hiç biri yaşanmazdı. Onun için demokrasinin kıymetini bilmek ve her kes sorumluluklarının bilincinde olması gerekiyor.
Binaenaleyh başkan ve meclis üyeleri biri birini dinlemek durumundadır. Sorun ve sıkıntılar birinci ağızdan alındığı vakit çözümü kolaylaşır.