HABER-YORUM: FIRAT BEYAZIT ÇELİK
Biz ki, Doğubayazıt´lı olarak Türkiye´nin dört bir yanına dağılmışız. Gittiğimiz yabancı yerlerden ailemizde uzak kalmış, kenara çekilmiş sevdiklerimizi özlediğimizde ağlayıp göz yaşlarımızı Ağrı dağın eteğine savurmuşuz.
Ama ne var ki, kişiliğimizden hiç bir zaman ödün vermemişiz. Aç kalmışız, susuz kalmışız ama ne var ki, memleketimizi küçük düşürmeyip, mertliğimizden, yiğitliğmizden ödün vermemişiz.
Ebubekir Tanrıkulu´undan biraz söz edeceğim, Ebubekir Tanrıkulu sevdiğim, saydığım bir Doğubayazıt´lı olarak gurur kaynağımız olan bir abim.
İstanbul Ataşehir Belediyesinde zabıta amiri olarak çalışmakta ve bu mesleğini yıllardır dürüstçe başarılı bir şekilde devam etmektedir. Kibirli değil, alçak gönüllü, sözünün eri, cana yakınlığı ile bir Doğubayazıt´lı olarak kendi kişiliğine yakışan ne ise onu yapmaktadır.
Ebubekir Tanrıkulu, İstanbul Kadıköy Belediyesinde Zabıta Amiri olarak görev yaptığı dönemde İstanbul Ataşehir ilçe oluyor. Ataşehir Belediye Başkanlığına seçilen Battal İlgezdi, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk´ten rica ile bilgisinden yararlanmak için Ebubekir Tanrıkulu´nu ister, Selami Öztürk, pek Ebubekir Tanrıkulu´nu vermek istemez ama ne var ki, partidaşı Battal İlgezdi´yi de kırmaz.
Neyse asıl konumuza dönelim, Ebubekir Tanrıkulu Belediyecilik başarısını takip eden, ATAŞEHİR AĞRI-DER, can çekişirken, başkanlık için Ebubekir Tanrıkulu´na Başkanlık için teklif götürüyorlar. Her ne kadar çeşitli bahaneler uydursada Ağrı´lılar bundan vazgeçmiyorlar ve Ebubekir Tanrıkulu´nu ikna ediyorlar. Ama ne var ki, Ebubekir Tanrıkulu sanki bir derneği değilde, bir enkazı devir alıyor.
" Madem bu yola baş koyduk, başımız kesilsede bunu en iyi bir şekilde yürütmek bana yakışır", deyip yola koyuluyor.
Tıpkı BAY-DER eski başkanlarından Sadullah Demirbaş, Zeki Semetay, DİYADİN-DER Başkanı Dilaver Özden, gibi kibirsiz, azimli, bir şekilde Dernek Başkanlığı görevini sürdürmektedir.
Derneği enkazdan çıkartıp, gecesini-gündüzünü bir edip, dernek için ne gerekiyorsa yapıyor.
Çeşitli etkinlikler düzenliyor, Ağrı, Doğubayazıt, Patnos, Diyadin, Taşlıçay, Eleşkirt, Hamur, Tutak´lılar için ne gerekiyorsa en iyisini yapıyor ve yapmaya çalışıyor. Bazı sözde başkanlar için öyle dalavere, Yalanı-dolanı yok, Ebubekir Tanrıkulu´nun. Hemşeri için ne gerekiyorsa daha dernek başkanı olmadan önce yapması gerekeni şimdi daha fazlasını yapıyor.
BAŞKANIN CANINI SIKMAYIN?
Ancak ne var ki, Ebubekir Tanrıkulu, bu kadar çaba sarf ederken, işçisi, emekçisi, memuru v.s. ne kadar Ağrı´lı varsa kendisine destek çıkarken, bazı Ağrı´lı iş adamlarına gidildiğinde, dernek hakkında bilgi veriliyor kendilerine, ama iş adamları onlara dilenci gözü ile bakılıyor, verdikleri bağışı başkan ve yardımcıları ellerinin tersi ile itiyorlar. "Biz buraya dilenmeye değil, dernek hakkında bilgi vermeye geldik" diyerek masa üzerine konulan bir kaç kuruşu bırakıp sırtlarını verip gidiyorlar.
Düşünün bir dernek ne işe yarar, yada bir vakıf. Eğer dernek yada vakıf sizin memleketinizi temsil ediyorsa, bu ne demektir siz iş adamları derneğe destek vereceksiniz ki, bu dernek ayakta kalsın ve garibana, yolda kalmışa, fakir-fukarana yardım etsin. İşçi-emekçi bu derneğe sahip çıkarken, siz bazı iş adamlarınız başkanı ve yardımcılarını dilenci yerine sokamasınız, aslı budur o zaman siz "AĞRI´lı değil ve olamasınız"
BEN HER ZAMAN ELEŞTIRİYE ACIĞIM?
Ebubekir Tanrıkulu ile kısa bir sohbetim oldu, her zaman beni hatam varsa eleştirin ki, hatamı bileyim. Hatasını kabu etmeyen zaten idareci olamaz.
Sizin haklı eleştiriniz bana yol gösterecek. Ama haksız eleştiride olursa tekzipimi yazar size yollarım. Bu demektir ki, Ebubekir Tanrıkulu araya yada dereye birilerini koymadan,mertçe işini yapıp, işinin eri olarak görevini yapmak istiyor.
Şimdilik bu kadar, başkana başarılar diliyoruz ve kendisinin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Yolun açık olsun başarılarının devamını diliyoruz.