FIRAT BEYAZIT YAZIYOR
Yasama, Yürütme ve Yargı’ dan sonra dördüncü güç olarak Basın gelir
Basın Ahlak Kuralları vardır, bunlar yasa gibidir uyulması gereklidir, haber ya da yazıyı hazırlayanın kişiliğini belirler.
Uzun yılların tecrübeleriyle kazanılmış, Gazetecilik değerleridir bunlar, bu değerlere sahip çıkılarak meslekte ulaşılması gereken yerlere gelir basın mensupları.
Basın mensubu, ya da daha Türkçesi, Gazeteci ne demektir, nasıl gazeteci olunur, elbette ki öncelikle kuralları öğrenmelidir bu mesleğe gönül verenler, zaten gazetecilik bir gönül işidir, herkes yapamaz.
Bir deyiş vardır gazetecilik mesleğinde “Matbaa Mürekkebini Bir Kez Tadan, Bir Daha Kopamaz”, bu da şu demektir, mesleğe girip de, çalıştığı yayın organında yazı ve haberleri yayınlanmaya başlayan meslektaşlarım, bunun hazzını yaşadıktan sonra, başka bir meslekte dikiş tutturamazlar, o heyecan olmadan yaşayamazlar.
Gazete sahibi olabilirsiniz, hatta Tv kanalınız dahi olabilir, ama ben Gazeteciyim diyemezsiniz, çünkü “Gazetecilik yetenek işidir” yetenekler ikiye ayrılır, müzisyenlik, ressamlık, heykeltıraşlık gibi yetenekler doğuştan gelir ve eğer sizde yoksa o yetenek, kaç üniversite bitirirseniz, bitirin, sanatkar olamazsınız, bazı yetenekler de, kişinin zaman içersinde, kendisini yetiştirerek kazanılır ki bunların başında Gazetecilik gelir, paranız varsa gazete sahibi de olursunuz, kanal sahibi de, ama gazeteciyim diyemezsiniz.
Bu yazdıklarımla kimseyi eğitmeye çalışmıyorum, birikimlerimi paylaşıyorum sizlerle.
Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde, mantar gibi türeyen yayın organları var, yıllardır yayın yapan kuruluşlar da var, o yayınlarda çalışan basın emekçilerine bir sözüm yok, ancak sahiplerine var.
Gazetelerin can damarı alabildiği reklamlardır, o reklamlarla sürdürürler yayın hayatlarını. Ancak reklam almanın da bir adabı vardır.
Bazı yayın organlarının, tehditle, şantajla reklam almaya çalıştıklarını bilmeyen yoktur, bana reklam vermezsen aleyhinde yazarım, ya da seninle ilgili, şu bilgi ulaştı elimize, bize reklam vermezsen yayınlarım gibi, öncelikle, Basın Ata Sözü olarak kabul edilen şu sözleri beyinlerimize kazımalıyız “Kalemini Kır ama Satma” bu da ne koşulda olursa olsun, yakaladığın bilgiyi, kamuyla paylaşman gerektiğidir, o bilgi için sana ummayacağın teklifler gelebilir, tehdit de edilebilirsin, ancak senin görevin, her ne koşulda olursan, ol paylaşmaktır, elindeki bilgileri kullanarak, menfaat temin etmek istiyorsan, sen asla gazeteci olamazsın.