Mehmet İZCİ Yazıyor Dün, bizim ve bütün dünyanın güzü Diyarbakır?da idi. Tarihi Newroz naklen yayınlanırken bizde televizyonların başında o ana tanıklık etik. Öcalan?dan gelen tarihi mektup okunduğunda duygulu anlar yaşadım. Bu duygular barışa olan özlem ve hasretti. Artık zaman bütünleşme zamanıdır. Büyük iradeyi temsil eden TBMM biran önce üstüne düşen görevi yerine getirmelidir. CHP?nin de net olmayan tavrında vazgeçip bu onurlu barış surecine destek olmaları ve Türkiye halklarına karşı sorumluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir. Yakın bir zamanda ilimize teşrif eden Başbakan yardımcısı Sayın Beşir Atalay, ülkemizin en önemli konusu olan Kürt sorunu hakkında Barış sürecine destek arayışları için ilimizde bulunan sivil toplum örgütleri ile bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantı bu yönü ile çok anlamlı idi. Bu toplantıyı anlamlı kılan ise maddi ve manevi en çok zarar görmüş bölge halkı ile istişare ederek süreç hakkında öneri ve tavsiye alması, çözüme sivilleri de dahil etmesidir. Yapılan istişare toplantısına ilimizde her kesimden STK?lar davet edilmişti. Birçok STK temsilcisi söz alarak fikir ve görüşlerini belirterek sürece desteklerini sundular. Toplantı basına kapalı olduğundan dolayı orada konuşulanlara çok ta detayına giremeyeceğim. Toplantıda Vali beyi Bakan beye karşı övenler olunca Sayın Vali mütevaziliğinden dolayı zor anlar yaşadı. İşin doğrusu Vali Bey doğal ve samimi bir kişiliğe sahiptir. İlimize geldiği günden itibaren ilimizin Kültürel değerlerine duyarlı olduğunu bilmeyen yoktur. Yine bir ilki gerçekleştirerek her ne kadar insani ve diploması görevi olsa da diğer valilerin ısrarla mesafeli durduğu, BDP li olan Doğubayazıt ve Patnos ilçe belediyelerini ziyaret ederek farklılığını ortaya koydu. Bende bu ziyaretlerini bütünleyici ve anlamlı buluyorum. Çok doğru bir söz vardır.?? İşi ehline teslim ediniz denilir??. Gerçekten o toplantıda bunu çok iyi fark ettik. Aramızda en genç olanımız Baro Başkanı Sayın Av. Ali Artuk da vardı. Barış süreci ile ilgili en anlamlı konuşmayı da o yaptı. İlimizin Barosunun ehlinin elinde olduğu çok daha iyi anlaşıldı. Kendisi ile gurur duyduğumu da belirtmek isterim. Bende toplantı da söz alarak konuşmama hükûmetin cesaretle sürdürdüğü ve Sayın Bakanının, içişleri Bakanlığı döneminde birinci Kürt açılımında kendisinin Koordinatörlüğünde yürüttüğü görevinden ve yine kendisinin bu yeni Barış sürecinde çaba, iyi niyet ve gayretinden dolayı teşekkürlerimi sundum. Zira dernek olarak ülkemizin toplumsal barışı için çok çaba sarf ettiğimizi ve süreci canı gönülden desteklediğimizi söyledim. Yeni yapılacak anayasada ana dilde eğitimin mutlaka yer alması gerektiğini, ana dilde eğitimin bir hak olduğunu bildirdim. Ne mutlu, ülkemize barışı inşa edenlere. İnşallah onurlu ve kalıcı bir barış olması dileği ile ülkemizin kardeşliği daim olsun.