HDP, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlere parti kimliği ile girmeye karar vermiş. Parti yetkilileri, bu seçimde siyasi partilerin önündeki % 10 seçim barajı engelini aşacağına inanıyorlar. Topyekün bu kanaate olduklarına göre demek ki konu hakkında ciddi araştırmalar yapmışlar ki böyle bir riski göze alıyorlar.
Parti grubunun bu güne kadarki performansı ile geçtiğimiz yıl Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında aldığı oylar göz önünde bulundurulduğunda oylarda ciddi bir ivme kazanıldığı görülüyor. Bütün bu belirleyici unsurlar nazara alındığında baraj engelini aşacaklarına inanıyorlar.
HDP`nin parti kimliği ile milletvekili seçimine girmeye karar vermesi, ulusal ve yerel basında yoğun ve yaygın bir şekilde yorumlanıyor. Bu noktada haber ve yorumlara bakıldığında doğal olarak her cenah, kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda partinin bu kararını değerlendiriyor.
Kimileri, barış sürecine vurgu yaparak barajın aşılamaması durumunda muhatap kalmayacağı için müzakerelerin kesilebileceğini belirtirken, kimileri de çeşitli siyasal amaçlar için partinin, birileri tarafından yanlış yönlendirildiğini söylüyor.
HDP`de böyle bir karar alındığına göre bu kararın muhtemel sonuçları partinin çeşitli kademelerinde mutlaka enine boyuna görüşülmüştür. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan Demirtaş'ın, orada aldığı oylar baz alındığında, %10 engelini geçmek için ciddi denebilecek derecede bir umut vardır.
Selahattin Demirtaş'ın aldığı oyların bir kısmının kendisinden kaynaklandığı da söyleniyor. Bu doğru olabilir, demek ki, Demirtaş gibi hitabet gücü yüksek, genç ve sempatik adaylara ağırlık verilirse oylarını daha da artabileceği anlaşılıyor.
Öte yandan HDP'yi, sadece bir Kürt partisi olarak görmek ve lanse etmek de yanlış olur. Cumhurbaşkanlığı seçiminde görüldü ki, seçilme şansı hiç olmamasına rağmen Demirtaş, Türkiye'nin her bölgesinde kayda değer oranda oy aldı.
Dolayısıyla demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri savunduğu için, Kürtlerin dışında da oyları olduğu biliniyor. Onun için, son yıllarda Türkiye'nin batısından da var olmak için gayret gösteren bir HDP var artık. Sadece Kürtlerin değil, Türklerin partisi olmayı da hedefliyor ve ona göre faaliyet gösteriyor.
Türkiye'nin siyasi yelpazesine bakıldığında Komünistler, Sosyalistler, Ateistler ve diğer azınlık gruplar mevcut siyasi oluşum içinde HDP dışında oy verecekleri bir parti bulamıyorlar.
Bir de, halkın baraj engeline olan tepkisini de göz ardı etmemek gerekir. Bu antidemokratik durum da nazara alındığında sırf baraj düşürülsün mantığı ile de HDP`ye oy verecek demokrat insan sayısı çoktur.
Çünkü Türkiye'deki seçim barajı oranı Dünya'nın hiçbir ülkesinde rastlanmamaktadır. Düşünebiliyor musunuz, bir partinin meclise girebilmesi için en az 4-5 milyon arasında oy alması gerekiyor. Bu miktarın altında alınan oyların tamamı çöpe gidiyor ve o parti TBMM de temsil edilemiyor.
Türkiye'de barajı aşmak için istenen oy miktarı, komşu Yunanistan seçmeninin yarısından fazladır. Varın siz hesaplayın.
9411,13%0,46
34,56% 0,25
36,04% -0,51
3000,45% 1,31
5010,37% 1,12
Ağrı
22.11.2024