Ağrı'da evlenme kararı alan çift, hem kendilerini hem de davetlileri yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından korumak için salonda düğün yapmaktan vazgeçerek 2241 rakımlı Balık Gölü kenarında açık havada dünya evine girdi.

Damat Adem Artan ve gelin Nurten Artan, Kovid-19 tedbirleri kapsamında sosyal mesafenin sağlanması ve virüsün yayılmasının önlenmesi amacıyla getirilen kısıtlamalar yüzünden bir süre önce düğün salonunda yapmayı planladıkları düğünlerini ertelemek zorunda kaldı.

Kısıtlamaların gevşetilmesiyle düğünlerini yapmaya karar veren Artan çifti, ailelerinin de onayıyla, düğün salonunda düğün yapmak yerine hem kendilerinin hem de davetlilerin salgına yakalanmaması için açık havada düğün yapmayı tercih etti.

Gelin ve damat, salgın riskini en aza indirmek için kiraladıkları düğün salonundaki organizasyonu iptal etti. Çift, düğünlerini 2241 metre yükseklikte bulunan Türkiye'nin en yüksek rakımlı gölü olan Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı Balık Gölü kenarında yaptı.

Kırsal alan olan göl kenarında açık havada yapılan düğüne katılan davetliler ile gelin ve damat, davul, zurna eşleğinde eğlendi.

Gölün bulunduğu Tanyolu köyünün muhtarı Kemal Artan, Balık Gölü'nün bölgenin en önemli doğal zenginliklerinden olduğunu söyledi.

Balık Gölü'nün birçok organizasyona ev sahipliği yaptığını belirten Artan, şunları kaydetti:

"Koronavirüs salgını nedeniyle gençlerimiz Balık Gölü kenarında düğün yapmayı tercih etti, biz de büyükleri olarak bunu memnuniyetle kabul ettik. Ağrı ve Iğdır'da yaşayan bütün insanlarımızı Balık Gölü'nde düğün yapmaya davet ediyoruz. Burada hem düğün salonu masrafından kurtulmuş olacaklar hem de yayla havasında düğün yapma şansı bulacaklar. Gelsinler biz burada onlara yardımcı olacağız, bu salgın döneminde kapalı salonlarda değil Balık Gölü kenarında düğünlerini yapsınlar."

Damat Adem Artan da salgın nedeniyle sürekli düğünlerini ertelediklerini belirterek, "Şehirde düğün salonunda düğün yapmayı planlıyorduk, bir türlü yapamadık, sonra köyümüzün yaylasının bulunduğu doğal alanda, gölün yanında düğünümüzü yapmaya karar verdik. Çok da güzel oldu, temiz havada yayla düğünü yaptık. Bütün evlenecek çiftleri buraya davet ediyoruz, gelsin düğünlerini bu doğal ortamda yapsınlar. Burada değişik bir ortamda düğün yaptık, misafirlerimiz de yayla havasında düğüne katıldıkları için çok memnun kaldı." diye konuştu.

- "Kapalı alanda düğün yapmak içimize sinmedi"

Gelin Nurten Artan da misafirlerin hastalanma riski olacağını düşündükleri için kapalı alanda düğün yapmanın içlerine sinmediğini belirterek, şunları söyledi:

"Açık havada düğün çok havalı oldu, bundan dolayı çok mutluyum. Büyükşehirlerde lüks otellerin havuzları kenarında düğünler yapılıyor. Ama o şehrin gürültüsü, yoğunluk, hastalık bir araya gelince pek de güzel olmayacağını düşünüyorum. Buranın havası çok güzel, hem de burası bizim yaylamız, herkesin buraya gelip bu havayı solumasını istiyorum. Göl kenarında düğün yaptık umarım bu diğer yeni evlenecek çiftlere örnek olur. Burası Türkiye'nin en yüksek gölü, buranın tanınmasını istiyorum."(aa)