Neyin, hangi amaçla, neden söylendiğine pek bakmazlar.
Bu yüzden bir öneri ve eleştiride bulunurken “acaba o kurum bize hangi pencereden bakıyor” diye önce bir değerlendirme yapıyorum.
Milli Eğitim Müdürlüğü geri dönüşler yapmasa ve önerimizi diğer kurumlar gibi pek ciddiye almazsa bile yazdığımız tüm yazıları titizlikle incelediklerini biliyorum.
Çok önemli bir konuda (çok küçük olmasına rağmen) mega bir öneride bulunurken, az da olsa dikkate alabilme ihtimali olduğunu bilerek bu yazıyı yazıyorum.
Önerime gelince;
Aslında öyle büyük bir yatırım ve adım sayılmaz.
Milli Eğitimin yaptığı yatırımlar, harcamalar ve devasal kadrosu karşısında küçücük bir icraat sayılır benim önerim.
Malumunuz yüzlerce eğitim kurumu var.
Bu kurumların her birinin devasal binaları, bahçeleri, spor ve oyun alanları da var.
Bu eğitim komplekslerinde her gün su, elektrik tesisatlarında, bina içindeki mobilyalarda, bina dışındaki bahçelerdeki donatılarda arıza ve bakım sorunları ortaya çıkmaktadır.
Ama bunun tamir ve bakımını yapacak ekipler yok.
En basitinden, bir musluk su damlatmaya başladığında bunu onarmak için okul yöneticileri dışarıdan hizmet satın almaktadır.
Yine bir ağaç budaması, çim biçimi, kaynak gerektirecek bir onarım işi için de dışarıdan hizmet satın alınıyor.
Okul kompleksleri içerisinde  ortaya çıkan arıza ve bakım işlerini yaptıracakları elemanları olmadığı için bazen günlerce bu sorunlar devam ediyor.
Arıza ve bakım işleri için okullara ek bütçe verilmediğinden, okul idarecileri ya masrafları cebinden karşılıyor yas da öğrenci velilerinden adeta dilenerek topladıkları paralarla soruna çözüm bulmaya çalışıyor.
En ufak bir arızanın giderilmesinin ustalık el emeği de 100 liradan başlıyor.
Malzeme parası da duruma ve işin büyüklüğüne göre değişiyor.
Bu sorun, eğitim ve öğretim dönemlerinde okul idarecileri ve öğretmenleri çok meşgul edebiliyor.
Oysa bu soruna köklü bir çözüm bulmak çok zor değil.
Milli Eğitim bünyesinde oluşturulacak çok amaçlı bir atölye ile okullardaki arıza ve bakımları ücretsiz bir şekilde yapmak mümkündür.
Milli Eğitim Müdürlüğünün bünyesinde daha önce belediyeden tayin yolu ile giden onlarca kalifiye eleman var.
Bunların içerisinde bahçıvancıdan tutun, kilit taşı ustası, tesisatçıdan tutun elektrikçiye kadar uzman personeller var.
Bu personellerden istifade edilip, sanat okullarından da tesisat, tarım, elektrik, torna bölümlerinden stajyer öğrencileri de takviye ederek güçlü bir ekip kurulabilir.
Bu ekipler, bahçe düzenlemeler, boya, badana, tesisat yenileme ve arızaları giderme, kapı pencere, asansör tamirine kadar ihtiyaç duyulacak tüm arıza ve bakım işlerini yapabilir.
Gerçekten bu küçük bir adım olabilir ama bence okullar için mega bir öneridir.
Bu adımı atmak öyle zor bir iş değil.
Dediğim gibi, atıl durumdaki personelleri eğitip, takım taklavatla donatıp tüm okulların tamir ve bakım talepleri anında karşılanabilir.
Bu önerimin dikkate alınarak hayata geçmesini umuyor ve diliyorum.
Hayata geçirilmeyecekse de Milli Eğitim Müdürlüğü Yetkilileri nedenini bana anlatıp beni ikna ederlerse bu konuda sevinirim. (RECEP KAVUŞ)