ERCAN SALMAN´IN KALEMİNDEN
Merhaba sevgili gönül dostları...
Bugün nasip olursa sizlerle beraber gönüllerimizin bir başka sultanı olan Hz Zübeyr bin Avvam (r.a.)´dan bahsetmeye çalışacağız. Rabbim her daim onların izzet-i dergah olan aşklarından bizleri mahrum etmesin.Amin
Kardeşlerim,
Hz Zübeyr bin Avvam (r.a.)´ın hayatına bakacak olursak, kendileri bu dünya serüvenine 586 yılında Mekke´de doğmuştur.Annesi Safiyye binti Abdulmuttalib, Peygamber Efendimizin (asm) halası; babası Avvam´da Hazreti Hatice (ra)´ın kardeşidir. O´nu annesi yetiştirdi. Hz. Safiy¬ye, oğlunun terbiyesinde çok titiz davranıyordu.Annesiyle beraberliği uzun sürmedi Hazreti Zübeyr (r.a.) küçük yaşta yetim kaldı. On beş yaşındayken Hazreti Ebubekir´in (ra) daveti ile Müslüman oldu müslüman olanların dördüncüsü veya beşincisi olduğu tahmin edilmektedir. İslamla şereflendiğinde diğer müslüman olan sahabeler gibi Hazreti Zübeyr(ra)´de müşrikler tarafından muhtelif işkence ve eziyetlere maruz kaldı. Bizzat amcası kendisini ateşe sokup çıkartarak ona iş¬kenceler ediyor dininden dönmesi için zorluyordu,her türlü işkenceye rağmen Hazreti Zübeyr(ra) ?ebediyen küfre girmem?diye sebat etmiş, Resul-i Ekrem (asm)´in yanından hiçbir zaman ayrılmamıştır. Zaten Peygamber Efendimize (asm) tabi olurken, ölümüne kadar sadık kalacağı şeklinde vaatte bulunmuştu. Şimdi ise gel gelelim Hz Zübeyr bin Avvam (r.a.)´ın zahiri (dış) görünüşü hakkında bilgi vermeye, kaynaklar kendileri hakkında boylu poslu, güçlü kuvvetli fedakâr, azimli, son derece temiz kalpli,temiz ahlaklı, zahid, hak¬kı takip eden bir hakperest, cömert, alicenap, merhametli, yumuşak kalpli, çok yüksek kıymetli mert bir zat idi. Diğer taraftan Emanete riayetiyle meşhurdu. Sahabiler en kıymetli şeylerini Hazret Zübeyr(ra)´e emanet ederlerdi. Hazreti Zübeyr(ra)´in annesinden aldığı çekirdek mahiyetindeki terbiye, hayatına aksetmiştir. O ne emirlik yapmış nede cizye toplamıştır.O sadece Allah yolunda savaşmıştır. Hazreti Zübeyr(ra) cesareti ve kahramanlığı ile tanınmıştır. Kahramanlığı sebebiyle ?Eşca´u´n nas yani insanların en şecaatlisi en cesuru? diye ün yapmıştır. Peygamberimiz(sav) Hazreti Talha(ra) ile Hazreti Zübeyr arasında din kardeşliği tesis etmiş,?Talha ile Zübeyr cennette komşularımdır? buyurarak kıymetlerini ortaya koymuştur. İslam tarihinde küffara (kafirlere )karşı ilk kılıç çeken, Hazreti Zübeyr(ra)´dir. Hazreti Ali (ra) Hazreti Zübeyr (ra) kılıcı için ?Öyle bir kılıç ki, vallahi sahibi daima onunla Resuullah(sav) den tehlikeleri uzaklaştırmıştır ? buyurmuştur. Geçimini ticaretle sağlayan Hazreti Zübeyr(ra) zengin sahabiler¬¬dendi. Bununla birlikte, son derece cömert ve eli açık, kerem sahibiydi. Birçok fakir Müslüman´ın geçimini üzerine almıştı. Onların her türlü ihtiyacını görürdü. Borç isteyenlere yardım eder, mücahitleri cihada hazırlar, teçhiz ederdi. O kadar bol serveti ve malı olmasına rağmen son derece sade yaşar, mütevazi giyinirdi. Zaten bütün davranış ve yaşayışında Peygamberimiz(sav)´i örnek almıştı.
Allah ondan razı olsun malı ve canını mukaddes için sebil etmiştir. Şahadeti çok arzulayan, Allah yolunda ölmeye sevdalı olan birisiydi, şehid olmaları ümidiyle çocuklarına şehid olan sahabelerin isimlerini koymuştur. Münzir, Urve, Hamza, Cafer, Musab, Halid. Uhud´da dayısı Hazreti Hamza(ra)´nın cesedini zalimce parçaladıklarını görünce kılıcının kabzasını sımsıkı kavradı dişlerini birbirine kenetledi, fakat aklından geçenleri gerçekleştiremedi, çünkü Allah Resulu(sav)´e müslümanları sadece intikamı düşünmekten alı koyan ayet nazil olmuştu.
Resul-i Ekrem (a.s.m.) onun için: ?Her peygamberin bir havârisi (yardımcısı) vardır. Benim de havârim Zübeyir´dir? buyurmuştur. Resul-i Ekremin (a.s.m.) katıldığı tüm savaşlarda bulundu. Hazreti Zübeyir (r.a.) ?Re¬sû¬lul¬lah ile beraber katıldığım savaşlarda yara almayan hiçbir yerim yok¬tur?buyurmuştur. Hattâ bu yaralanmaların edep yerine kadar vardığı da kaydedilmekte¬dir. Aman ya rabbi, bu nasıl bir aşk ki gönül sevdiğine, aşkı olan rabbi ve resullune işte böyle bağlıdır. Sen halen kendi halinle övünüyorsun ey nefsim! Heyhat!!! Bedir Savaşı´nda sadece iki at vardı. İki süvariden birisi de Hazreti Zübeyr(ra)´di, başına sarı bir sarık sarmıştı. Hazreti Muhammed(sav) ?Meleklerin, sarı başlıklarla Zübeyr´in suretinde indiklerini görüyordum? buyurmuştur. Hazreti Zübeyr(ra) hisli birisi idi ?Muhakkak sen de öleceksin, muhakkak onlarda ölecekler, sonra hepinizin kıyamet günü davalarınız görülür?(zümer:30) ayeti kerimesi indiği zaman Hz Zübeyr (ra) Resulu Ekrem (sav) efendimize; ? Ya Resulullah! (sav) bu dünyada görülen dava ve husumetlerimiz de tekrar kıyamette ruyet olunacakmı? Allah Resulu(sav) efendimiz ? Evet bunlar kıyamette tekrar görülecektir, ta ki her hak sahibine hakkı verile, demiştir. Hazreti Zübeyr(ra); ? Allah´ın emri ne kadar şiddetli imiş, diyerek haşyetullahı bütün kuvvetiyle duymuştur. Hazreti Zübeyr (ra) Peygamberimiz (sav) efendimizin?Kim benden yalan bir söz naklederse, cehenemde yerini hazırlasın? sözü üzerine O´nun yanından hiç ayrılmamasına rağmen kendisinden çok az hadis-i şerif rivayet etmiştir.
Uhud´da şehid olan Hazreti Hamza(ra)´yı kefenlemek için annesi Safiyye tarafından getirilen kefenin biri büyük biri küçük olduğunu görünce kura çekerek bir başka şehidi kefenleyecek kadar eşitlik esasına bağlı idi . Fustat muhasarasında hayatının tehlikeye düşmesinden bir an bile tereddüt etmeden kale duvarına tırmanıp kapıyı açmış ve orduyu içeri alarak aylardan beri süren kuşatmanın zaferle sonuçlandırmasına vesile olmuştur. Diğer gazve ve kuşatmalardada bundan aşağı kalmayacak kadar kahramanlıklar göstermiştir. Hazreti Zübeyr(ra) ailesine ve çocuklarına olan muhabbetiyle de tanınırdı. Mekke´nin fethi sırasında İslam ordusunun sancaktarlığını yaptı. Mekke halkının bir kısmı toplanmış, İslam mücahitlerine tazimde bulunuyorlardı.
Bu sırada Hazreti Zübeyr(ra) at üzerinde geldiler. Sevgili Peygam¬berimiz(sav) elbisesinin ucuyla yüzündeki tozu sildi. On bin kişilik bir ordunun başında Mısır´a, Mısır´ın fethi için gönderildi. Suriye ve Mısır topraklarının İslam beldesi hâline gelmesinde Hazreti Zübeyr(ra) gi¬bi müm¬taz sahabilerin büyük payı vardır. Serveti çok büyüktü fakat islam için tümünü harcadı ve borçlu olarak öldü, can verirken oğlu Abdullah´a borçlarını ödemesi için vasiyet etti, şöyle dedi; ?Borçlar sana ağır gelirse sahibimden yardım iste ?Abdullah sordu; ? Sahibin kim? ? Allah? O sahiplerin ve yardım edenlerin en iyisidir! Sonraları Abdullah şöyle diyordu ?vallahi borcunu ödemekten dolayı bir zorlukla karşılaşmadım? Hazreti Zübeyr(ra)´in kullandığı gümüşle süslü kılıç tarihi bir kıymet kazanmıştır. Hazreti Osman(ra) devrinde devlet işlerine karışmayıp sükûnet içinde yaşayan Hazreti Zübeyr(ra), Mısır´dan gelen isyancılara karşı halifenin korunması maksadıyla oğlu Abdullah´ı görevlendirdi. Halifenin şehit edilmesinden sonra Hazreti Ali´(ra)ye biat etti.
Hazreti Ali(ra)´nin halife olmasından sonra, Hazreti Talha(ra) ile birlikte müracaat ederek, Hazreti Osman(ra)´ın katillerinin cezalandırılmasını istedi. Daha sonra meyda¬na gelen Cemel Vakası´nda Hazreti Âişe tarafında yer aldılar. Hazreti Ali(ra) niçin kendisine karşı çıktığı¬nı sordu ve Peygamberimiz(sav)´in bir hadisini hatırlattı: ?Hatırlar mısın, bir gün Resûl-i Ekrem´le (a.s.m.) birlikte gidiyorduk. Sana rastladık. Resûl-i Ekrem sana, ?Sen bir gün Ali´yle haksız yere savaşacaksın.´ de¬mişti.? Bu ikazı duyan Hazreti Zübeyr(ra) hakperestlik gösterdi.
Ve şöyle dedi: ?Evet, hatırladım. Bunu daha önce hatırlamış olsaydım, yerimden kımıldamazdım. Ye¬¬min ederim ki, ben seninle savaşmam!? diyerek oradan ayrıldı. Da¬ha sonra Hazreti Âişe´nin yanına gitti, savaştan vazgeçtiğini söyledi. Hazreti Zübeyr(ra) oradan ayrılırken peşine ?Amr bin Cürmüz? adında bir adam düştü. Yanına yaklaştı. Bir-iki soru sormak istedi. Adam silahlıydı. Hazreti Zübeyr(ra) bir ara namaza durdu.
Bunu fırsat bilen Amr bin Cürmüz, Hazreti Zübeyr(ra) tam secdeye va¬rınca kılıcını çıkardı. Büyük sahabiyi şehit etti. Aman ya rabbi gel de yanmasın bu aciz yürek bir kez daha. Cürmüz, Hazreti Zübeyr(ra)´i şehit ettiği haberini Hazreti Ali (ra) haber verdiğinde Hazreti Ali(ra) ?Safiyyenin oğlunu öldürene cehennemi müjdeleyin?demiştir. Cenaze namazını bizzat hazreti Ali (ra) kıldırmıştır. Evet, değerli dostlar aslında tıpkı diğer sahabe ikramları gibi Hz Zübeyr bin Avvam (r.a.)´hakkında anlatılacak, konuşulacak ve yazılacak birçok nokta vardır. Ama biz aciz dilimiz döndükçe ve kalemimiz yazdıkça önce kendi nefsimize daha sonra ise sizlere anlatmaya çalıştık.
Rabbim bizleri dergâhından ayırmasın. Âmin. Selam ve dua ile?
Kaynaklar.. 1. Çetin Kılıç´ın Yazısı 2. Hayattüs Sahabe 3. Cennete Koşan 10 Arkadaş- Mehmet Paksu 4. Ümmetin Yıldızları