Ağrılı Olmanın Zorluğu

        Ağrı?lı olmak kadar Ağrı?lı bürokrat olmak çok zordur. Bu zorluk bir yazgı gibi her alanda Ağrı?lıları etkiliyor.

        Bendeniz de uzun süre bu zorlukları yaşadığım için bürokrat hemşerilerimin çektikleri eziyeti çok iyi bilirim.

        Açıkça söylemek gerekirse son yıllarda Ağrı?lı bürokratlar öyle bir kıyıma uğradı ki tabiri caiz ise bürokrat hemşerilerimizin tamamı tarumar oldu. Bırakınız görevlerinde daha da yükselmeyi hiçbir bürokrat yerini dahi koruyamadı. Tek kusurları Ağrı?lı olmaları ve kendilerini koruyacak her hangi bir siyasi gücün bulunmaması.

        Öyle ki daha önce bakanlık merkezlerinde kızak tabir edilen kadrolarda olanlar bile, emekliye zorlamak için taşraya gönderilerek Ankara?dan uzaklaştırıldılar.

        Böylece Ankara?ya gidecek Ağrı?lıların uğrayacakları bir durak bile kalmamış oldu.

        TBMM?de Ağrı milletvekillerini ziyaretine giden hemşerilerimiz, vekillerin yanında da Ağrı?lı eleman bulamıyorlar. Milletvekillerimiz de Ağrı?lılara güvenmiyor olacaklar ki, danışman ve sekreterlerini Ağrı dışından temin ediyorlar.

        Ağrı bürokratlarının bu acıklı durumunu önceleri de yazdım, fakat ne yazık ki ciddiye alan olmadı. Ağrı milletvekilleri hiçbir şey olmamış gibi bu yakınmaları hep geçiştirdiler. Bir milletvekilimiz çıkıp demiyor ki ? bu adamların suçu günahı nedir ki bunlara bu kadar haksızlık yapıyorsunuz? diye.

        BDP milletvekili Halil Aksoy?u saymazsak, AKP milletvekilleri Fatma Salman Kotan, Kerim Yıldız ve Ekrem Çelebi?ye ne demeli? Vekillerimizin bu haksızlıklara kayıtsız kalmaları çok üzücüdür. Bırakınız milletvekillerini ıbrahim Çeçen gibi ünlü simalar da bu haksızlıklara kayıtsız kalıyorlar.

        Anlaşılan o ki gerek Ağrı?daki sıkıntılar ve gerekse başta Ankara olmak üzere başka yerlerde kıyıma uğrayan hemşerilerimizin durumu, ne milletvekillerimizi ne de etkili iş adamlarımızı hiç rahatsız etmemiştir. Öyle ya rahatsız olsaydı her halde bu konuda bir çabaları olurdu.

        Türkiye?de bürokraside çalışabilmek, bulunduğu görevde tutunabilmek için mutlaka siyasi bir destek gerekiyor. Maalesef uygulamalar böyle. Siyasi bir tercih olmadığı sürece kimse yeteneği ile üst makamlara yükselemiyor. Aslında bu durum sadece AKP iktidar ile de alakalı değildir. Yıllardır böyle devam ediyor.

        Fatma Salman iki dönemdir milletvekili, geçen dönemde TBMM ve AKP de idari görevlerde de bulundu, geniş bir siyasi çevresi vardır. Dr. Kerim Yıldız?ın, Sayın Cumhurbaşkanı, başbakan ve birçok bakanla diyalogunun iyi olduğunu biliyoruz. Ekrem Çelebi bürokrasiden gelmiş, o da bu işlerin yol ve yöntemini iyi biliyor.

        O sebeple milletvekillerimizin bu haksızlıklara müdahil olmamaları çok manidar.

        Ağrı?daki hizmet aksamaları ve Ankara?daki bürokratik kıyımlar, eğer Milletvekillerimizin bilgisi dışında oluyorsa, bu tasarruflar kendilerine karşı bir saygısızlıktır, vekillerimizi ciddiye almamaktır. Çünkü mevcut uygulamalara göre bölge milletvekillerinin haberi olmadan, o il ile alakalı bir tasarrufta bulunulmuyor.

        O sebeple,  Ağrı?da hizmetler aksıyorsa ya da milletvekillerimizin yanı başındaki Ağrı?lı bürokratlar nerede ise toplu bir şekilde siyasi iktidar tarafından görevlerinden alınıyorsa, vekillerimizin ?haberimiz yoktu? demeleri, kesinlikle inandırıcı olamaz.

        Çünkü Ağrı milletvekilleri, hemşerilerinin hak ve hukukunu korumak ve kollamakla görevlidirler. Unutulmaması gerekir ki Ağrıdaki vatandaşlar gibi Türkiye?nin çeşitli yerlerinde görev yapan bürokrat hemşerilerimiz de milletvekillerimizin himayesi altında olmaları gerekir.