Ağrılı olarak Ağrıyı tanımak

Alirıza AYDEMıR

         Hepimiz memleketimizle gurur duyuyoruz ve övünüyoruz. Ağrılı olmak hepimiz için bir iftihar vesilesi. Oturduğumuz her yerde göğsümüzü kabartarak biz Ağrılıyız diyoruz. Ağrılı olmayı önemli bir ayrıcalık olarak görüyoruz. Bu konuda oldukça abartılı yaklaşımı olanlarımız da az değil.

         Ağrılı kendisi ile iftihar edilmeyi, gurur duyulmayı, övünülmeyi elbette ki hak ediyor fazlasıyla. Çünkü memleketimizin kendisi ile övünülecek o kadar çok özelliği, zenginliği ve farklılığı var ki bunları bir yazıda sayarak bitiremeyiz.
         Biz bu kuşağın Ağrılısı olarak şehrimizin bu iftihar edilecek özelliklerini artırmada, zenginleştirmede, fazlalaştırmada, hatta bırakın fazlalaştırmayı, artırmayı ve zenginleştirmeyi bu özel değerleri korumada ne kadar başarılıyız dersiniz? Yani sizce bu yaşadığımız kentin tarihine, kültürüne, turizmine, folkloruna, kimliğine, geçmişine ne katkımız olmuştur bu güne kadar? Katkıdan vazgeçtim, Ağrı?nın kendisine marka olarak tescil ettirmeye yetecek bu çok zengin özelliklerini korumak adına neler yapabilmişiz?
         Ağrı dışarıda, Türkiye ve Dünya?da daha çok nasıl tanınıyor? Neyimizle daha çok biliniyoruz? Ağrı denilince bizim dışımızdaki insanların aklına hemen neler geliyor? Hangi kavramlar memleketimiz adına insanların bilgi dağarcığında yer etmiş ve hafızalara kazınmış sizce?
         Ben size söyleyeyim isterseniz.
         Ağrı dışında kime sorarsanız sorun size hemen söylenecek isim ve kavramları şöyle sıralamak mümkün:
         Öncelikle ve özellikle yemeklerimizden avdigor köftesi. Sonra ramazan geceleri( bu kısmınıda ilimizde görev yapmış sonradan ilimizden ayrılmış insanlar bilir belki) . Kan davası. Aşiretler adına işlenen ve küçük çocukların sırtına yüklenen cinayetler. Töre ve namus cinayetleri.
         Belki biraz ıshak paşa sarayı, ahmedi xani ve Iğdır sahip çıkmazsa Ağrı dağı. Bu çerçevede belki birkaç kavram ve isim daha olabilir. Yani daha fazlası değil.
         Ağrı daha çok bu isim ve kavramlar üzerinden tanınıyor. Peki memleketimizin geçmişi, varlığı ve zenginlikleri bunu mu hak ediyor? Ağrılı olarak bizi bu kavramların tanıtmasını mı istiyoruz? Bununla mı gurur duyuyor ve övünüyoruz.
         Belki içinizden birisi çıkıp şu güzel soruyu sorabilir: ?Kardeşim sen ne diyorsun! biz Ağrılılar olarak biz memleketimizi tanıyor muyuz ki başkalarına da gerçek boyutları ile hak ettiği gibi tanıtalım!?
En doğrusu bu soru işte!
         Biz Ağrı?nın önemini, farklılıklarını, zenginliklerini, özellik ve güzelliklerini maalesef yeterince tanımıyoruz. Sahip olduğumuz değerleri bilmiyoruz.
Kendini Ağrılı olarak tanıtırken övünen bir hemşerinizi tutup sorun ve deyin ki ?Bana Ağrı?nın yetiştirdiği 5 büyük şahsiyeti veya memelekete hizmetlerini sayar mısınız?? Ben eminim ki size en fazla bir veya iki isim sayabilir.
         Uygarlık tarihinin beşiği olan doğunun en kadim ve geri kalmış şehri olan bu güzel Ağrı?nın özü ile tanınması gerekiyor. Bunun için de bizim memleketimizi asıl özellikleri ile bilmemiz gerekiyor.
         Kendini bilmeyen ve tanımayanların memleketlerinin eksik ve yanlış tanıtılmasını dert etmeleri mümkün değildir.