Tarih: 18.07.2022 10:00

ARAŞTIRMACI YAZAR HÜSEYİN DEMİR; TÜRKİYE’DE ‘GENEL AF’ ZORUNLULUK HALİNE GELMİŞTİR.

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de Genel Af Kanununun Çıkarılmasının Gerekçeleri, ‘Genel af’ kanununun çıkarılmasını zorunlu hale getirmiştir.

1) Adliye Sisteminin işleyişinden kaynaklanan sorunlar!

Türkiye geneli toplam 15.304 hâkim ve savcı bulunmaktadır. Bunun 10.240'ı (%66,9106) hâkim, 5.064'ü (%33.0894) savcıdır.

Cumhuriyet başsavcılıklarının son on yıllık çalışma trendi incelendiğinde; gelen dosya sayısında artış olduğu gözlenmektedir. 2011 yılında başsavcılıklara gelen dosya sayısı (geçen yıldan devir, yıl içinde gelen toplam dosya sayısı) 6 050 030 iken, %48,7' lik artış oranı ile 2020 yılında 8 995 141 olmuştur. Veriler incelendiğinde her ne kadar hakim sayılarının armasından dolayı bir hakime düşen dosya sayısı son on yılda 1074 ‘ten 671 düşmüş olsa bile dosya yoğunluğu sonucu, son 10 yılda görülen davalarda, davaya tam olarak nüfus edilememe durumu ve dosya yoğunluğu nedeniyle oluşabilecek hataların düzeltilebileceği etkin bir mekanizmadan söz etmek mümkün değildir. Bu faktörler genel bir af kanununun çıkarılmasının gerekçeleri arasındadır.

2)Cezaevlerinin doluluk oranının kapasitenin üzerinde olmasının, insan haklarına aykırılığı!

Son veriler dikkate alındığında Ceza ve Tevkif evleri verilerine göre; Türkiye’de halen 269 kapalı, 86 açık, 10 kadın kapalı, 7 kadın açık, 8 çocuk kapalı, 4 çocuk eğitim evi olmak üzere toplam 384 cezaevi bulunuyor. Bu cezaevlerinde toplam 271 bin 823 kişilik kapasite yer alıyor ve yaklaşık 43 bin kapasite fazlası bulunuyor. Cezaevlerinde 314 bin 502 kişi olması nedeniyle birçok ceza infaz kurumunda yatak sayısından fazla tutuklu ve hükümlü var. Cezaevlerinde 314 bin 502 kişiden 264 bin 935 kadarını erkekler 35 bin 318 kadarını kadınlar oluşturuyor. Cezaevlerinin kapasitesinin çok üzerinde doluluk oranına sahip olmasının beraberinde getirdiği, sorunların çözümü için genel af kanununun çıkarılması, toplumsal fayda içermektedir.

3)Cezaevlerinin mevcut koşullarda ıslah özelliğini tam anlamıyla yerine getirememesi!

İnsan hakları ekseninde bakıldığında, bir suçlunun cezaevinde olmasının nedeni, Toplumsal düzenin bozulmasına verebileceği potansiyel zararların önüne geçilmesinin yanı sıra, toplumun diğer fertlerinin suça meylinde bir caydırıcılık oluşturma ve infaz sonrası tekrar suç işlememeleri için bir rehabilitasyon sürecinden geçmeleridir. Bu eksende bakıldığında Türkiye’de infazını tamamlayan çoğu mahkûmun tekrar suç işleyerek cezaevlerine dönmeleri cezaevlerinin var oluş gayesini tam anlamıyla yerine getirmediğini sorgular konuma taşımıştır. Cezaevlerinin mevcut durumu dikkate alındığında genel bir af kanununun çıkarılması kamu ve toplumsal fayda içermektedir. Çünkü mevcut durumun ıslah etmek yerine suça yönelimi artırdığı, cezaevlerinden çıkanların tekrar cezaevlerine dönme istatistikleri açıkça ortaya koymaktadır.

4)Meslekten atılan yaklaşık 4.500 fetöcü hakimin verdiği kararlar.

15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yaklaşık 4500 hakim meslekten ihraç edildi. Bu hain şebekenin elemanları arasında olmakla yargılanan 4.500 hakimin görev yaptıkları süre içinde karara bağladıkları tüm davaların, yeniden görülmesi mahkemelere büyük bir yük getireceği aşikardır. Bu hain örgüte mensup kişilerin adil bir yargılama yapmayacağı herkesin malumudur. Böylesi durumların yarattığı mağduriyetlere çözüm için genel bir af kanununun çıkarılması, adaletin yerini bulmasını sağlayacaktır.

5)Hükümlü ve tutukluların devlete ve ailelerine getirdiği yük

Bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar düşünüldüğünde bir hükümlünün ailesine aylık getirdiği yük, mahkum ailelerinin belini bükmüş durumda. Görüştüğümüz mahkum ailelerinin aylık en düşüğü 1.600 TL para yatırdığını, giyim ve diğer ihtiyaçlarını ayrıca aldıklarını, görüşlere gidip gelmede artık zorlandıklarını belirtiyorlar. Hükümlülerin yemek, elektrik ve kantin ihtiyaçlarının son zamanlarda çok yükseldiğini belirterek artık bakamıyoruz diye feryat ettiklerini gördük. Ayrıca Bakanlık, bir mahkumun 2016 yılı itibarı ile devlete günlük maliyetinin 78 TL olduğunu bildirmişti. Yıl 2022 ve enflasyonda yaşanan yükseliş düşünüldüğünde bu rakamın 200 TL ‘nin üzerinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Cezaevlerinde 314 bin 502 kişinin olduğu düşünüldüğünde her bir mahkumun devlete getirdiği yük günlük 200 TL olsa dahi milyarlarca liralık bir yük oluşmuş durumdadır denilebilir. Mevcut durumlar dikkate alındığında genel bir af kanununun çıkarılmasında hem devlet hem de millet menfaati olduğu aşikardır. Son zamanlarda toplumsal konularında öğrenci affı, vergi affı , kyk borcu affı gibi gerçekleşen af düzenlemeleri, mahkum yakınlarında af beklentisini yükseltmiştir. Haklı taleplerle seslerini duyurmaya çalışan mahkum yakınlarının af taleplerine hem iktidar hem de muhalefet kayıtsız kalmayarak çözüm üretmesi, hem milletin hem de devletin menfaatine olacak bir gelişme olacaktır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —