Ağrı Sahipsiz

Ağrı Sahipsiz

Bürokratı Kimsesiz

Ağrı Sahipsiz, Bürokratı Kimsesiz


Mehmet Koç


         Ağrı?lı olmak kadar Ağrı?lı bürokrat olmak da o denli zordur. Bunu yaşayan ve çeken bilir ancak. Bendeniz de uzun süre bu zorlukları yaşadığım için bürokrat hemşerilerimin çektiği eziyeti çok iyi bilirim.


         Açıkça söylemek gerekirse son yıllarda Ağrı?lı bürokratlar öyle bir kıyıma uğradı ki tabiri caiz ise bu hemşerilerimizin tamamı tarumar oldu. Bırakınız görevlerinde daha da yükselmeyi hiçbir bürokrat yerini dahi koruyamadı. Tek kusurları Ağrı?lı olmaları ve bu nedenle de kendilerini koruyacak her hangi bir siyasi gücün bulunmaması.


         Öyle ki daha önce bakanlık merkezlerinde kızak tabir edilen kadrolarda olanlar bile, emekliye zorlamak için taşraya gönderilerek Ankara?dan uzaklaştırıldılar. Böylece Ankara?ya gidecek Ağrı?lıların uğrayacakları bir durak bile kalmamış oldu.


         TBMM de Ağrı milletvekillerini ziyaretine giden hemşerilerimiz, vekillerin yanında da Ağrı?lı eleman bulamıyorlar. Çünkü sayın Milletvekillerimiz, danışman ve sekreterlerini de Ağrı?lı olmayan görevlilerden tercih etikleri için orada da sıcak bir ilgi göremiyorlar. Bu da Ağrı?nın bir başka çelişkisi.


         Ağrı bürokratların durumunu  daha öncede yazdım. Ne yazık ki ciddiye alan olmadı. Ağrı milletvekilleri hiçbir şey olmamış gibi bu yakınmalara hep kulak tıkadılar. Bir milletvekili çıkıp demiyor ki ? bu adamların suçu günahı nedir ki bunlara bu kadar haksızlık yapıyorsunuz? diye.


         Hadi BDP?li Halil Aksoy?u saymayalım, Fatma Salman Kotan?ı ise hiç hesaba katmayalım, mesajla bayram ve özel günleri kutlamakla meşgul olan Ekrem Çelebi?yi de bu yoğunluğundan dolayı mazur görelim, peki Ağrı halkının umudu olan Dr. Kerim Yıldız?a ne demeli? O, niye bu haksızlıklara müdahale etmiyor?


         Anlaşılan o ki Ağrı?daki sıkıntılar ve Ankara?da kıyıma uğrayan bu hemşerilerimizin durumu Dr. Kerim Yıldız?ı hiç rahatsız etmemişe benziyor. Öyle ya rahatsız olsaydı her halde bu konuda bir çabası olurdu.


         Yok eğer milletvekillerimiz bu ihmal ve haksızlıklarla nasıl baş edeceklerini bilmiyorlarsa, gitsinler Ağrı eski milletvekili Mikail Aydemir ile görüşsünler, onun yıllarca bu işleri nasıl başardığını ve Ağrı?lı bürokratları nasıl koruduğunun öğrensinler. Tabi eğer gerçekten iş yapmak istiyorlarsa.


         Bir kere Dr. Kerim Yıldız?ın, Sayın Cumhurbaşkanı, başbakan ve bir çok bakanla diyalogunun iyi olduğunu biliyoruz. O sebeple Yıldız?ın bu haksızlıklara müdahil olmaması, bu konuda ağırlığını hissettirmemesi manidardır.


         Aslında Ağrı?daki hizmet aksamaları ve Ankara?daki bürokratik kıyımları, eğer Milletvekillerimizin bilgisi dışında oluyorsa, bu kendilerine karşı  bir saygısızlıktır. Aksi durumda Ağrı?da hizmetler aksıyorsa, yanı başındaki Ağrı?lı bürokratlar resmen kıyıma uğruyorsa vekillerimizin bu manzaraya kayıtsız kalmaları çok yanlıştır.


         Milletvekillerimiz, Ankara?da, Ağrı?nın hak ve hukukunu her hal ve şartta korumak ve kollamakla görevlidirler. Ağrı IC Üniversitesi Rektöründen Doğubayazıt Yüksekokulunun hesabını  sorabilecekleri  gibi, Genel Müdür Yardımcılığı yapan Latif Bozdağ?ın Ankara Sağlık Müdürlüğü emrine memur olarak atanmasının hesabını da aynı şekilde sormalıdırlar.


         Ama görülüyor ki bütün bu haksızlıklar vekillerimizi hiç de rahatsız etmemiş gibi. Baksanıza Bakanlar Kurulu Fakülte ve Yüksek Okul Kurmaya karar veriyor, vatandaş da arsa da bağışlıyor, fakat Ağrı IC Üniversitesi Rektörü bütçesine ödenek koyup inşaatı başlatmıyor.


         Eğer milletvekillerimiz ciddi ciddi bu işlerin takipçisi olsalardı,  rektör bey çoktan Yüksekokulun ödeneğini temin etmiş ve okulun temelini atmış olacaktı, Ağrı?lı bürokratlar da bu şekilde  kıyıma uğramayacaktı.





Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor