Çünkü İslam dini, kadına şiddeti yasaklamıştır. Kadınlar, eşlerinin canı sıkıldıklarında sinirlerini boşaltacakları bir meta değildir`` dedi. Müftü Turan, yaptığı açıklamada, kadına şiddetin İslam`da yeri olmadığını, bugün toplumda kadına şiddetin artmasının nedeninin insanların İslam`dan uzak olmaları, Allah ve peygamberi tanımamalarından kaynaklandığını söyledi. Yıllardır dövülen kadının çocuklarını, çocuklarının da eşlerini ve çocuklarını dövdükleri için toplumda kadına şiddetin eksik olmadığını anlatan Turan, kadına şiddetin İslam`da mekruh olduğunu, `Müslümanım` diyen birinin eşine şiddet uygulamasının İslam ile bağdaşmadığını ifade eden Turan, böyle kişilerin Allah ve Peygamberin yasakladığı kuralı çiğnediklerinin farkına varmak için kime ve neye iman ettiklerini sorgulamaları gerektiğini belirtti. Turan, kadına şiddetin temelinde cehalet ve İslam`ı iyi özümsememek olduğunu da belirterek, şiddetin İslami bir hak olmadığını, ancak İslam dinini suiistimal etmek isteyenlerin İslamı kullanarak kadına şiddeti bir örf haline getirdiklerini söyledi. İslam dininin kadına çok değer verdiğini, kadını toplumun devamını sağlayan, aynı zamanda bir toplumu var eden değerli bir varlık olarak gördüğünü vurgulayan Turan, ``Cenabı hak, kadın ve erkeği birbirleri için birer örtü olduklarını buyuruyor. Bizim en büyük rehberimiz Peygamber Efendimizdir. Biz onun hayatına baktığımızda bir karıncayı bile incitmeyi reddeden, merhamet timsali birini görürüz. Efendimiz bir Hadisi Şerifi`nde `Sizin en hayırlınız eşlerine en iyi muamele edeninizdir` buyuruyor. Eğer biz peygambere tabiysek o zaman onun hayatını örnek almalıyız`` diye konuştu. -``İslam`a göre erkeğin kadından hiçbir üstünlüğü yok``- Şiddete uğrayan bir kadının sadakatinden hiçbir şey kaybetmemesi gerektiğini anlatan Turan, eşlerin boşanmaya en son başvurulması gereken bir çözüm yolu olarak bakmaları gerektiğini söyledi. İslam`a göre herkesin eşit olduğunu, erkeğin kadından hiçbir üstünlüğünün olmadığını ifade eden Turan, şöyle devam etti: ``Toplumda cahiliye devrinden günümüze kadar gelen erkek egemenliği, kadının meta konumuna sokulmasıyla adına uygulanan şiddet İslam`ın yasaklamış olduğu durumlardır. Evlilik, Allah`ın helal kıldığı ve peygamberin sünnetidir aynı zamanda. O yüzden eşler, boşanmayı değil daha çok ailenin devamını sağlayıcı çözümler bulmalıdırlar. Ancak eğer evlilik artık çekilemez bir hal alırsa, çocukları ve kadını ciddi manada olumsuz etkiliyorsa o zaman boşanmaya son çare olarak başvurulmalıdır. Çünkü boşanmak, Allah`ın en sevmediği, en haz etmediği helallerdendir.`` İslam dininin eşlerin birbirlerine karşı şefkatli ve merhametli davranmayı emrettiğini belirten Turan, konuşmasını şöyle tamamladı: ``Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed veda hutbesinde, `Kadınlar, Allah`ın birer emanetidir size. Sizin onlarda hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır` buyurmuştur. Yine efendimiz, başka bir Hadisi Şerifi`nde `Kadınlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onlara vurmayın ve onları kötülemeyin` buyurmuştur. Efendimiz kızı Fatıma`yı Hz. Ali ile evlendirirken de `Ya Ali, kızımı sana cariye olarak veriyorum ama unutma ki bundan böyle sen de onun kölesisin` buyurmuştur. İnsanların artık cehaletten kurtulup efendimizi kendilerine rehber olarak görmeleri gerekiyor. Ancak o zaman toplumda huzur oluşur.`` Turan, kadına şiddetin önüne geçmek için her şeyden önce İslam şuurunu topluma yaymak, Kur`an-ı Kerim`i iyi anlamak ve Hz. Muhammed`i rehber edinmek gerektiğini kaydetti.