Bosna Hersek asıllı Dzevad Dukadjiuac (30), Alman eşi Luna Feline Dukadjiuac (20) ile dünya turu için Temmuz 2016´da bisikletleri ile yaşadıkları Almanya´dan yola çıktı. Slovenya, İtalya, Hırvatistan, Sırbistan, Kosova, Makedonya ve Yunanistan´ı gezen çift, Türkiye´ye ulaştı.

Luna Feline Dukadjiuac´ın ayağındaki problem nedeniyle bisikletlerini Antalya´da bırakmak zorunda kalınca zaman zaman yürüyerek ya da durdurdukları araçlarla Kapadokya´ya geçen çift, gezi sırasında Ağrılı rehber Kenan Kaya ile tanıştı.

Kaya´nın tavsiyesi üzerine bir süre önce Ağrı´nın Diyadin ilçesindeki Otlubayır mezrasına gelen çift, kendilerini köy yaşantısının içerisinde bularak, yöre kültürünü yakından tanıdı. 

Köy halkı ile tarlalarda ot toplayan ve koyunları otlatmaya çıkaran çift, köy kadınları ile ekmek pişirip, onlara ev işlerinde yardımcı oldu.

Dzevad Dukadjiuac, yaptığı açıklamada, eşiyle bisikletle dünya turuna çıktıklarını ve eşinin rahatsızlığından dolayı bisikletlerini bırakarak dünya turlarını yaya veya otostop yaparak sürdürme kararı aldıklarını söyledi.

Türkiye´den İran´a gideceklerini dile getiren Dukadjiuac, "Hedefimize ulaşmak için pes etmedik yola düştük. Antalya´dan Kapadokya´ya gittik. Şimdi de Ağrı´dayız. Bundan sonraki hedefimizde İran, Nepal, Avustralya var. Ardından Çin, Japonya´da bir süre kalıp Güney Amerika ülkelerini gezdikten sonra tekrar Almanya´ya döneceğiz." dedi.

- "Türkiye´de rahat ve güvenli ortam var"

Kapadokya gezisinde, tanıştıkları rehber Kaya´nın kendilerini Ağrı´ya davet ettiğini aktaran Dukadjiuac, şunları dile getirdi:

"Batıdakiler bize daha önce de ´Doğuya gitmeyin oralar çok tehlikeli.´ dediler. İlk önce güven konusunda endişelerimizi söyledik. Kendisi de anlatılanlar gibi olmadığını, gelip görülmesi gereken yerler olduğunu söyledi. Geldik, gördük ve çok beğendik. Tarlaya girdik, ot toplamayı öğrendik, ata bindik. Koyun ve kuzuları otlatmaya çıkardık. Burada bize kıtlama çay içmeyi öğrettiler. Biz burayı çok sevdik, rahat ve güvenli bir ortam var. İnsanlar çok cana yakın, misafirperver. Suyu, yemeği olsun çok taze ve natürel. Birkaç gün daha burada kalıp gideceğiz."

Luna Feline Dukadjiuac da amaçlarının gezdikleri ülkelerin kültürünü ve yaşantısını kitaplaştırmak olduğunu söyleyerek, "Sadece evde durmak istemiyoruz, özgürlüğümüzü yaşamak istiyoruz. Gezdiğimiz yerleri günlük şeklinde tutuyoruz. Ülkemize geri döndüğümüzde kitaba dönüştüreceğiz." dedi. 

- Gezileri boyunca en çok Türkiye´de konakladılar

Ağrılıları, onların köy yaşantısını çok sevdiklerini ve gezi boyunca ilk defa bu kadar uzun akonakladıklarını anlatan Luna Feline Dukadjiuac, şunları kaydetti:

"Çok yer gezdik ama doğuda neredeyse 2 hafta konakladık, vakit geçirdik. Hiç para harcamadık, herkes kendi evine yemeğe davet ediyor, çay ikram ediyorlar. Bize ´Doğu´ya gitmeyin oralar tehlikeli güvensizdir.´ dediler. Biz geldik, çok güvenli. İnsanların arkadaş canlısı olmaları, sürekli bizimle ilgilenmeleri çok hoşumuza gitti ayrıca Doğubayazıt ve Ağrı´nın güzellikleri görülmeye değer. İshak Paşa Sarayı mükemmel, Ağrı Dağı manzarası ve Diyadin kaplıcaları çok güzel. Mutlaka gelip görülmesi gereken yerler."

Ağrılı rehber Kaya da Kapadokya´da tanıştığı çifte, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini gezmelerini tavsiye ettiğini anlatarak, "İlk önce buraların tehlikeli olduğunu söylediler. Gezmeden İran´a geçeceklerini söylediler. Ben tehlikeli olmadığını söyleyerek onları ikna ettim. 20 Temmuz´da Ağrı´nın Diyadin ilçesine, oradan da Otlubayır mezrasına geldik." dedi.

Çiftin, köylüleri ve köy yaşantısını çok sevdiğini ifade eden Kaya, "Burada annemle yemek pişirip ata biniyor, eğleniyorlar. Yani bütün gelenek ve göreneklerimizi öğretiyoruz. Bizim kültürümüzü öğrenirken kendi kültürlerini de bize öğretiyorlar. Bizim yemekleri öğrenip kendi ülkelerinde de yapmak istiyorlar. Ailem ve misafirimiz olan çift çok iyi anlaşıyor, birlikte televizyon izliyor, fotoğraflara bakıyorlar. Çaldıkları enstrümanlar ile bizlere güzel vakit geçiriyorlar. Burası güvenlidir, bütün turistler gelip ülkemizin güzelliklerini görsün." sözlerine yer verdi.(AA)