Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yeni vergi paketinin “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması” ilkesiyle yeni bir çalışma hazırladıklarını belirttiği açıklamasının içinde Ahırlara asılacak olan vergi lehvası ile hayvan yetiştiricilerinden de vergi alınması için 1931 yılında çıkarılan ve resmi gazetede yayınlanan ancak 1962 yılında yürürlükten kaldırılan ‘Hayvanlar Vergisi Kanunu’nu hatırlatan yeni bir çalışma üzerinde durduğu ileri sürüldü.
1931 yılında çıkarılan ve resmi gazetede yayınlanan ‘Hayvanlar Vergisi Kanunu’ nda ‘Türkiye Cumhuriyeti hududu dahilinde bulunan bilumum davarlar, develer, sığır ve mandalar, at, idiş, kısrak, katır ve eşek bu kanun mucibince vergiye tâbidirler. ‘ maddesinin güncellenerek hayata geçirileceği de ileri sürüldü.
Bir ahırda en az 10 hayvanın olduğu ve bu hayvanların bir tanesinin en az 10 Bin ila 30 bin TL. arasında olduğunu hesaplayan Maliyenin hayvan yetiştiricilerinin yanı sıra Arıcılıktan elde edilen baldan da vergi almaya hazırlandığı ve bu yönde hazırlanan çalışma ardından her ahıra vergi levhasının asılmasında zorunlu hale getirileceği de belirtilmekte.
1931 yılında çıkarına ve aynı gün resmi gazetede yayınlanan ‘Hayvanlar Vergisi Kanunu’ adlı kanunun da bahsi geçen ‘Her sene nisan iptidasından on beş gün evvel valiler, kaymakamlar, nahiye müdürleri, köy ihtiyar meclislerine kayıt zamanının yaklaştığını, hayvanların kayıt ve tespiti için matbu defter ve ilmühaberleri almamış iseler gelip almalarını ve kayıt ve tespit muamelesini usulü dairesinde ve muntazam surette zamanı geçmeden yapmalarını ve okur yazarları bulunmayan köy meclislerine civar köylerden okur yazar kimselerin yardımlarını temin zımnında ittihaz edecekleri tedbirleri tahriren ve şifahen bildirmek vazifesiyle mükelleftir.’ maddelerinin güncellenerek,
Madde 5 — Bu kanun mucibince vergi alınacak hayvanlardan her malî seneye tekaddüm eden nisanın birinci gününden itibaren on beş gün içinde sahiplerinin beyanları zabıt ve kaydedilir.’ denmekte.
Hayvan sahipleri bu müddetler içinde hayvanların bulunduğu mahallin köy veya mahalle ihtiyar meclislerine müracaatla nevi ve adedini, erkek veya dişi olduklarını beyan ederek ihtiyar meclisleri nezdinde açılmış olan matbu kayıt defterlerine kayıt ve zapt ettirmeğe ve defteri imza eylemeğe ve yazı bilmediği takdirde mühürlemeğe ve kaydettirdiği hayvanların adet ve nevilerini gösterir muhtar ve ihtiyar meclislerinin resmî ve zatî mühür ve imzalar ile tasdikli kayıt ilmühaberi almaya mecburdur. Bu ilmühaberler hayvan sahipleri tarafından yoklama zamanında alâkadar memurlara ibraz olunur.’ denmekte.
Aynı kanunda, ‘Kayıt müddeti içinde kazanç vergisine tâbi bulunan hayvanlarla ikinci maddenin (E ) fıkrasında zikrigeçen damızlık hayvanları, sahipleri kayıt defterine yazdırmağa mecburdur. Bu nevi hayvanlar kaydettirildiği sırada kazanç vergisine tâbi olanlar için ruhsat ve unvan tezkereleri le tediye makbuzları ve damızlıklar için buna ait resmî vesaik gösterilerek deftere işaret ettirilir ve kendilerine verilecek ilmühaberlerde de bu cihetler dercedilir. Hudutlarda, hattı fasılın öbür tarafında raiy hakkını haiz olan şahıslar da, kayıt müddeti içinde hudut haricinde bulunan hayvanların nevi ve adetlerini mübeyyin bir beyannameyi mensup oldukları mahalle veya köy ihtiyar meclisine tevdi edilmek üzere kaza varidat idarelerine vermeğe mecburdurlar. Bu beyannameler hayvanların kaydına esas ittihaz olunur.’ denmekte.
Ve ‘Madde 7 — İhtiyar meclisleri kayıt müddeti hitam bulduktan sonra beşinci maddede yazılı defterin bir suretini alıkoyarak mükelleflerin imzasını havi olan aslını, hem resmî mühür hem de zatî imzalar ile tasdikli olarak müddetin hitam bulduğu günü takip eden günden itibaren – resmî tatil günleri hariç olmak üzere – azamî bir hafta zarfında köy veya mahallenin birinci derecede merbut bulunduğu en büyük mülkiye memuruna makbuz mukabilinde vermeğe mecburdur.’ deniyor.
