Tarih: 13.07.2024 18:06

AH SANCAK BAYAZIT(İl) AH:

Facebook Twitter Linked-in

Bayazıt Sancağının nasıl ilçe olduğu ve neden kaynaklandığı alanım değil. Yalnız söyleyeceğim yalan söyleyen tarih utansın!,

            Söyleceklerim Bayazıt sancağının son döneminde(aşağıya göçmeden önce) üç mahalle bu mahalleler Deveciler Mahallesi, Abdigor mahallesi, Yeni mahalleden müteşekkildir.Hani Baba Türbesinin yukarı tarafında Şehresiyar yaylası(Şeri Siyara) ile Beleburç tepesi tepelere hakim Kale ve Kula Bizini mağara girişi olup, bu alanda mevcut tarih hiç araştırılmadı.Burda saklı tarihe hiç dokulmadı.

Şehir aşağıya sürgün şekilde göç edilince:

 Çiftepınar, Koçkıran .Uluyol Mahallesi olarak iskan edildi.Kent. birazda sokaktır. Sokak olmadan şehirlerin ruhu nasıl anlaşılır? Otuz yıl öncesinin müşterek yaşam kültürünün en yoğun hissedildiği yer kesinlikle sokaktı. Sokaklar adeta evlerin bahçelerinin uzantısı olarak taş çatlasa onbeş yirmi evi geçmezdi. 

Sabah saat sekizden sonra yaşlılar dışında hiçbir erkek evde kalmaz, ve sokaklar çocukların ve kadınların faaliyet sahası olarak kalırdı. Erkeklerini camiiye, işe çocuklarını okula yolcu eden kadınlar mutlaka evlerinin önünü sulayıp süpürürlerdi. 

Sokaklar azman apartmanlara kurban edileli beri sokak artık yokluğuna alışmamız gereken buruk bir hatıradır.Geleneksel şehir dokusunun bütün gün güneşi gören ferâhfâhur aydınlık evleri artık hiç oldu gitti.. 

Biz onları üst üste koyarak o ölçülü beraberliği ve tevâzu ruhunu yitirdik. Sadece sokağın ruhunu değil aydınlık evlerin ferâh güzelliklerini de yitirdik. Şimdi insanlar apartmanlarda günün sadece belli saatlerinde evin belli penceresine güneş uğrayan sığınaklarda yaşar oldular. Şimdi artık o güzelim bahçeli evler yerine koca şehirdeki binlerce evden ve sokakta bir numaradan başka bir şey olmayan bir sığınak haline geldi. 

Yeni nesil cadde ve bulvarlarda büyüdüğü için bizim gibi “sokak” ile o sokakta mukim olan sâkinlerin komşuluklarını o sokaktaki samimiyeti o paylaşmayı sağlayan ruhi bağları tam anlayamazlar. 

Şimdilerde beton ve asfalt cinnetine teslim olmuş modern kentler artık birbirlerinden ayırt edilmeyen gazoz şişelerinin kümelerine benziyor.

 Cadde, sokaklar, binalar, vitrinler direkler, dükkanlar, meydanlar, abideler, parklar hatta insan ilişkileri; heyacan vermekten uzak, sıkıcı ve sıradan bir zevkin bayağılaştırdığı irili ufaklı metropollere dönüştü. 

Şehirler ve sokaklar ruhunu kaybetti. 

Otuz yıl öncesine kadar şehrin her sokağının ayrı bir ehemmiyeti tarihi geçmişi, ünlüleri, güzel kızları, delileri sarhoşları vardı. 

Aslında şehirdeki her sokağın tarihi ayrı ayrı yazılsa yeridir. Bayazıt’ın eski zamanlarında sokağın yaşlı kadınları kapı önlerinde özellikle akşam üstlerinde taş şipananın etrafında kümelenip daldıkları muhâbbet, artık tarih olmuş bir alışkanlığın silik izdüşümleri olarak zihnimizin bir köşesinde kaldı. 

Doğubayazıt varda batısı nere:

HepBayazıt’lı olmayla gurur duyduydum.içimde kanayan yara karakiliseye (AĞRIYA) bağlanmak oldu o yüzden ah sancak Bayazıt ah diyorum..

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —