NEZİR ÇELİK Derliyor

Ağrı denince önce işsizlik akla geliyor.

İşsizlik öylesine başını almış gidiyorki.

Ağrı´da Sokakta, caddede, kuytu yerlerde. Ama her yerde işsiz gezen insanlarla dolu?

Günümüzde işsizlik dünyanın en büyük sorunlarından biridir. Haliyle bu sorun ülkemizin de öncelikli sorunlarından biridir. AĞRI´da bu sorun ne kadar ciddi boyutta ise işsiz gençlerin iş beğenmeme durumu da önemli bir etken olarak önümüze çıkıyor. 

Son yıllarda devlet işsizliği azaltmak daha doğrusu gençlere iş imkânı sunmak için farklı projeler uygulamaya başladı. Bunlardan biri de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu aracılığıyla yapılıyor.

Belirli dönemlerde hayata geçirilen bu uygulama sayesinde işsiz gençler kısa süreli de olsa iş imkânı buluyor. Daha net bir ifade ile geçimlerini temin ediyorlar. Çok zor durumda olan ve maddi sıkıntılarla boğuşan vatandaşlar için gerçekten büyük bir nimet olarak ifade edilebilir.

Bir süreden beri askıda olan bu uygulama yeniden devreye girince yazma gereği duydum. İŞKUR aracılığıyla işe alınanların gerçekten çalışıp çalışmadığı da sıkı bir şekilde takip edilmelidir. Geçmiş dönemde benzer konularda birçok şikâyet aldığımızı yine bu sütunlardan siz değerli okuyucularımızla paylaşmıştım.

AĞRI ve bölgenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yine bu bölgenin en önemli iş sektörlerinden biri de inşaattır. Bu sıralar inşaat sektörü de bitme aşamasındadır. Mevsimlik işçiler diye tabir ettiğimiz kesim içinde artık işsizlik dönemi başlamıştır diyebiliriz. Tam da böyle bir dönemde İŞKUR´un alımları devreye girince istihdam konusu daha bir önem kazanmıştır.

İşsizliğin getirmiş olduğu sıkıntıdan dolayı maalesef bu bölgede insanlar göç etmek zorunda kalıyor. Memleketini, çoluk çocuğunu, anasını, babasını bırakıp da ana kentlerde ekmek derdine düşen binlerce gencimiz var. Sosyal devlet anlayışı kapsamında bunların ihtiyaçlarını, taleplerini karşılayacak somut adımların atıldığını söyleyemeyiz. 

İŞKUR´un projeleri sayesinde kısa süreli iş imkânı bulanların da gerçekten hak ettiklerini takip etmek, denetlemek de ilgili kurumun görevlerinden biridir diye düşünüyorum. İşe bile gitmeden ücret alıyorlar söylemlerinin, dedikodularının önüne geçilmelidir.

Türkiye İş Kurumu´nun Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında istihdam ettiği gençlere milyonlarca lira para ödeniyor. Peki, gençlerimizin gerçekten istihdam edildiğini denetliyor veya takip ediyor musunuz? Görevlendirildikleri yerde olup olmadıklarını kontrol ediyor musunuz? Bunları takip etmeye devam edeceğiz.

İlgili bakanlığın ülke genelinde uyguladığı sistem kapsamında AĞRI´da gençlerimizin iş imkanına kavuşması, 6 ay veya 9 ay gibi bir süre çoluk çocuklarının nafakalarını temin etmesi önemlidir. Bu yelpazenin genişletilmesi toplum yararını daha olumlu etkileyecektir.

İŞKUR´un Toplum Yararına Çalışma Programı bir nevi balık yemeği öğreten bir projedir. Ben eskiden beri bu tür projelerin yerine kalıcı adımların atılması gerektiğini ifade etmişimdir. Bir süreliğine iş imkânı sunmaktan ziyade kalıcı bir imkan sunulması için mücadele edilmesinin daha önemli olduğuna inanırım.

Çoğu gençlerin mesleği bile yok. Ne iş yapıyorsunuz diye sorduğunuzda, 40 yıl önceki ifade ile ne iş olursa yaparız mantığı artık geride kalmalıdır. Avrupa´daki gençlerin çoğu çeşitli mesleklerde eğitim alarak sertifika sahibi oluyorlar. 

Mesleklerini, deneyimlerini belgelerle ispat ediyorlar. İŞKUR´un veya diğer kurumların da meslek eğitimlerine daha fazla ağırlık vermesi gençlerin kalıcı imkânına kavuşması konusunda daha belirleyici olacaktır.

Meslek sahibi her insanın devlet dairesinde iş bulmasını da bekleyemezsiniz. Özel sektördeki birçok iş yerinin personel ihtiyacı olduğundan sanırım sizler de haberdarsınız?