Ağrı’nın son yarım yüzyıllık siyasi tarihinde, prensipleriyle, üretkenliğiyle ve milletine olan bağlılığıyla kalıcı izler bırakan nadir isimlerden biri Mehmet Ziyattin Tokar.

Onu sadece bir bakan veya milletvekili olarak değil, devletine ve doğup büyüdüğü Ağrı’ya yürekten hizmet etmiş bir devlet adamı olarak anmak, hakkını teslim etmenin en anlamlı yoludur.

Tokar, 54. Hükümet döneminde Çevre Bakanı olarak görev yaptığı yıllarda, çevre politikalarının ötesinde, taşra bölgelerine ve halka dokunan bir yönetim anlayışıyla gerçek bir dönüşüm başlattı. İcraatları, geçici başarılar değil, Ağrı’nın geleceğini şekillendiren kalıcı altyapı yatırımlarının temelini attı.

Tarihi Bir İlk: Bakanlar Kurulu’nu Ağrı’ya Taşımak

Ziyattin Tokar’ın siyasi kariyerindeki en önemli adımlardan biri, Bakanlar Kurulu toplantısını Ağrı’da gerçekleştirmesidir. Bu, Cumhuriyet tarihinde bir ilk olmanın yanı sıra, merkezi yönetimin Anadolu’nun en ücra köşelerine uzanmasının güçlü bir simgesiydi. O gün Ağrı halkı, devletin kendilerine uzak olmadığını hissetti; devlet, halkın ayağına gelmişti. Tokar, bu cesur hamleyle yalnızca bir toplantı organize etmekle kalmadı, adeta bir moral ve güven devrimi yarattı.

Cesaretin Zirvesi: Yasaklı Düşünür Ahmede Xani’yi Ziyaret Etmek

Tokar’ın bakanlık dönemi, sadece idari başarılarla değil, kültürel ve vicdani cesaretle de anılır. O yıllarda yasaklı olan büyük Kürt düşünür ve mütefekkir Ahmede Xani’nin mezarını ziyaret etme yürekliliğini gösteren bir hemşehrimizdi. Bu ziyaret, dönemin siyasi baskılarına rağmen kültürel mirasa sahip çıkmanın ve vicdanın sesini dinlemenin en çarpıcı örneklerinden biriydi. Tokar, bu adımıyla sadece bir bakan değil, köklerine bağlı bir aydın olarak da tarihe geçti.

Kamu Çıkarını Koruma Mücadelesi: Et-Balık Kurumu’nun Yeniden Kamulaştırılması

Tokar’ın unutulmaz başarılarından biri de özelleştirilen Ağrı Et-Balık Kurumu’nun yeniden devletleştirilmesini sağlamasıdır. Özelleştirmelerin zirve yaptığı bir dönemde, kamu kurumlarının hızla el değiştirdiği yıllarda, Tokar bu akıma boyun eğmedi. Halkın menfaatini ön planda tutarak dik bir duruş sergiledi.

Et-Balık Kurumu’nun yeniden kamuya kazandırılması, üreticiye ve tüketiciye büyük bir rahatlama sağladı. Bu karar, bir bakanın devlet etiği ve halk çıkarı adına nasıl direnebileceğinin canlı bir örneği olarak tarihe geçti. Tokar, 35 bakanı ikna ederek bu kararı imzalatmasıyla da kişisel karizmasının ve güvenilirliğinin gücünü kanıtladı.

Vizyoner Bir Adım: Doğalgaz Hattının Doğubayazıt Rotası

Ziyattin Tokar’ın geleceğe dönük vizyonu, bugünü kurtarmakla yetinmiyordu. İran’dan gelen doğalgaz hattının Van yerine Doğubayazıt-Ağrı üzerinden geçirilmesi için gösterdiği kararlı mücadele, bugün hâlâ ekonomik ve stratejik bir zafer olarak anılıyor. Bu ısrarı sayesinde hattın rotası değişti ve Ağrı’nın kaderi olumlu yönde dönüştü; bölgeye yatırım, istihdam ve enerji geldi.

Gerçek Bir Devlet Adamı: Teknik Uzmanlık ve Sadakat

Tokar, siyaset öncesi bürokraside genel müdürlükler yapmış, teknik bilgi birikimiyle donanmış bir teknokrattı. Hem Necmettin Erbakan hem de Süleyman Demirel gibi zıt kutuplardaki liderler tarafından takdir edilen ender isimlerden biriydi. Erbakan’ın çevresinde “kara kutusu” olarak bilinen Tokar, bu sırları mezara kadar saklayarak dava ve devlet ahlakının zirvesini temsil etti.

Bakanlığı döneminde birçok Ağrılı bürokrata kapı açtı, liyakat esaslı atamalar yaptı. Yıllar sonra bazı atamalardan pişmanlık duyduğunu içtenlikle ifade etmesi ise onun vicdan muhasebesinin derinliğini gösteriyor. Hemşehrilerinin vefasızlığından sessiz bir hüzünle bahsetmesi, makamların geçiciliğini en iyi bilen bir devlet adamının olgunluğuydu.

Hâlen Devam Eden Vefa ve Destek: Ağrı STK’larına Adanmışlık

Mehmet Ziyattin Tokar, siyasi kariyerinin ötesinde, hâlen Ağrı’yla ilgili derneklerin yönetimiyle yakından ilgilenen, her toplantıya ve her mahalle etkinliğine katılma azmi gösteren bir yapıya sahiptir. İlgili sivil toplum kuruluşlarına (STK’lar) son derece destek veren bir kişiliktir. Bu adanmışlığı, onun memleket sevgisinin geçici makamlarla sınırlı olmadığını, ömür boyu süren bir vefa borcu olarak gördüğünü kanıtlar niteliktedir.

Vefa Borcumuz: Unutulmayan Bir Miras

Bugün geriye baktığımızda, Mehmet Ziyattin Tokar’ı yalnızca bir Çevre Bakanı olarak değil, sadakatle, sevgiyle, vefayla ve cesaretle hizmet etmiş bir dava adamı olarak hatırlamak boynumuzun borcudur. Ne yazık ki günümüzde bazıları onun emanet bilincini, vefasını ve kültürel duyarlılığını sergilemekten uzak kalıyor. Oysa Tokar, makamların değil, milletin gönlünde taht kurmanın sırrını göstermişti.

Tarih, vefalı ve cesur hizmet edenleri asla unutmaz. Devletine, milletine ve Ağrı’sına gönül vermiş isimler, tarihin en parlak sayfalarında yer alır. Mehmet Ziyattin Tokar da bu isimlerden biri; izi silinmeyecek bir miras bıraktı