Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı 350 haneli Kumluca köyünün sakinleri, hayvanlarını otlatacakları yüksek rakımlı Aladağ'a ulaşmak için gruplar halinde dağ ve tepeleri aşıp 35 dereceleri bulan sıcak havada saatlerce yürüyor
Taşlçay ilçesine bağlı 350 haneli Kumluca köyünde yaşayan vatandaşlar, geçim kaynakları olan hayvanlarını verimli bölgelerde otlatmak ve sıcaklardan korumak için bu yıl da zorlu yayla yolculuklarına başladı.
Kadın, çocuk, yaşlı ve genç demeden hayvanlarıyla gruplar halinde yaylaların yolunu tutan köylüler, dağ ve tepeleri aşıp 35 dereceleri bulan sıcak havada saatlerce süren yolculuğun ardından doğunun en yüksek yerlerinden olan Aladağ'a ulaşıyor.
Yer yer kar kütlelerinin görüldüğü Aladağ'ın en yüksek noktası olan 3 bin 510 rakımlı Koçbaşı Tepesi'nin yamaçlarında sürülerini otlatan köylüler, bölgenin yüksek rakımlı olması ve gece-gündüz sıcaklık farkının fazla olması nedeniyle zorlu doğa şartlarıyla da mücadele ediyor.
Van sınırına yakın noktada dağlar arasında bulunan ve zengin akarsu kaynaklarına sahip yaylada hayvanlarının her türlü bakımını yapan köylüler, önümüzdeki günlerde koyun kırkmaya başlayacak.
Köylülerin sürü halinde binlerce hayvanla kilometrelerce uzunluktaki zorlu yayla yolculuğu havadan görüntülendi.
Köy muhtarı Mehmet Sıddık Kaya, her sene köyün tamamına yakınınğn yaylaya çıkarak hayvanlarını otlattığını söyledi.
Yaylaya yolculuğun çok zor geçtiğini ifade eden Kaya, şöyle konuştu:
"Köyümüzde yaklaşık 20 bin küçükbaş 3-4 bin de büyükbaş hayvan var. Yaylamız köye yaklaşık 20 kilometre uzak ve biz de hayvanların sıcaktan etkilenmemesi ve yorgun düşmemesi için yolculuğumuza gece yarısı başlıyoruz. Herkes sürü halinde kendi hayvanını getiriyor ve gece başlayan bu zorlu yolculuk yaklaşık bir gün sürüyor. Yayla çok yüksekte olduğu için sürekli güneye doğru çıkmak zorunda kalıyoruz. Hayvanlarla engebeli bölgelerden geçerken çok zorlanıyoruz. Burada 2 ay kalarak hayvanlarımızı otlatıyoruz."
Önceki yıllarda dağların bu mevsimde karla kaplı olduğunu ancak bu yıl sıcak nedeniyle karların bir bölümünün eridiğini anlatan Kaya, bölgenin serin olması nedeniyle küçükbaş hayvanların daha hızlı gelişim gösterdiğini kaydetti.
- "İşimiz zor ama bu hayvanlar bizim geçim kaynağımız"
Yaylada sosyal hayattan uzak doğayla iç içe yaşayarak temiz hava soluduklarını aktaran Kaya, "Vatandaşlar geçimini hayvancılıkla sağladığı için her yıl yaylaya çıkıyoruz. Sonbahara doğru havaların soğumaya başlamasıyla herkes hayvanlarıyla tekrar dönüş yoluna geçip köye gidiyor. Kışın zaten hayvanların bakımını ahırlarda yapıyoruz. İşimiz zor ama bu hayvanlar bizim geçim kaynağımız. Yaylaya çıkış serüvenimiz her yıl tekrarlanıyor." diye konuştu:
Köylülerden Mehmet Raşit Özel ise köylerinde çok fazla küçükbaş hayvan olduğunu, ilkbahar ve sonbahardaki sürülerin zorlu yolculuğunun güzel görüntüler ortaya çıkardığını belirtti.
Yöre halkından Hasan Akkuş da yayla yolculuğunun zorlu geçtiğine işaret ederek, "Burada kalarak hayvanlarımızı otlatıyoruz. Nasıl gidiyorsak dönüşte de aynı şekilde yola koyulup evimize dönüyoruz. Yayla Van sınırına çok yakın bir noktada bulunuyor. Bu sene havalar sıcak, işimiz daha da zorlaşacak gibi gözüküyor." ifadelerini kullandı.(aa)