Mehmet Koç´un Kaleminden
Ağrı Valisi Sayın Musa Işın´ın, Organ Bağışı Haftası nedeniyle organlarını bağışlamış olması önemli ve örnek bir davranıştır.
Öte yandan Vali Işın´ın organ bağışına İl Müftüsünün de iştirak etmiş olması ise çok daha anlamlıdır.
Çünkü İl Müftüsünün de organ bağışında bulunması, konuyu ister istemez cami cemaatine de sirayet ettirecek, dolayısıyla Ağrı´da, organ bağışı sürekli gündemde olacak ve artarak devam etmesi gerekir.
O nedenle Vali Bey ve Müftü Efendinin, konu üzerinde hassasiyetle durmaları, sadece bireysel bağışla yetinmeden cami görevlilerine de talimat vermeleri gerekir.
Camilerde verilecek Vaaz ve dini sohbetler sırasında konu ne kadar gündemde tutulursa bağışlar da kuşkusuz artacaktır.
Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Zira bazı hastalıklarda, insanların yaşayabilmesi için başka kişilerden gelebilecek organ bağışları ile mümkün olabiliyor.
O nedenle Türkiye´de ve dolayısıyla Ağrı´da organ ve doku nakli bekleyen hasta sayısı o kadar çok ki, bağış sayısı da çok az olunca, göz göre göre bu insanların yaşamları sona eriyor.
Oysaki bu durumda olan hastaları yaşatmak pek ala mümkündür ve hepimiz bu konuda sorumluyuzdur..
Onun için toplumda, organ nakli bilincinin oluşturulması için herkese önemli görevler düşmektedir. Bir kişi öldükten sonra, onun, doku ve organlarının başka hastaların tedavisinde kullanılması, aslında çok büyük bir hayırdır.
Kişi yaşarken bağış yapabileceği gibi vasiyeti ya da yakınlarının isteği ile öldükten sonra da organları, başka hastaların tedavilerinde kullanılabilir.
Aslında organ nakli için gerekli yasal düzenlemelerde yapılmıştır. Buna göre 18 yaşından büyük olan her kes, organlarını bağışlayabilir.
Gerek dini yönden ve gerekse yasal yönden, organ ve doku bağışında bulunmak için hiçbir sakınca bulunmuyor. Nitekim Ağrı´nın en yüksek dereceli din görevlisi bile organ bağışında bulunmuştur.
Kişilerin organ nakli ile alakalı kuruluşlara başvurması ve iki tanık huzurunda beyanda bulunmaları halinde organ bağışında bulunmaları mümkün olabiliyor.
Günümüzde böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, kemik iliği gibi sıkıntıları olan o kadar hasta var ki, hepsinin yaşamı ancak makinelerle sürdürülebiliyor.
Bir de insanların yaşarken organ bağışında bulunmaları konusunda tereddüt göstermeleri bir ölçüde kabul edilebilir. Lakin kişinin yaşamı sona erdikten sonra, onun organları ile başka insanların yaşaması büyük bir mutluluktur.
Binaenaleyh yardımsever hemşerilerimiz bir araya gelmeli, Vali Bey´in de desteklerini arkalarına alarak, konu hakkında kuracakları bir dernek aracılığı ile organ bağışına katkıda bulunmaları halinde, insanlık için çok hayırlı bir hizmet olacaktır.
