Mehmet Koç

Eğitim ve araştırma hastaneleri, bir ilin hatta kimi zaman bir bölgenin en üst düzey sağlık ve bilim merkezleridir. Bu nitelikteki hastaneler yalnızca tedavi hizmeti sunmaz; aynı zamanda uzman hekim yetiştirir, tıp öğrencilerine uygulamalı eğitim verir ve bilimsel araştırmalar yürütür. Bunun için de güçlü bir akademik kadro, donanımlı laboratuvarlar, her branşta uzman hekimler ve sağlam bir altyapı şarttır.

Bu da demektır ki , “eğitim ve araştırma hastanesi” olmak, yalnızca tabelaya isim yazmakla olmuyor.

Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmasının yanı sıra Ağrı Üniversitesi ile de ilişkili bir kurumdur. Bu durum, hastanenin çok daha güçlü, işlevsel ve nitelikli olması gerektiğini gerektiriyor. Ancak gelinen noktada ne yazık ki tablo, tam tersidir.

Ünvan Var, İçerik Yok

Dolayısıyla Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, taşıdığı ünvanın epey uzağındadır. Bir eğitim ve araştırma hastanesinde bulunması gereken imkânlar, yeterince yoktur. Donanım eksik, hekim sayısı yetersiz, birçok branş ya hiç yok ya da geçici görevlendirmelerle ayakta tutulmaya çalışılmaktadır vs.

Sonuç olarak hastalar, geçmişte olduğu gibi yine Van’a, Erzurum’a, hatta zaman zaman Iğdır’a sevk edilmektedir. Görkemli bir bina ve büyük bir tabela vardır gerisi yetersiz.

Siyaset Sessiz, Sorunlar Sahipsiz

Ağrı’nın Ak Partiye mensup bir milletvekili vardır. Yerel bir gazetenin başyazarı ve sürekli basın kartı taşıyan Doğubayazıtlı bir gazeteci olarak itiraf ediyorum ki, bu sayın vekilin ismi benim ezberimde değil, aynı şekilde bir çok Ağrılı da sayın vekilin ismini bilmiyor.

AK Parti’ye oy veren Ağrılıların oylarıyla seçilmiş Ak Partili milletvekilinin, ilin temel sorunlarına karşı duyarsız olduğu yönünde, Ağrı genelinde yoğun ve. yaygın bir kanaat mevcut. Ne yazık ki bu kanaat de boşuna oluşmuş değildir.

Diğer üç milletvekili ise DEM Partisi’ndendir. Bilindiği üzere bu vekillerin Ankara’da siyasal ağırlıkları sınırlıdır. Sırrı Bey dışında diğer iki milletvekilinin ismi de kamuoyunda yeterince bilinmiyor. Bu durum tabi ki hoş değil, lakin hata kimdedir; takdir elbette kamuoyunundur.

Her ne kadar Sırrı Bey zaman zaman TBMM’de Ağrı’nın sorun ve sıkıntıları hakkında konuşmalar yapsa da somut bir sonuç alınamamaktadır. Sırrı bey ve diğer iki DEM Partili vekiller de iktidar tarafından dikkate alınmadıklarını ifade etmektedir ki, mevcut tablo bunu doğrular niteliktedir. Dolayısıyla Ağrı’nın çözüm bekleyen meseleleri, özellikle de sağlık gibi hayati bir alan, adeta sahipsiz kalmıştır.

Üniversite–Rektörlük İlişkisi: Kâğıt Üzerinde

Bir diğer önemli konu ise hastanenin Afiliye Hastane statüsüyle Ağrı Tıp fakültesinin sağlık uygulama ve araştırma merkezi olması. Ancak bu statüye rağmen rektörlüğün hastaneye cidi bir katkısının olmadığı ifade ediliyor.

Bu durum en başta Ağrı Tıp Fakültesi öğrencilerini mağdur ediyor. Zira Akademik kadronun zayıf olduğu, tıbbi cihazların yetersiz kaldığı hastanede tıbbiye öğrencilerinin yeterince yararlandığı söylenemez.

Ortaya Çıkan Net Gerçek

Bütün bu tabloya bakıldığında Ağrı’da, sağlık sistemi layıkıyla yönetilememektedir. Siyaset kurumu ilgisiz, yönetim dağınık, sorumluluk ise ortada kalmıştır. Kimse hastanenin düzenli işleyişi ile alakadar oluyor.

Siyasette Lafzı bol olan çevreler, “Ağrı’ya eğitim ve araştırma hastanesi kazandırdık” ya da “Tıp Fakültemize araştırma hastanesi sağladık” diyorlar. Ancak iş hastanenin gerçek işlevine gelince ortada ne yeterli sağlık hizmeti vardır ne de gerçek anlamda bir araştırma faaliyeti.

Bu durumda Ağrı’nın sağlık hizmetleri sunma da yetersiz kalması, insanların başka illere sevk edilmesi, doktorların gelmek istememesi ve cihaz eksikliğinin kronikleşmesi asla şaşırtıcı değildir.

Binaenaleyh hastane, ivedilikle gerçek bir eğitim ve araştırma hastanesi haline getirilmelidir. Gerekli akademik kadro, uzman hekimler ve tıbbi donanım gecikmeden sağlanmalıdır.

Aksi halde, bu işi gerçekten yapabilecek, Ağrı’nın derdiyle dertlenecek yöneticiler ve siyasetçilere ihtiyaç doğar.  Bunun başka bir yolu yoktur.

Ağrı sahipsiz değildir; Ağrılılar bunu  hakketmiyor.

Mehmet Koç – Kısa Özgeçmiş

Doğubayazıt doğumludur. Ankara Maliye Okulu ve İktisat Fakültesi Maliye Bölümü mezunudur (SMMM). Maliye ve Sağlık Bakanlıklarında yöneticilik yapmıştır. İki dönem Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevinde bulunmuştur. Ağrı’nın ilk ve tek Sürekli Basın Kartı sahibidir. Halen Doğubayazıt Gazetesi başyazarıdır