Ağrı dağı ifadeleriyle insanlığa adeta çağrıda bulunmaktadır. Şöyleki; "bana gelin ve sözlerimin gerçekliğine tanık olun" demektedir.

Fosillerin sözlerine tanık ve tercüman olduğumuz gibi,

Ağrı dağı'nın da ifadelerine tanık ve tercüman olmamız gerekir.

Şöyle: "yaşamı yok etmeyi temsil eden bir taş çukuru ile, yaşamı temin etmeyi temsil eden bir gemi iz'i vardır. Bunlar, sizin hangisini tercih edeceğinizi belirlemeniz için sizlere sunulan birer semboldür.

Meclisinizi ya gemi iz'i içinde kuracaksınız, yada taş'ın sebep olduğu çukurun içinde kuracaksınız.

Taş çukuru, yok edici gücü temsil ettiği için, orada birbirinize karşı en çok yok edici güce kavuşma hayali ve isteğine binaen bulunacaksınız. Yok edici güce doymanız için, dünya'yı tümden yok edebilecek kadar güce ulaşmanız gerekecek.

Gemi izi ise, kurtuluşu ve yaşama kavuşmayı temsil ettiği için, orada dünya'yı daha çok güvenli ve yaşanılır kılmak için bulunacaksınız. Yeryüzünü kendi bireysel öz bahçeniz gibi yaşanılır kılıncaya kadar çalışacaksınız"

Dağın bu ifadelerini dünya'ya duyurmalıyız. Doğubayazıt olarak gemi izi'ni tercih edip dünya'nın her köşesinden de aynı tercihe sahip olanların temsilcilerinin gelip gemi iz'i üzerinde buluşmalarını sağlamalıyız.

Orada temsili bir meclis kurup dünya sorunlarına çözüm bulma adına çalışmalar yürütebilirler.

Gemi izi üzerinde bir kamelya içinde yuvarlak masa etrafında her kıta'yı temsil edecek birer kişi'nin bulunması uygun olur.

Bu uygulama, gemi rivayetinin varlık anlamını tamamlar. Rivayetin gerçek olup olmadığından ziyade, rivayetin sadece kendisi bile böyle bir uygulama için yeterli sebeptir.

Bugün küçülmüş olan dünya'nın doğan ihtiyacı olarak böyle bir uygulamanın zamanındayız.

DÜNYA'NIN UZAYDA BELLİ BİR ROTA'DA YÜZEN GERÇEK BİR GEMİ OLDUĞUNA ARTIK HEPİMİZ ŞAHİDİZ.

Durum böyle iken, dünya'yı ilkel çağlardaki eskilerinn zan ettiği gibi uçsuz bucaksız ne olduğu bilinmeyen devasa bir şey olarak ele alıp, o zamanın bilgi düzeyinden doğan düşüncelerle bugünki dünya gemisini sağlam tutup içinde rahat, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam temin edemeyiz.

Temsilciler, Nuh'un gemisi üzerinde dünya gemisini temsil ediyor olacaklar. İnsan eseri kirlilikler dünya gemisini etkileyebilecek düzeylere ulaşabilmştir. Buna benzer çeşitli küresel ortak sorunlar, bütünü temsil eden bir meclis ihtiyacını doğurmuştur.

Bu gemi meclisi, tavsiyeler üretip uygulamaya yetkili olanlara sunum yapabilir. Dünya ihtiyaçları, bu meclisi daha verimli hale doğru geliştirecektir.

EĞERKİ DOĞUBAYAZIT OLARAK BÖYLE BİR MECLİS ÇEKİRDEĞİ EKERSEK, BU DURUM, NUH PEYGAMBERİN GEMİ YAPIMI İÇİN ATTIĞI İLK ADIMA BENZER BİR ADIM OLACAKTIR.

 Kamelya ölçeğindeki  meclis için her kıtadan birer kişi davet etme işi ve barınma konusu, ayriyeten bir istişari konudur. Bu konu, meclisi kurma kararından sonraki konudur.

Temsilciler, bölgeselcilikten uzak ve dünya'nın tümü için gerçek sorumluluk duygusuna sahip olanlardan olmalıdır. Dışardanda fikirler alıp değerlendirebilirler. Böyle bir meclis olduğunda herkes fikir antenini açar olacak. Olacaksa, bizde böyle bir meclisin bugünden var olduğunu var sayıp daha iyi bir dünya'ya kavuşabilmek için fikirler üretmeye başlayabiliriz. Kolay gelsin.