Yurdun en yüksek noktası 5 bin 137 metre rakımlı Ağrı Dağı'nın kuzeyinde özellikle ilkbahar ve yaz dönemlerinde yaşanan sel ve rüsubat taşınımı, bölgeye yakın Türkiye-Nahçıvan kara yolu ile  Aralık bazı alanlar için tehlike oluşturuyor.

Bölgedeki hem sel tehlikesi hem de rüzgar erozyonuna karşı Iğdır Valiliği, Orman İşletme Müdürlüğü, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Aralık Kaymakamlığınca çalışma başlatıldı.

Bu kapsamda dağdaki 11 bin dönümlük alanda dere içlerine set duvar ve tel örgüler çekildi, rüzgar erozyonu olan yamaçlarda da tel kafes eşik çalışması yapılıyor.

Tehlike oluşturan bölgelerde önlem alınacak

Zirveden en alt noktaya kadar tehlike arz eden tüm bölgelerde bu çalışmanın yapılması hedefleniyor.

Iğdır Orman İşletme Müdürü Taner Tazegün, Ağrı Dağı'nda özellikle ilkbaharda ve şiddetli yağışlardan sonra sel olaylarının görüldüğünü söyledi.

Yaşanan selin bölgeye ciddi anlamda zarar verdiğini ifade eden Tazegün, şöyle konuştu:

"Ağrı Dağı'nın zirvesinde de sürekli kar olduğu için yaz aylarında erimeden dolayı su geliyor, toprak doyduktan sonra aniden patlayıp derelerle aşağıya rüsubat getiriyor. Bu durum hem uluslararası yol olan Nahçıvan kara yolunu etkilemekte hem de altyapıya zarar vermekte. Yukarıdan, selin başlangıç noktasından itibaren, bu yıl için 1100 hektarlık, 11 bin dönümlük alandaki dere içlerinde çalışma başlattık. Ağrı Dağı'nın en üst noktasından başlayarak aşağıya doğru dere içlerinde kuru duvar eşik, miks eşik ve tel-kafes eşik çalışması yaptık. Yukarıdan gelecek rüsubatı yukarıda tutmak ve aşağıya gelmesini önlemek için çalışıyoruz."

Tazegün, yüksek rakımlı bölgelerden gelen sellerin engellenmesiyle aşağıdaki tahribatın da önlenmiş olacağını belirterek, Ağrı Dağı bölgesindeki alanın, Konya Karapınar'dan sonra Türkiye'de rüzgar erozyonu sahası olarak en büyük yerlerden biri olduğunu dile getirdi.

Bölgede 13 bin 542 hektara yakın alanda rüzgar erozyonunun bulunduğunu anlatan Tazegün, "Ağrı Dağı'ndan aşağıya doğru gelen dereler var, bu derelerden rüsubat geliyor. Toprak yapısı çok ince, yukarıda sel başladığı zaman aşağıya geldikçe oyuyor. Aşağıya gelince de bayağı büyük oranda seli getiriyor. Bu da ister istemez yolu ve ilçeyi tahrip ediyor. Bizim asıl amacımız o rüsubatı yerinde tutmak. Bu durum engellendiği zaman sel de önlenecek." diye konuştu.(aa)