Haber. Nezir ÇELİK
Doğubayazıt´ta yer alan Türkiye´nin 5 bin 137 metre yüksekliği ile en büyük dağı olan Ağrı Dağı sıcakların artmasından payını alıyor.
Dağın doruğunda örtü buzulu olan ve Türkiye´nin de en büyük buzulu olma özelliğini taşıyan ve yılın dört mevsiminde erimeyen kar kaplı, takke şeklindeki buzul sıcakların artması ile büyük bir oranda eridi.
Nadir görülen bu doğa olayı bu yıl Ağrı genelinde sıcakların 30 derece altına düşmemesinden dolayı ciddi bir şekilde etkilendi.
?Dağ hakkında bilgiler´
Türkiye´nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufan´dan sonra Hz. Nuh(a.s.)´un Gemisine ev sahipliği yaptığı iddiası dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır.
Bir inanışa göre, Eski Ahid´teki Tekvin babında Nuh(a.s.)´un Gemisi´nin karaya oturduğu dağ bu dağdır. Fakat Kuran´ı Kerim´de Hz. Nuh(a.s.)´un gemisinin Hud Suresi 44´üncü ayette ?Cudi´ye oturduğu? belirtilmektedir. 1950?li yıllarda, havadan çekilen fotoğraflarda gemiye benzeyen şekiller Hz. Nuh´un gemisinin bulunduğu yönünde yorumlandı, ancak daha sonra bu iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı.
Marco Polo´nun hiçbir zaman çıkılamayacak dediği dağa ilk tırmanış, kayıtlara göre 9 Ekim 1829?da Prof. Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi. İlk kış solo tırmanışı ise 21 Şubat 1970?te Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi. Yüksek irtifa dağcılığı ve akut dağ hastalığı üzerine ilk bilimsel tıbbi çalışmalar ise dağcılık federasyonu eski başkanı Prof. Dr. Abdül Mecit Doğru ve Muzaffer Erol Gez ile birlikte dağın zirvesinde 3 gün 3 gece kalarak gerçekleştirildi. Ağrı´ya tırmanış 1990 yılında yasaklandı. 1998?de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı.
Güney yüzünden yapılan tırmanışlar ?klasik rota? olarak nitelendirilir ve Ağrı´nın Doğubayazıt ilçesinden başlar. Iğdır yönünden gerçekleştirilen kuzey rotaları ise daha teknik buzul tırmanışlarını içerir ve dağa ulaşım açısından biraz daha ayrıntılı hazırlıklar gerektirir.
Ağrı Dağı taşıdığı özelliklerinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından 15 Mayıs 1972 tarihinde tedavüle çıkarıldı ve 05 Mayıs 1986 yılında tedavülden çekildi. 20 milyar 533 milyon 900 bin TL miktar bastırılan 100 TL banknotların arka yüzü resmi olarak da bastırılmıştı.