Mehmet Koç Yazıyor
Birçok ilde olduğu gibi Ağrı'da da, devlet-vatandaş işbirliği mantığı çerçevesinde bir kalkınma yöntemi uygulanmaya çalışılıyor.
İl valileri, ilçe kaymakamları ya da üniversite rektörleri gibi, bölgenin 1. dereceden resmi sorumluları göreve başladıklarında ilk iş olarak İstanbul'daki Ağrılı iş adamları ile tanışıp, yapılabilecek yatırımlar konusunu görüşüyorlar.
Amaç, Ağrı`da yaşayanlara nazaran, daha zengin olan bu hemşerilerimizin kendi adını taşıyan bireysel yatırım yapmalarını sağlamak ve onları bu işlere teşvik etmektir.
Tepe yetkililer, Ağrı'ya geldiklerinde geleneksel bir hal alan bu toplantılar otomatik olarak gerçekleşiyor. İş adamları ile yapılan görüşmelere katılım da hayli yoğun oluyor.
Toplantılarda, hem tanışma ve takdimler yapılıyor hem de katılımcılar, Ağrı'nın sıkıntıları hakkında görüşlerini açıklıyorlar, yapılacak iş ve hizmetleri söylüyorlar, tabiri caiz ise bu toplantılarda bolca yaldızlı laflar ediliyor.
Bir başka ifade ile Ağrı sevdalısı hemşerilerimiz, eksiklikleri çok iyi bildikleri için çarelerini bir biri ardına sıralıyorlar. Daha sonra pozlar verilip resimler çekiliyor ve bu muhabbet yerel basında da manşet oluyor. Sonuçta ise çoğu zaman sadece o hatıra resimler kalıyor.
Elbette ki bazı hemşerilerimizin bölgede yapmış olduğu, önemli sayılabilecek yatırımları vardır, onları şükranla anıyoruz. Eleşkirt ve Taşlıçay Meslek Yüksek Okulları, Doğu Beyazıt'ta, Ağrı ve Patnos'ta yapılan bazı lise ve ilköğretim okulları bunların başında geliyor.
Dikkat edilirse Ağrı'ya çeşitli yatırımlar yapan hemşerilerimiz, her nedense bu toplantılarda fazla görünmüyorlar. Oysaki daha önce çeşitli yatırımlar gerçekleştiren bu hemşerilerle de iletişime geçmekte yarar vardır.
Vali Bey, bu güne kadar yatırım yapan hayırsever hemşerilerimizi mutlaka biliyordur. Onun için böylesi toplantılar yapıldığında, öncelikle onların çağrılması, plaket gibi armağanlar verilmek suretiyle onurlandırılmaları gerekir.
Yatırım yapan hayırsever insanlarımızdan biri de; İstihdam, eğitim ve üretime yönelik yatırımları adeta zevkle yapan ünlü işadamı Sayın Abdulbari GOZAL.
Ağrı İÇ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.İrfan Aslan ve Doğu Beyazıt eski belediye başkanı Dr. Canan Korkmaz, Bakü'ye giderek Abdulbari Gozal'dan talepte bulundular, Gozal, yaklaşık 20 milyon liraya mal olan Doğu Beyazıt Yüksek Okulunu bir yıl gibi kısa sürede inşa etti.
Keza Ağrı eski valisi Mehmet Tekinarslan'ın talebi üzerine Abdulbari Gozal, Diyadin ilçesinde yaklaşık 10 milyon liralık bir sera yatırımı gerçekleştirdi ve bu seralarda sebze- meyve yetişmeye başladı bile.
Ama ne seralar, Vali Bey mutlaka görmüştür, öyle seralar Antalya'da bile yok. Çünkü Sayın Gozal, üretim konusunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Yaptı mı en iyisini yapar.
Yine Doğu Beyazıt eski Belediye Başkanının talebi üzerine ilçe merkezinde modern bir şehir parkı inşa edeceği sözünü vermiştir. Eski hastane yerinin tahsis edilmesi durumunda hiç şüphe yok ki kısa sürede bu park da yapılacaktır.
Aslında eski valimiz Mehmet Tekinarslan, Abdulbari Gozal'ın hayırseverliğini çok geç fark etti. Eğer vaktinde Bakü'ye gidip kendileri ile tanışmış olsalardı, Ağrı bölgesine çok daha fazla yatırım gelebilirdi. Daha sonra Tekinarslan da bu gecikmeyi itiraf etmişti.
Çünkü Abdulbari Gozal'ın bir özelliği de, söz verdimi hemen icraata geçiyor olmasıdır, bir başka ifade ile sözü senettir.
Yeter ki yapılacak yatırım eğitim, üretim ve istihdama yönelik olsun, yeter ki istenilen yatırımın bürokratik işlemleri eksiksiz olsun ve alt yapısı sağlam olsun.
Şunu da söylemek gerekirse Sayın Gozal, yaptığı yatırımlar sebebiyle hiçbir beklenti içinde olmuyor. Doğu Beyazıt'a yaptığı bunca hizmetlerden dolayı Belediye Meclisi bir caddeye Abdulbari Gozal adını vermiştir hepsi o kadar.
Bu da istisnai bir durum olmayıp, birçok belediyenin yaptığı rutin bir tasarruftur. Aynı şekilde yaptığı okul yatırımları sebebiyle İş adamı Hüsnü Özyeğin'in ismi de bir caddeye verilmiştir. Eski Başkan Dr. Canan Korkmaz'ın bu konudaki duyarlılığını da unutmamak gerekir.
Bir de kendilerinin Rektör Aslan'dan bir tek istek ve beklentisi olmuştur o da, Yüksek Okul ile birlikte Doğu Beyazıt'ta bir Fakültenin açılmasıdır. Bu hayalini gerçekleştirmek için de Yüksek Okul inşaatı ile birlikte fakülte için gerekli olan binaları da kısa sürede yaptı Sayın Gozal.
O sebeple yeni valimiz sayın MUSA IŞIN`a tavsiyem, yatırım gönüllülerinin doğru tespit edilmesi, söz verdiğinde hemen icraata geçen ve sözü senet olarak kabul gören Abdulbari Gozal gibi şahsiyetlere yönelmesidir.
