İlçeye 20 kilometre uzaklıktaki köyde vatandaşlar yaklaşık 500 dönüm araziye hiçbir katkı maddesi kullanmadan geleneksel yöntemlerle, köyün eski adını taşıyan Kursunç pirinci ekiyor.

Bahar mevsimiyle, tarlalarda çamurlardan havuzlar oluşturup içini suyla dolduran köylüler, ağustos ayının sonunda hasat ettikleri çeltiği güneşte kurutuyor.

Daha sonra su kaynağının yanındaki değirmene getirilen çeltik, 150 yıldır suyun gücüyle dönen taşla iki aşamada öğütülüyor.

Rüzgarlı havada elekten geçirilerek kabuğundan ayrıştırılan çeltik, yıkandıktan sonra tekrar güneşte kurutularak sofraların vazgeçilmezleri arasında yer alan pirince dönüştürülüyor.

Köy ve mezralardaki arazilerden elde edilen 250 ton Kursunç pirinci, Türkiye'nin birçok iline gönderilerek çiftçilerin en önemli geçim kaynağını oluşturuyor.

"100 yılı aşkındır bölgede pirinç üretiliyor"

"Pirincimizde katkı maddesi yok"

Değirmenci Mehmet Şirin Tuz da mezrada yaşayan köylülerin tamamının pirinç yetiştirdiğini söyledi.

Martta ekilen pirinçlerin ağustos ayının sonunda hasat edildiğini anlatan Tuz, "Pirincimiz organiktir ve hiçbir katkı maddesi yoktur. Tadı çok güzel. Farklı illere de pirinç gönderiyoruz" dedi.

Suyla çalışan değirmenin dedesinden kaldığını ve 150 yıldan bu yana kullanıldığını aktaran Tuz, "Günde yaklaşık 15 teneke pirinç öğütebiliyoruz. Her teneke için bir kilogram pirinç alıyoruz. Ücret talep etmiyoruz" diye konuştu.(aa)