Bizim bazı hemşehrilerimiz, Olmadık yerde, ahkâm kesip hariçten gazel okuyorlar, oturduğu yerde hiç bir icraat yapmadan CAKA atarlar…

İnsana sormazlarmı arkadaş, ne yapmaya çalışıyorsun, kahvede okey oynarken yâda içki masalarında lakırtı yaparken AHKAM kesenleri tanıyan tanır.

Üzülerek ve bir o kadarda hayretler içerisinde gözlemliyorum ve kendime ve sizlere sormadan edemiyorum, yeni türeyen bu kuru kalabalık,

İnsanlık için bırakın, kendisi için zerre miskal gözle görülür, elle tutulur bir icraati olmayan ve rüzgâra göre yön değiştiren bu şahsiyetsizler neyin HEMŞEHRİLİĞİNİ yapmış. Kaldı ki,

HEMŞEHRİ değil devrancı bu insanlar, hararetle sözde savundukları şeyin ne olduğunu dahi açıklayacak bilgi donanımından yoksunken, herşeyi ben bilirim ukalalığı ile daha fazla küçük düşürmeyin kendinizi.

Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Yaşadığın topluma, bireylere, çevrene, kurallara,gelenek ve göreneklerine saygılı olmayı hayat felsefen haline dönüştürürsen, ömrüne saygınlık katarsın, sevgiyle anılırsın.

Yaşam döngüsünde, dünya düzeninde böyle insanlar unutulmaz ve dünyanın böyle insanlara ihtiyacı var.

İşin başka bir boyutu belki de en önemli olgusu ise, özeleştiri yapmanın nedenli önemli bir erdem olduğunu unutmamaktır.

Yoksa, herkes bir şekilde ayakta durmak, geçimini idame etmek, onuru ile yaşamak adına, mücadele veriyor, senin olmayan kahramanlığın, sözde hemşehriliğin, atıp tutmaların, çıkarın için bulunduğun her ortama göre, renk değiştirmen, hiç kimsenin umurunda değil emin ol. N.Çelik...