Çiftçiler, ürettikleri pirincin bir bölümünü ihtiyaçları için ayırıyor, kalan kısmını da satarak kazanç sağlıyor.
Çiftçilerden Mehmet Güngören de bazı üreticilerin kendi tarlasında, bazılarının da tarla kiralayıp ekim yaptığını dile getirdi.
Tarlası çok olanların ihtiyaç fazlası ürünü satarak kazanç sağladığını anlatan Güngören, şöyle konuştu:
"Tarlaları eskiden öküzlerle şimdi ise traktörlerle sürüyoruz. Ekim ve hasat dönemi çok zorlu geçiyor. Hasat döneminde hiçbir tarım aracını kullanmıyoruz. Topladığımız çeltiği kurutarak bitkilerinden ayırıyoruz. Eve götürüp temizliyoruz. Bunları güneşte kuruttuktan sonra değirmene götürüyoruz. Yöremizde her türlü ürün yetişiyor. Eski zamanlardan kalma bir geleneğimiz var. İşimizin hepsini kürekle, orakla yapıyoruz. 1-2 kişinin işi değil, en az 10 kişinin tarlaya girmesi gerekiyor ki kısa sürede bitsin. O nedenle birbirimize yardım ediyoruz. Bana yardıma gelmeseler bu üretimi yapamam."
Ramazan Duman da "Üretim aşaması çok zorlu oluyor. Birbirimize yardım ediyoruz. Kimse tek başına yapamaz. Yöre sakinleri genellikle kendi ihtiyaçları için üretim yapıyor. Son yıllarda suyumuz azaldı. Yoksa daha fazla üretim yaparız. Hasat döneminde kadınlar da tarlaya gelip yardım ediyor." dedi.
Muhammet Güneş ise ilçede nisanın sonuna kadar ekim ve sulama işi yapıldığını, eylülde de hasada başladıklarını bildirerek, "Bizim tarlamızda verim iyiydi. Bazılarında iyi değil. Domuzlar bazen tarlalara zarar veriyor. Biz de geceleri gelip nöbet tutuyoruz. Çeltiği oraklarla biçiyoruz. Tarlayı kiralayıp yarı yarıya olacak şekilde ekim yapıyoruz." ifadelerini kullandı.(aa)