Ağrı´da yolu kar yağışı nedeniyle 6 aydır kapalı olan Balık Gölü bölgesindeki mezrada yaşayan 10 kişilik Birlik ailesi, karla mücadele ekiplerinin 6 ay sonra yolu ulaşıma açmasıyla adeta bayram yaşadı.
Ağrı´da 2250 rakımlı Balık Gölü bölgesindeki 5 köy ve bağlı mezralarında yaşayan vatandaşlar, kışın her yıl olduğu gibi kış mevsimini geçirecekleri Iğdır ve Doğubayazıt ilçesine göç etti.
Gölün çevresindeki Tanyolu köyüne bağlı 50 hanelik Yaylacık mezrasında hayvancılık yapan 10 kişilik Birlik ailesi ise maddi durumlarının yetersiz olması nedeniyle kış mevsimini mezrada geçirmek zorunda kaldı.
Sonbaharda kışlık erzaklarını alıp evlerinde stoklayan Birlik ailesi, köylerdeki vatandaşların tamamının göç etmesiyle tek başlarına koyun ve kuzularıyla mezrada yaşamaya devam etti.
Son yılların en çetin kış mevsiminin yaşandığı ve kar kalınlığının evlerin boyunu aştığı bölgede zorlu doğa şartlarına göğüs gererek hayatta kalma mücadelesi veren aile, "kuş uçmaz, kervan geçmez" dağlarda birçok badire atlattı.
Kış ortasında unları ve erzakları biten aile, at sırtında buz tutan Balık Gölü üzerinden kilometrelerce yürüyerek Doğubayazıt ilçesine bağlı köylerden yardım aldı.
Altı ay boyunca mezrada tek başlarına yaşayan ve şehre inemeyen aile, ilkbaharın gelişi ve Taşlıçay İlçe Özel İdaresi ekiplerinin günlerce süren çalışmasının ardından yollarının ulaşıma açılmasıyla rahat nefes aldı.
Ot ve samanlarının taşınma maliyetinin yüksek olması nedeniyle ilçeye göç edemeyen aileden Davut Birlik, yaptığı açıklamada, kasım ayından bu yana mezrada tek başlarına yaşadıklarını söyledi.
Kışın ortasında ağabeyinin kolunun yerinden çıktığını ve buz tutan Balık Gölü üzerinden at sırtında Samanlı köyüne giderken buzların kırılması nedeniyle suya düştüklerini anlatan Birlik, şöyle konuştu:
"Balık Gölü üzerinde giderken buz kırıldı, atımız göle düştü. Telefonla Samanlı köyündeki arkadaşlarımızı aradık onlar da atla gelip ağabeyimi köylerine götürdüler. Ağabeyimi hastaneye yetiştirmek için Taşlıçay İlçe Özel İdaresi ekipleri ve ambulans köye geldi. Yolda kara saplanan ambulans vatandaşların yardımıyla kurtarıldı. Sonrasında ağabeyim hastaneye kaldırıldı. 6 ayda çok çile çektik, çok zorluklar yaşadık, kışın yarısı erzaklarımız bitti. Buradan at sırtında 6 kilometre gidip Aktarlı köyünden erzak getiriyorduk. Kar kalınlığı çok fazla olunca atımız da yürüyemiyordu ve bizde mecburen erzaklarımızı sırtımızda yaşıyorduk."
Kar kalınlığının evlerinin boyunu aştığını ve merdivenlerle evlerinin üstüne çıkarak karı temizlediklerini belirten Birlik, 6 aydır hayvanlarının altında biriken tezekleri de çıkaramadıklarını dile getirdi.
Kış mevsiminin bu yıl çok uzun sürdüğünü ve kendilerinin yanı sıra küçükbaş hayvanlarının da olumsuz etkilendiğine dikkati çeken Birlik, şunları söyledi:
"Kışın ortasında samanımız bitti. At sırtında saman taşıdık. Koyunlarımızın arpası bitti, biz de mecburen tohumluk arpamızı onlara yedirdik. Bu sene artık tohumda ekmeyeceğiz. İmkanımız olmadığı için şehre inemedik ve burada kaldık. Burada da baya zorluk yaşadık. Ondan dolayı bizde buranın iklimine yenildik. Biz de buradan kaçıp gitmeyi düşünüyoruz. Yazın köyde 50 hane var. Sonbaharda herkes gittiği için bir sadece bir aile burada kaldık. Allah korusun burada ölseydik kimsenin haberi yoktu. Altı ay boyunca hiç şehre inemedik. Sadece bir defe hastamız oldu, onu da at sırtında başka köye götürdük."
- "Bir daha mezrada kalmayı düşünmüyoruz"
Bölgede bulunan 5 köyde herkesin göç ettiğini sadece kendilerinin kaldığını ve pişman olduklarını söyleyen Birlik, "Biz burada kaldık ama maalesef doğa şartlarına yenildik. Bir daha mezrada kalmayı düşünmüyoruz, artık tövbe ettik." dedi.
- "Yaban hayatı gibiydi"
Mezra sakinlerinden Abdullah Birlik de kapalı yolların ulaşıma açılmasıyla elektrik arızalarının da giderildiğini söyledi.
Kış mevsiminin çok sıkıcı geçtiğini aktaran Birlik, şunları kaydetti:
"İnsan yüzünü görmeye hasret kaldık. Kendimizi tuhaf ve yalnız hissediyorduk. Soğuk ve kar olduğu için evden dışarı çıkamıyorduk. Canımız sıkılınca başka birileriyle muhabbet etmek isterdik ama kimse yoktu. Kendi aramızda muhabbet ediyorduk. Kolum kırıldı 6 saat at sırtında yürüyerek gittik, bayağı acı çektim. Yaban hayatı gibiydi. Dağlara bakıyordum, dağlar bana bakıyordu. Canımız çok sıkılıyordu. Bahar geldi rahatladık. Kendimizi iyi hissediyoruz. Sevinçliyiz, bayram havası yaşıyoruz ve çok mutluyuz. Sağ olsunlar ekipler geldiler yollarımızı açtılar. Şehre gidip gelebiliyoruz. Kimseyi görmemiştik. Altı ay sonra yolu açan ekipleri ve sizi gördük."(aa)