Aday Adaylarını Seçimden Sonra da görmek istiyoruz…
NEZİR ÇELİK
Gerek Doğu Beyazıt gerekse Türkiye yerel seçimlere hazırlanıyor. Aday adaylarının tanıtım programları, siyasi partilerin daha güçlü adaylarla seçime girme çabaları büyük bir hızla devam ediyor.
Neredeyse 2-3 yıl öncesine dayanan hazırlıklar var. Şimdi hangi parti, hangi il ve ilçede hangi adayla kazanacağının hesabı içerisine girmiş durumda.
Siyaset öyle bir şeydir ki, etik kural diye bir şey yoktur. Kazanayım da nasıl olursa olsun zihniyeti siyasetin tabiatında var. Bu rekabet aslında partilerin içinde başlıyor. Mesela, AK Parti’den veya BDP’den Doğu Beyazıt’tan aday adayı olanların en büyük düşüncesi aday gösterilmektir.
Siyasetinde zamanla daha centilmen ortamda geçmesini temenni ediyoruz. Kazananın, kaybedenin Doğu Beyazıt için, ülke için çaba göstermesini, mücadele etmesini bekliyoruz. Bu sıralar projelerini açıklayarak delegeleri, seçmeni etkilemeye çalışan aday adaylarını seçimden sonra da görmek istiyoruz.
Sadece günü birlik projeler hazırlamayın. Doğu beyazıt’ın geleceğini, yarınlarını düşünerek hazırladığınız bu projeleri, engin deneyimleri göreve gelenlerle paylaşın ki, Doğu beyazıt kurtulsun. Gelişmiş ülkelerde de bu böyle değil midir?
Her fırsatta Doğu beyazıt’ın geri kalmasından, fakirliğinden, sahipsizliğinden bahseder dururuz. Ama sorumluluk duygusu içerisinde hareket edip, karınca kararınca bizde bir şeyler yapalım düşüncesinde olmayız.
Gerçekten samimi iseniz, gerçekten mesele memlekete hizmet etmekse bunun için görev verilmesini beklemeyin.
Doğu beyazıt’ın başta imar sorunu olmak üzere, alt yapı, şehircilik, içme suyu gibi konular da sıkıntıları olabilir. Bunları gidermek, vatandaşların daha rahat bir ortamda yaşantılarını sürdürmesi için ne yapılabilir, hangi yol izlenebilir konuları üzerinde tartışalım hem fikir olalım.
Şehir merkezindeki camilerimizin doğru dürüst abdesthaneleri yok. Okullarımızın durumu da pek farklı değil. Kullanılamaz hale gelen eski, dökük lavabolar, yerlerde bir karış kirin olduğu tuvaletlere okullarda denk gelmediniz mi?
Toplumu bu kadar yakından ilgilendiren bir sorun için milletvekili veya belediye başkanı olmaya gerek yok.
Sağlığa elverişli olmayan o şartlarda çocuklarımız eğitim görüyor. Okul Aile Birlikleri başta olmak üzere veliler bu konulara neden duyarlılık göstermiyor? Okulların çevre düzenlemesine ihtiyacı olduğunu bildiğiniz halde bir günden bir güne çevre düzenlenmesi veya oyun alanlarının oluşturulması için çaba gösterdiniz mi?
Toplumun temel sorunlarını kendi sorunlarınızmış gibi belleyin. Çözüm için adım atın, insanları da sorumluluk duygusu ile hareket etmeye davet edin. Başka şehirlerdeki gibi sizden okul falan yaptırmanızı beklemiyoruz.
Eğitim sorunu hepimizin sorunudur. Biri kırık camları değiştirsin, biri kırık kapı kolunu değiştirsin, biri kullanılamaz hale gelen lavaboyu değiştirsin. Herkes kendi imkan ve olanağı dahilinde bir şeyler yapsın.
Sadece seçimden seçime meydanlara inip ilginç projelerle oy avcılığı yaparak siyaset yapmaya yeltenirseniz inandırıcı gelmez. Geçmişte toplumun sorunlarına eğilen, çözümü için çaba sarf edenler artık siyasette daha çok rağbet görüyor.
Birlik ve beraberlik ancak böyle olur.
Yerel seçimler bir şehrin en az 5 yıllık kaderini belirleme sürecidir. Belediye Başkanı, İl Genel Meclis Üyesi, Belediye Meclis Üyesi ve muhtar gibi yerel yöneticilerin göreve geldiği bu süreci halk olarak iyi değerlendirin.
Acınızı paylaşabileceğiniz, sorunlarınızı gidereceğine inandığınız, bu işin üstesinden gelir dediğiniz kişileri göreve getirin. Bu fırsat size 5 yılda bir gelir, bunu da iyi değerlendirin.