Tarih: 03.10.2020 10:29

4 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARIN ELİNDE TABLETLER… BU YAZIYI GENÇLER OKUMASIN…

Facebook Twitter Linked-in

Bu zamanda şikâyet etmeyen mi var diyorsanız siz de okuyabilirsiniz.
Aslında yazıyı okumadan şöyle samimi bir şekilde kendinize ya da aynaya bakarsanız birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz.

Ama bu da cesaret ister değil mi?
Mesela şu cümleler size de tanıdık gelmiyor mu;

“Ne dediyse yaptık ama halen istediğimiz gibi biri olmadı. Elinden telefon düşmüyor, tek istediğimiz iyi bir iş sahibi olması, anne olarak saçımı süpürge ettim ama yaranamıyorum.

En kötüsü de mutlu görünmüyor.

Hep bir şeyler istiyor ve veremediğimiz zaman bunalıma giriyor. Ne yapacağımızı şaşırdık.”
Anne-babalara; “bu gibi sorunlarının altında çocuklarına her istediklerini vermeleri yatıyor” derseniz kabul ederler mi acaba?
Çevrenize bir bakın hemen her yerde şunu görebilirsiniz; 4 yaşındaki çocukların bile elinde tabletler, cep telefonları, bilgisayarlar.

Bu manzara çocuklarınızı gerçek hayattan koparıyor. Sanki hayal ile gerçekler birbirine karışıyor. Çocuk,  sanal Dünyaya girdikçe hayal kurmayı unutuyor. Duyguları köreliyor. Çocuğun ihtiyacı olan her duyguyu elinden alıp, istediğiniz gibi biri olmasını bekliyorsanız ne yaptığınıza dikkatli bakın. Bırakın hayali olsun, istediği her neyse ona ulaşmak için çaba sarf etmeyi öğrensin. Böylelikle kendine ait bir dünya kurabilsin.
“Elinden hiç telefon düşmüyor, sürekli TV izliyor, hiç kitap okumuyor, ders çalışmıyor” diyen ailede madalyonun diğer tarafına bakalım mı? Baba ve ya anne sürekli elinde telefon, önünde bilgisayar, öte tarafta ise çocuklarına sürekli emir verir gibi;“hadi çocuğum ders çalış” nasihatleri…

Sizce bu ne kadar inandırıcı?

Çocuklar birçok şeyi aileyi izleyerek, ebeveynlerini rol model alarak öğrenir.

Aslında ailenin kötü bir niyeti yoktur ama farkında olmadan çocuğuna yolladığı mesajlar çocuğun kişiliğini oluşturmasında önemli bir yere sahiptir. Siz ne yaparsanız, çocuklarınız da onu yapmak için uğraşır.

Argo konuşursanız, çocuk sizin yanınızda olmasa da sosyal hayatında argo gibi konuşur. Şiddet eğiliminiz varsa çocuğun ileride şiddete yatkın olma ihtimali artar.

Kısacası çocuk ailenin yansımasıdır.

Tek istediğim iyi bir üniversite kazanması, iyi bir eşe ve işe sahip olması diyen ailelerin çocuğuna vermeyi unuttuğu en önemli duygu eğitimidir.
Çocukların başarısız olma ihtimalinden o kadar çok korku ve kaygı duyan aileler var ki; en kötüsü de bu duyguları çocuklarına yansıtıyor. Çocuk, bir süre sonra kaygılı olmaya başlıyor. Çocuklara ve diğer tüm insanlara vermemiz gereken en önemli duygu ‘koşulsuz kabul ve sevgidir.’

Sizin bile olsa çocuklarınızın ayrı bir dünyası, duyguları ve düşünceleri olduğunu unutmadan, kendisinin istediği yolu bulmasına yardımcı olabilirsiniz.
Elinizde telefon ile çocuğunuza “o telefonla oynama” dediğiniz, kırmızı ışıkta geçerken çocuğunuza kurallara uymayı söylediğiniz, telefon çaldığındı “evde yokum” dediğinizde o çocuktan hangi doğru şeyleri bekleyebilirsiniz?... (İZZETTİN İÇİN)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —