48 YILDIR HEM HAYAT ARKADAŞI HEM DE MESLEKTAŞ

48 YILDIR HEM HAYAT ARKADAŞI HEM DE MESLEKTAŞ

TERZİ MUSTAFA BİRİNCİ:"ŞU ANDA SADECE FERMUARI BOZULAN, PAÇASI YIRTILAN VE SÖKÜĞÜ OLAN İNSANLAR BURAYA GELİYOR. BUNLARI DİKEREK GEÇİMİMİZİ SAĞLIYORUZ"

YARIM ASIRDIR TERZİLİK YAPAN 73 YAŞINDAKİ MUSTAFA BİRİNCİ, 10 METREKARELİK İŞ YERİNDE EŞİYLE MESLEĞİNİ SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIYOR.

Çocuk yaşta çırak olarak terziliğe başlayan Birinci, vatani görevini tamamladıktan sonra 1973'te Demirkent Beldesi Burhan Mumcu Caddesi üzerinde terzi dükkanı açtı.

İş yerinin yakınındaki taburda görevli subay, astsubay ve askerlerin kep ile üniformalarının dikimine başlayan Birinci, işlerini kısa sürede büyüttü.

Birinci, 70 yaşındaki eşi Şükran Birinci ile 10 metrekarelik dükkanında mesleğini sürdürüyor.

Sabahın ilk ışıklarıyla güne başlayan çift, yaşamlarının büyük bölümünü iş yerinde geçiriyor.

Terzi Mustafa Birinci, mesleğin son temsilcilerinden olduklarını söyledi.

Vatani görevini 1971'de tamamlayıp memlekete döndükten 2 yıl sonra iş yeri açtığını dile getiren Birinci, "Müşterilerimiz o dönem genelde askerdi. Kep ve paçalarını bizlere yaptırırlardı. Daha sonra kumaş sordular, dükkana kumaş getirdik. Rütbelilerin yanında birçok asker resmi tören elbiselerini gelip yaptırmaya başladılar." dedi.

Eskiden farklı çevreden birçok müşterisinin bulunduğunu belirten Birinci, şunları kaydetti:

"Şehirden öğretmen arkadaşlar ve bankacılar gibi zevkine düşkün birçok insan müşterimizdi. Hatta işlerimiz iyi olduğu için dükkanda 3-4 kişi çalıştırıyordum. Bazen çalıştırmak için de adam bulamıyorduk. Tabii yavaş yavaş hazır konfeksiyon üretimi artınca işimiz 2000'li yıllardan sonra düşmeye başladı. Şu anda sadece fermuarı bozulan, paçası yırtılan ve söküğü olan insanlar buraya geliyor. Bunları dikerek geçimimizi sağlıyoruz."

Meslek hayatında en büyük destekçisinin eşi olduğunu vurgulayan Birinci, artık çırak yetişmediğini ve terziliğin ilgi görmediğini sözlerine ekledi.

"MESLEĞİN HAKKINI VERİRSEN HELAL OLUR"

Şükran Birinci ise terziliğin emek isteyen, hatayı kabul etmeyen zor bir meslek olduğunu ifade etti.

Güne sabah namazıyla başladıklarını anlatan Birinci, "Kahvaltının ardından eşim dükkana geliyor. Ben de evdeki işleri bitirdikten sonra yakacağı alıp dükkana geliyorum. Burada eşimin çayını hazırlıyorum, kadın müşterilerin provasını yapıyorum. Eşim ise dikimini yapıyor. Bu mesleğin hakkını verirsen helal olur, hakkını vermesen haram olur." diye konuştu.

Eşiyle yarım asra yakın hayat arkadaşlığı yaptığını dile getiren Birinci, onunla birlikte çalışmaktan da mutluluk duyduğunu belirtti.

Genç çiftlere tavsiyede bulunan Birinci, "Çiftler arasında biri sinirlenirse diğeri sussun ve cevap vermesin. Mümkünse ortamı terk etsin. Böyle yapılırsa hiçbir geçimsizlik çıkmaz. Biz evliliğimizi 48 yıldır bu şekilde yürütüyoruz. Bugüne kadar hiçbir münakaşamız ve küskünlüğümüz olmadı." dedi.(aa)

 



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor