İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, göreve geldiği ilk günden itibaren, uyuşturucu tacirlerine fırsat vermeyeceğiniher platform da dile getiren ve emniyet güçlerine, "Uyuşturucu satıcısını bulduğunuz an ayaklarını kırın" talimatı ve sorumluluğu üstlenme desteğiyle güç verenbu kararlılığının,“2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu” başarılı mücadele verileri, önceki yıllarda yakalanan başarıların devam ettiğini göstermesi bakımından, çok kıymetli olduğunun altını çizen   Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir,“2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu”nu değerlendirdi.

Uyuşturucu ile mücadelede, büyük başarılar ortaya koyan güvenlik güçlerimizin bu başarısı, milyonlarca hayat kurtaran bir başarı olarak, insanlığa büyük bir hizmet olduğunun altını çizen Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir;’

• Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2020 yılında Türk güvenlik güçleri tarafından yakalanan eroin miktarı tüm AB ülkelerinde ele geçirilen miktarın yaklaşık üç katıdır (AB ülkeleri: 5,1 ton, Türkiye: 13.8 ton) (EMCDDA, 2022, s. 53). Türkiye 14 tonluk yakalamayla 2020 yılında dünyada en çok eroin ele geçiren üçüncü ülkedir. (UNODC, 2022a, s. 89).
• Avrupa’da 2017 yılından bu yana, özellikle deniz limanlarında her yıl rekor miktarlarda kokain ele geçirilmektedir. 2020 yılında şimdiye kadarki en yüksek miktar olan 214,6 ton kokain AB ülkeleri, Türkiye ve Norveç tarafından ele geçirilmiştir (EMCDDA & EUROPOL, 2022, s. 4).
• 2020 yılında AB ülkeleri tarafından 12.000 ecstasy (2019’da 25.000) olayına müdahele edilmiştir. Aynı yıl içinde AB ülkeleri tarafından 1 ton miktarında toz MDMA ele geçirilmişken ecstasy tablet yakalama miktarı 4,7 milyona (2019’da 3,9 milyon) ulaşmıştır. Türkiye tarafından ise Avrupa’nın üç katından fazla ve rekor miktarda 11,1 milyon (2019’da 8,6 milyon) ecstasy tablet ele geçirilmiştir (EMCDDA, 2022, s. 28).
• 2021 yılında Türkiye’de 57.897 metamfetamin olayı gerçekleşmiştir. Bu olaylarda 80.112 şüpheli yakalanmış ve 5.528 kg metamfetamin ele geçirilmiştir.Artan olay sayısına paralel olarak 2021 yılı metamfetamin olaylarında yakalanan şüpheli sayısında da bir önceki yıla göre %61,5 oranında artış gerçekleşmiştir .Olay ve şüpheli sayılarındaki artış, metamfetamin açısından ülkemizin transitin yanında hedef olduğunun da göstergesidir.

Veriler net olarak, Türkiye’nin insanlığa ne kadar büyük bir hizmet verdiğini göstermektedir. Eğer Türkiye, uyuşturucu ile mücadelede üstün bir başarı sağlamasaydı, nice canların hayatı kararacaktı diye düşünmek gerek ve uyuşturucu ile mücadelede herkes üstüne düşeni yapması çok önemlidir. ’dedi.

‘UYUMA Uygulaması herkes indirmelidir’

Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının NARKOTİM, Alan Denetimi Projesi ve NARKONET Projeleri ile özellikle sokak satıcıları ile etkin mücadelesine tüm vatandaşlarımızın, Uyuşturucu ile Mücadele Uygulaması (UYUMA) Projesi aracılığıyla destek vermesinin çok önemli olduğunu belirten Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir;’

Uyuşturucu ile Mücadele Uygulaması (UYUMA) Projesi gerçekten uyuşturucu tacirlerine anında müdahale etmede çok önemli bir yeri var. Uyuşturucudan arınmış, acaba benim çocuğumda bu illeti satanların pençesine düşer mi? endişesi duyulmayacak bir ortam için, uyuma programını her vatandaş indirmeli ve gördüğü bir olayı hemen bildirmesi çok önemlidir.

UYUMA Uygulaması;

•        2018 yılında 34.073,

•        2019 yılında 136.964,

•        2020 yılında 19.521,

•        2021 yılında ise 294.757 olmak üzere toplam

485.315 indirme gerçekleşmiştir. Bu rakamlar, uyuşturucu ile mücadeleye toplumsal olarak yeterli katkıyı sağlamadığımız anlamına gelmektedir. Bundan dolayı uyuma uygulamasının yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılması çok önemlidir.’dedi.

‘Uyuşturucu ile mücadele de hem arz, hem de taleple mücadele şart’

İstanbul da yaşayan bir vatandaş olarak, Türkiye çapında birçok toplumsal konuda olduğu gibi uyuşturucu noktasında İstanbul’un ilçelerine dikkat çekmek ve ekstra önem verilmesi için sayısız haberde, durumu dile getiren ve gelen tehditlerepabuç bırakmadığını, olayın üstüne kararlılıkla giden bir vatandaş olduğunu anımsatan Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir;

‘Güvenlik güçlerimiz uyuşturucu arzına karşı, uyuşturucu tacirlerine her ne kadar göz açtırmamak için gece gündüz demeden çalışıp önemli başarılara imza atsalar da, uyuşturucu talebine karşı eş güdümlü aynı başarılar sağlanmadığı takdirde tam anlamıyla başarı hayalden öte geçmemektedir. Bundan dolayı:

1) Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesinin kapsamı artırılmalı!

(Mevcut durumda 62 ilde 113 tesiste proje uygulanmakta ve bunun sayısı mahalle bazlı veri analizi yapılabilecek şekilde genişletilmesi etkin mücadeleye büyük katkı sağlayacaktır.)

2)81 ili olan Türkiye’de, Türkiye Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğünce hizmet sunulan toplam 704 yatak kapasiteli 26 AMATEM (Alkol ve Madde Tedavi Merkezi) ve toplam 89 yatak kapasiteli 6 ÇEMATEM (Çocuk Ergen Alkol Madde Tedavi Merkezi) bulunuyor. Sayıları en az iki katına çıkarılmalıdır.

(Bağcılarda meydana gelen korkunç olay da!Uyuşturucu tedavisi alan kişinin annesine yaptıkları ve sorgusunda hatırlamadığı bir durum örneğinde,alternatif tedavi metotlarının geliştirilmesi, sağlık kuruluşlarının sayısı ve niteliği artırılmalı, tedavi sürecinde olan birinin tedaviyi tam olarak bitirmeden topluma karışması engellenmeli, tüm ailelere profesyonel destek ve bilgilendirme desteği verilmelidir.)

3)Gelir durumu düşük semlere ekstra dikkat edilmeli ve bu semtlerdeki kişilerin, uyuşturucu tacirleri tarafından önce kullanıcı, sonra torbacı olarak kullanma alanı olarak hedef seçmelerinin önüne geçilmeli.

4)Yabancı uyruklu kişilere daha fazla dikkat edilmelidir.

5) Kamu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılan araçların ve bu araçları kullananların denetimi artırılmalıdır.

(En son Adana’da, İstanbul büyükşehir belediyesi cenaze nakil aracında uyuşturucu yakalanması ve geçmişte benzer olayların farklı illerde cereyan etmesi bu durumlara geçit vermemek adına üstüne düşülmesi gereken olaylar arasında yer almaktadır.)

6)Özellikle okul çevresinin torbacılar tarafından mesken tutulmasının önlenmesi için ekstra önlem alınmalıdır.

7)Gazeteler, TV’ler, internet sitelerinin uyuşturucu mücadele kapsamında içeriklere, duyurulara, bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmalarına önem vermesi ve basın mensuplarının haber yapmadan önce duyumlarını ilgili birimlere aktarması çok önemlidir.

8)Sanatçılar, dernekler, vakıflar ve şirketlerin uyuşturucu ile mücadele kapsamında daha fazla sosyal sorumluluk projesi yürütmesi önemlidir.

9)Günübirlik evler, rezidanslar, kafeler, barlar veya gençlerin yoğun uğrak mekânları arasında yer alan mekânların daha fazla denetlenmesi çok önemlidir.

10)Güvenlik güçlerinin uyuşturucu ile mücadelede ekstra desteklenmeleri çok önemlidir.

Daha bir çok öneri düşünülebilir burada önemli olan hem arz hem de taleple aynı anda mücadele edip tüm toplumun desteğini alarak gerçekleştirmektir. Eğer tüm toplumun desteğiyle mücadele yapılması sağlanabilirse, uyuşturucu ile mücadele tam anlamıyla başarıyı ulaşmış olacaktır. ’dedi.