Önce etkinliklerde bahsedeyim
2 haftada bir at yarışı düzenleniyordu, eski hapishanedeki boş arazi vardı, erenlerin oradan Karabulak köyüne tekrar Doğubayazıt’ta sonuçlanan at yarışları.
Hemen hemen her hafta Doğubayazıt gençlik futbol kulübünün maçlarını askeri sahada izlerdik.
Askeriye’nin içine toplu girip çıkardık hiçbir kısıtlama yoktu. Her Çarşamba’da sunar sinemasında bayanlara film gösterimi düzenlenirdi.
3 kişi mahallerde afiş dolaştırıp anons yapıyorlardı hoparlör kartondaydı. Çarşı inzibat köprüsü dediğimiz yerde başlıyor sunar sineması (şu anki belediye binasında son buluyordu).
İnzibat köprüsünde nöbetçi kulübesi vardı, inzibat askerler nöbet beklerdi çarşı iznine çıkan askerler orayı geçemezlerdi.
İnzibat köprüsünden çarşıya doğru Hacı Behçet Engin’lerin evleri, yanında Yavuz kurbanın evi başlıyordu, hemen yanında Kazım Aladağlar evi komşusu Raif Engin şu anki caminin yeri Hakkı Tanrıverdi’nin yeriydi.
Rahmeti Ali Seferoğlu satın alıp diyanete bağışlayıp camii yapıldı, karşı cadde PTT binasına kadar boş bir alandı, karşısı Hakkı Tanrıverdi’nin yeri, onun yanı Rahmetli Hüseyin Dumlu’ların köşeye kadar, karşı köşe ise Hikmet Turan’ın Oteli, ara cadde rahmetli Hüdayda Gültekin ve ataşlardan başka kimse yoktu.
Otelden sonra Hüdayda Gültekin ve Çakanların dükkanları köşeye kadar ve uzunca bir kahvehane arka tarafı çakanların hanıydı.
Köyde gelenler hayvanlarını sabahtan bırakır alışveriş yaptıktan sonrada yükleniyor köye dönüyorlardı.
Ziraat bankasında sonrada köşe Rahmetli Nusret Eren’in dükkanı yanında Rahmetli Ordu Eren’in manifatura dükkanı daha sonrada Sevdin ve Şevket Koç buraları satın aldı.
Yanında Rahmetli Recep fidan (Hayrettin Fidanın babası) Lokantaları vardı, çok güzel tas kebapları yapıp müşterilerinin hizmetine servis ederlerdi, tadı hala damağımda.
Yayla palas oteli aynı yerde yanı köşeye kadar yapı kredi bankası vardı. Karşı cadde polis karakolu, karşısı Rahmetli Necmettin Okçu’nun dükkanıydı.
Sonra Saldızlar aldı, yanında meşhur Rahmetli Şefik okçunun kahvesi bitişiği Kerem Savsinlerin dükkanı, onun bitişiği, Yasin kahraman’ın dükkanı.
Şu anki işbank yeri Otel sefer oğluydu. Ali Seferoğlu’na aitti. Sonra iş bankasına satıldı, onun yanı Otel Akbulut rahmetli Mehmet Akbulut’a aitti.
Yanında manifatura dükkanı yine ona aitti hazır elbise çok nadirdi, o yüzden çok manifatura dükkanı vardı.
Onun yanı rahmetli İhsan Akel’in dükkanı Mecit Kurban’la ortaklardı. Fuat Kurban’ın babası daha sonrada İhsan Akel İstanbul’a gittikten sonrada kurbanlar Beyaz eşya satıyorlardı ondan sonra Mehmet ağanın dükkanı, sonra rahmetli hacı Nurettin Erdoğdu dükkanı, ondan sonrada Halit Güneye ait Phlıps dükkanı vardı, 2 dükkan bitişik beyaz eşya kumaş züccaciyede satıyordu.
Dükkan çok güzel kokuyordu, büyük pompalar içinde kolonya satıyordu kendisi Trabzonluydu 4 yolun olduğu köşe dükkanlar Hüdayda Gültekinindi, karşı taraf Rahmetli hacı Mustafa Şimşek in dükkanıydı, manifatura nalbur karışıktı yanında onun bakkaliyesi Osman kurbanların bitişiğindeki kahve yine Rahmetli Kemal Arık işletiyordu.
Onun yanıda Yıldırım Baycan’a ait bakkal vardı. 14 Nisan köşede sonrada Orhan Özkan’ın çok güzel bir konfeksiyonu vardı, sonra Ahmet kahraman aldı, yanında Mehmet Aydın (memoyı Nafi’)nin bakkalı, onun yanı Rahmetli İhsan Özkan’ın kırtasiye dükkanı ve gazete bayi, onun yanı Rahmetli İbrahim kurban’ın züccaciye dükkanı yanında Rahmetli hacı Mecit Andiç’in dükkanı ilk zamanlar terziydi, onun yanı Zübeyr Ak ve Erol Ak kardeşlerin konfeksiyonu, daha önce Celal Karana aitti.
Onun yanı Raif Yıldız’ın bakkalı, onun yanı Rahmetli Değdi Dumlu’nun bakkalı, ondan sonraki yerler köşeye kadar rahmetli Bekir Çakana aitti.
O dükkanların birinde Emin Tanrıverdi pastane işletiyordu. Karşı cadde şu anki meteor yazıhanesi üst cad otel turisttik, yine meteorun köşesi hacı Salih Taşdemir’in lokantası yanı Haci Hasan Taşdemir in dükkanı. Otel turistik laz Yunus öksüze aitti.
Meteor’dan belediyeye doğru sınıf arkadaşım Cemil Budakların dükkanı, yanında oto Bayazıt ve onun yanı rahmetli Behçet Engin’in kundura dükkanı, onun yanı Ordu Eren’in yeri onun yanı Yüksel ekmek fırını Rizeli Hüseyin Yüksel işletiyordu.
Daha sonra Necmettin Okçu satın aldı.
Küçük pasaj girişinde yine lazların dükkanı vardı Selim oğlu. Onun yanı Dağlarağası eczanesi Rahmetli Rıza Eryılmaz’ın yeri, onun yanı Orhan Sekinlerin konfeksiyonu (sonra pasaja çevirdiler) onun yanı beşler mağazası İbrahim Sarıhan’a aitti, aynı zamanda rahmetli muhasebeciydi onun yanı Özay Kurbanın züccaciye dükkanı, yanı Orhan Budakların, Köşe Meryamana caddesi, sağda Hüseyin Budak’ın bakkaliyesi, hemen yanı Hüseyin Özenin pasajı, hemen üstünde rahmetli muhacir oralın kasap dükkanı, üstünde köşeye doğru rahmetli Mahmut Eren’in tuhafiye dükkanı, onun karşısında şirket adında toptan gıda satan mağazalaz Selim ve Ateşin yeriydi.
Hemen yanında fırınları vardı, sazlıklarda getirilen kamışlarla ekmek pişirilirdi, tadını siz tahmin edin.
Belediye’ye doğru köşe kantin ticaret İhsan Tanrıverdi’ye aitti. karşısı köşe Ali Tatar’ın yeri Alliyı kılı (türkücü Mustafa’nın dedesi) onun yanı Şamil sağdıç dükkanı (şamli ğitti) dükkanın bir tarafı bakkal bir tarafı sebzeci manav, ben onlara pagraçta yoğurt satardım.
Onun yanı Rahmetli Mustafa Özbay’ın yeri kahveye kiraya vermişti, Nizamettin Hanevdeloğlu işletiyordu.
Onun yanı Cengiz Şahin’lerin yeri Dadaş turizm karşısı Özkan palas Aziz Doğanlara aitti, ahşap 2 katlı otel.
Yanı Orhan Arasın terzi dükkanı onun ilerisinde foto Engin fotoğraflar stüdyosu, onun yanı Yılmaz ve İsmail Tüzünalp bakkal dükkanı, karşı şu anki belediye binası sunar sinemasıydı Zeki Özkan a aitti, arkası yazlık sinemaydı, orada film izlemek ayrı bir keyifti, pasajın yeri Halit Güney in eviydi, yanında Teometelerin evi, onun karşısında Hayrettin Fidan gilin evi, yanında camcı Mehmetlerin evi.
Sinemanın yanı İshak paşa yolunda küçük belediye binası çapraz karşıda, cumhuriyet lisesi ve ortaokulu, Ecevit Yıldız gilin evin giriş köşesinde Rahmetli Zeki Tatarın gazoz imalathanesi.
Doğubayazıt nüfusu o zaman 18200’dü, Elektrik Belediye’nin 2 ad jenaratörü vardı, şu anki TEDAŞ ın karşısında saat 6’da elektrik veriliyordu tam12’de kesiliyordu.
Meryemana caddesinde Dağlarağası yazıhanesi, dağlarağası otobüsü, oradan Erzurum’a gidiyordu sabah saat 5’de Asım Aladağ’a ait Çağrı gazetesi vardı. Doğubayazıt’ın ilk yerel gazetelerinden biriydi.
Köşede ise Necdet Birlik gazyağı satıyordu…
Şehir Rahmetli Ali Dumlu evi en sondu meteoroloji de son buluyordu, uluyol tarafı çakanlar ve tutanların evi vardı, hepsi boştu şehir çiftePınar ve abdigor mahallesiydi.
Diğer taraflar hepsi boştu, rahmetli Ali Dumluların bahçesinde top oynardık, bize çok uzak gelirdi, oralar hep çayırdı koca koca bir kaç ağaç vardı, hatırladığım kadarı 70’Li yıllardı.
Doğubayazıt’ı size anlatmaya çalıştım. Eksik gediğimizde var ise af ola.
ÖNEMLİ NOT.
1 Mayıs ta 3 -5 gün öncesinden İshak paşa ya gençler gidip çadır kurar, orada kalırlardı. 1 Mayıs günü panayır gibi olurdu yazları.
Doğubayazıt’lıların çoğu Diyadin kaplıcalarında özellikle yılanlı kaplıca çevresinde çadır kurup 1 ay kaplıcada kalıyorlardı, sohbet muhabbet bitmezdi. hani derlerya anlatılmaz yaşamak lazım Doğubayazıt’ı…
