İşsizlik,ekonomi bozukluğunun dem vurduğu,tarımın diplediği,sanayının hiç olmamayışı,hayvancılığının nerde ise sonuna dayanıldığı Doğubayazıt o kadar göçe rağmen,yinede sürekli büyümekte ve gelişmektedir.Arada bir siyasiler insafa gelirler,İran-Doğubayazıt hattında bir sınır ticaretini faaliyete koyarlar,Doğubayazıt insanı bununlan yetinip,evine aş-ekmek götürmenin ötesinde,Doğubayazıt´ın gelişmesi için birer çivi çakıp,güzelliğine,güzellik katıp,uğraş vermektedirler.
Binalar yükselir,eski kerpiç evler yıkılıp,yerine betonnarme evler inşa edilir,dış sıvasının üzerine renga,renk boyalar yapılır,yükselen binalar heybetli Ağrıdağı ile boy gösterme yarışına giriyor.Yükselen binaların temeli ne denli sağlam o bilinmez,bilinen tek şey,binanın yükselmesi ile boy gösterip,güzelliğini ortaya koymasıdır.
Doğubayazıt insanı ezzelden beri giyimine,kuşamına,misafirperverliğine düşkündür.Merttir,mert olduğu kadar özverilidirde.Bunu bir Doğubayazıt´lı olarak benim anlatmama da gerek yok,meraklısı varsa buyursun Doğubayazıt´a gelsin,göreceğini görecek,öğreneceğini öğrenecek,eğer saygısı varsa,kıskançlık belası ruhunu hoyratça dağıtmamışsa,Doğubayazıt´tan ayrıldıktan sonra,Doğubayazıt gerçeğini anlatacak,dedim ya! Ruhunda bozukluk varsa,yalan,hayal uyduruklarlan, ?gece teröristtirler,gündüzleri normal insan gibi içimizde geziyorlar? diye karalamalara başlarlar.
Doğubayazıt her kesçe bilinen bir turizm cenneti,Karşısında heybeti ile duran,ak başlı,başı dik,anlı açık Ağrıdağı (Ararat),tarihin derinliklerine altın harfler ile adını yazdıran,Bir çok ülkenin duvarlarını resimleri ile süsleyen İshakpaşa Sarayı,Buz Mağaraları,Meteor çukuru,sazlıkta yok olma ile karşı,karşıya bırakılan envayı çeşit,renga,renk kuşlar.Yorgunluğumuzu gideren,bizlere,çocukluk anılarımızı yaşatan ve hala kahrımızı çeken Keşişin bahçesi, ve daha neler, neler.
Vilayetimizi geri istiyoruz kampanyası bu bir kaç yıldır hız kazanmış durumdadır.Iğdır´ın daha iller arasına girmesi bir hayal iken,Doğubayazıt´ın vilayet olması için yıllar evvel çalışmalar başlatılmıştı,Iğdır´ı birileri sahiplendi ve Iğdır vilayet oldu ama,Doğubayazıt sahipsizlikten yerinde saymaya devam ediyor,ama ?bu böyle gitmiyecek,gitmemeli? diyen birileri çıktı ve ?Bu Vilayetimizi Geri Alacağız? dediler ve yola koyuldular.
İşadamı M.Emin Tanrıverdi ve arkadaşları ?Vilayetimizi Geri İstiyoruz? adı altında bir dernek kurdular.Dernek 2008 yılında kuruldu ve o gün,bu gündür Doğubayazıt´ın vilayet olması için çaba sarfetmektedirler.Çalışmaları hakkında bilgiler aktaracağım,ama ne kerametse çalmadıkları kapı kalmamış,hep sözler verilmiş,ama bir babayiğit çıkıpta sözünde durmamış.Sözler hep kağıt üzerinde kalmış,kağıtlar buruşturulmuş,çöp kutusu yolunu tutmuş,bu gibi insanlar tarafından Doğubayazıt unutuldukça,unutulmuş,Ama Doğubayazıt´ın evladı,insanı, ?yeter,buraya kadar?demiş.
1927 Yılında Vilayet olan Doğubayazıt o zaman BAYAZIT olarak Vilayet alma sıfatını kazanmış,Daha sonra bilinmeyen nedenlerden dolayı,yada sudan ucuz bahanelerlen illik sıfatı elinden alınmış ve ilçe yapılmış.Vilayetimizi Geri İstiyoruz Dernek Başkanı M.Emin Tanrıverdi´nin yaptığı çalışmaları biraz da olsa aktaralım,daha sonra Doğubayazıt sevdalısı olan insanların bilgisini ve birikintisini sırayla yazıp yayınlamaya devam edeceğiz.Önce M.Emin Tanrıverdi;
VİLAYETİMİZİ GERİ İSTİYORUZ DERNEK BAŞKANI
M.EMİN TANRIVERDİ´NİN BİLGİ VE BİRİKİNTİSİ
?Doğubayazıt´ın tekrar vilayet olması için,arkadaşlarlan bir araya gelerek 3 Mart 2008 tarihinde Vilayetimizi Geri İstiyoruz adı altında Derneğimizi kurduk.Bu tarihten itibaren hiç durmaksızın çalışmalarımız devam ediyor.Derneğimizin şimdiye kadar yaptığı çalışmaları sizlere aktarmaya devam edeyim.?
Doğubayazıt 1927 Tarihinde ülkemizin bir vilayeti olan,BAYAZIT ili hiç bir neden yok ken,sudan ucuz bahanelerlen,İl iken,ilçe olmuştur.Tarihi önemi olan ve Ortadoğu´ya açılan bir kapı olması nedeni ile,önemli bir coğrafyaya sahiolan,Serhat şehir BAYAZIT Vilayeti sudan nedenlerden dolayı ilçe yapılmıştır.Bunun için tabi bir tepki olarak,2008 tarihinde bu derneği kurduk.Bu mücadeleninin ince,uzun ve meşekketli bir yol olduğunu biliyorduk.Bu konuda yapmamız gereken,tüm ayrıntıları oturup inceledik.Sonuç olarak icraat kısmında STK´ları da yanımıza almamız gerektiğine inandık.STK Başkanlarıyla ayrı,ayrı görüşmemiz gerekliydi,görüştük.Görüşmelerimizin sonunda birlikte şu kararı aldık;
?Cumhurbaşkanı,Başbakan,T.B.M.M.Başkanlığı,Siyasi Parti Genel Başkanlarına birer mektup yazmak suretiyle bütün STK´ların imza ve kaşeleri alınarak mektuplar hazırladık.Cevap olarak Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanımızın konunun incelenmesi yazısı geldi.Diğer muhattaplarımızdan her hangi bir cevap alamadık.Diğer bir konu ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün Doğubayazıt´ı ziyareti sırasında bizde Dernek Yönetim Kurulu olarak 2 adet pankart yazı hazırladık.İshakpaşasarayı´na gitmek üzere yola çıktık.Fakat ne var ki, Doğubayazıt çıkışında Güvenlik güçlerinin engeline takıldık.Amacımız pankartları açıp,Sayın Cumhurbaşkanı´na yakından göstermekti.Pankartlarımızın birinde, ?VİLAYETİMİZİ GERİ İSTİYORUZ? Diğerinde ise Sayın Cumhurbaşkanımız ESKİ VİLAYETİMİZE HOŞ GELDİNİZ.diye yazılmıştı.?
Neden bize engel olundu anlamaktan hala zorluk çekiyoruz.Her halde Sayın Cumhurbaşkanı durumu duysaydı,üzülürdü,diye düşünüyoruz.İkinci bir konu ise,Ağrıdağı´nın daha çok Turizme kazandırılması konusuydu.Bunun içinde Müsülman aleminin Kutsal Kitabı Kurani Kerimde ve Hristyanların Kutsal Kitabı İncilde,Nuh´un Gemisinin Ağrıdağı´nda yazılı olduğu hepimizce bilinmektedir.Eğer ki, Ağrıdağı´nda bir teleferik projesi uygulanmış olsa,insanların merakı daha çok artar.ve Bayazıt Turizmde yoğun bir trafik yaşar.Bu da eski ilimiz için büyük bir kazanç kapısı olurd.Hatta ve hatta Ağrıdağı eteğine aslına uygun büyük bir hayvanat bahçesinin yapımınıda,dernek olarak önerdik.ağrı Milletvekillerini tek,tek arıyarak,bu konuların Mecliste gündeme getirmelerini istedik.Bu girişimizde sonuçsuz kaldı.
Bu ısrarımızı Doğubayazıt´ta bulunan yerel gazetelerinde ki, köşe yazılarımda ısrarlan sürekli gündeme getirdim.Aklıma gelmişken Ağrıdağı ile ilgili bir konuyu daha gündeme getirmek istiyorum.Amerika´da ve Çin´den bilim adamları ve Arkoloklar Ağrıdağı´nda bir çok incelemelerde bulundular.Yaptıkları incelemeler sonucunda Nuh´un Gemisine ait kalıntılar olduğunu,bu kalıntılardan örnekler aldıklarını,bu örnekleride kendi ülkelerine götürüp,inceliyeceklerini beyan etmişerdi.
Bizim ülkemizdeki bilim adamlarımız Amerika ve Çin bilim adamlarını yalanlarcasına, bu kalıntıların Nuh´un Gemisi ile alakalı olmadığını ve bundan bir şey olmuyacağını,masa başında oturarak,açıklama kehanetlerine bulundular.Bunların Türk Bilam adamları olmalarından şüphe duymaktayım.Başka bir ülke olsa bütün kamuoyu konunun üzerine gider bunun ülke olarak ke kadar değerli bir turizm geliri olabileceğini üşünür.En azında bu bilim adamları kendi ülkelerinin çıkarına desteklerdi.Ey bilim adamları sizler konuştukça batıyorsunuz,bari gölge etmeyin,başka ihsan istemez.
Bir de Ağrı Valisine Yönetim Kurulu Başkanı olarak,bir açık mektup yazdım.(O dönem ki, Vali kimse) Valiliğinde bu konuda çok esnek olmadığını gördüm.Hal buki, bu konuyu yetkililer tarafından göndeme getirilmiş, ve projeye sıcak bakılmış olsaydı,inanın Doğubayazıt turizm açısından dünyada en önemli turist kendi olabilirdi.Sadece Ağrıdağı değil,bunun yakısıra,Amerika´daki Arizona Eyaletinden sonra en büyük ay taşının düştüğü bir bölgeye sahiptir eski Vilayetimiz BAYAZIT.Bu çukurun temizlenip ay taşının ortaya çıkartıp,turizme kazanılmasının ne kadar faydalı olabileceğini dile getirdik.
Buz mağaraları için ulaşım olanaklarının yaratılmasını istedik.Oraya yol yapılırsa turizm kazanır,dolayısıyla Doğubayazıt kazanır.ülke kazanır.
Gelelim İshakpaşasaray´ın eski medenyetlerden Osmanlı tarihinde Bayazıt sancak beyliği yapmış sınırları Erzurum,Van,Iğdır´a dayanan Büyük bir eyalet.Bayazıt ilinin coğrafyası çok önemli bir yere sahiptir.Ortadoğu ve Asyaya açılan kapıların en önemlisidir.Bayazıt tarihinde bir çok işgallere tanık olmuş,bir Osmanlı parçasıydı.Onun içi önemli bir merkez olarak ortaya çıkmaktadır.Bayazıt Sancak Beyliğinin dönemindeki kesin akademik bilgilere maalesef ulaşmamakla birlikte bazı rivayetler ortaya çıkmaktadır.Sancak Beyliğinin nasıl haksız bir nedenle sancak olarak kalmasına neden olan,İran seferinin 3.Selim´i ziyaret etmek için yola çıkmasıylan başlar.2-3 gün İshakpaşa sarayında konuk olarak ağarlanır.Paşa tabi ki,misafirperverliğini göstermek için İran seferinin şerefine ziyafetler düzenler.Sarayın ihtişamından seferinin gözleri kamaşır.2-3 gün dinlendikten sonra tekrar yola koyulur.İstanbul´da Osmanlı padişahının karşısına çıktığında,zamanın Padişahı 3. Selim´e İshakpaşa sarayının ne kadar muhteşem bir yapıya sahip olduğunu söyler.Şöyle devam eder seferi;İshak Paşa kulunuz,sizi haset eder, onun sarayı senin sarayından ihtişamlı,bütün Doğu ve Anadolunun haracını o alıyor,sayısız askeri var.O aralarda 3.Selim´in kulağına İshak Paşa hakkında pek iyi şeyler söylemiyor olması, 3.Selim´i hareketlendirir.İshak Paşa´yı Hasankale zındanlarına attırır,Sancak beyi olan,Bayazıt sancağı olarak kalır.Bayazıt´tan alınan beylik ardından da Çıldır beyliği olur.Bayazıt hiçte hak etmediği bir süreç yaşar. Ta ki, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü ve Cumhuriyetin ilanından sonra sonra devam eder.Nitekim 1927´ye kadar Vilayet olan Bayazıt bir gecede anlamsız bir telgraflan vilayet hakkı elinden alınır.Tabi ki,bunun arkasından bir şeylerin olduğu bellidir,ama ne olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Daha sonradan anlaşılıyor ki, İl genel meclis üyelerinin bir kasaba olan Karaköse´den büyük miktarda arazi alımı yaptıkları,amaçlarının Bayazıt Vilayetinin Karaköse´ye aldırmak için çaba sarf ettikleri,Ni tekim Bayazıt´ta bir düğünde geleneksel eğlencelerden bir olan,havaya mermi sıkma girişimlerini,Bayazıt´ta isyan çıktığını ve Kürtlerin ayaklandığını Ankara´ya değişik yalan beyanlarlan telgıraflan bildirmişler.Ankara´da mevcut Vilayet olan,Bayazıt´ı ilçe yapıp,Karaköse´yide vilayet yapma emri verilir.İl meclis üyelerinin kendi çıkarları için,Bayazıt Vilayetine ihanet etmişlerdir.Böyle heksız,hukuksuz,zulüm ve kesavet yaşamış eski Vilayetimiz Bayazıt.
Tekrar Doğubayazıt´ıb Vilayet olması için Derneğimiz var gücü ile mücadele ediyor ve etmeyede devam edecektir.Şair-Yazar,Alim-Filozof Düşünür Ehmede Xanı ünlü yapıtı Mem-Zin Bayazıt için önemli bir yer tutmaktadır.Güneşin Doğduğu yer olan Doğubayazıt Tarih,Kültür,Medeniyetine sahip çıkması ve tekrar Vilayet hakkının geri alınması,bunu için mücadele verilmesi gereğine inanıyorum.Ve hatta yasal yollar açık olmak üzere mücadelenin devamına kararlı bir toplum olmak için,hep birlikte mücadele vermemiz gerektiğine inananlardan biriyim.Bu vesile ile gelecek kuşaklara,Doğubayazıt´ı tekrar Vilayet olarak onlara teslim etmek niyetindeyiz.İnşallah halkımızın desteği ile bunu başaracağız? şeklinde ki,yazılı açıklamasını beyan ettik,siz sayın okurlarımıza.M.Emin Tanrıverdi´nin Bilgi ve Birikintisinden sonra.
Doğubayazıt hakkında bilgi ve birikintisi olan,Sevgili Ağabeyim Araştırmacı-Yazar Mehmet Gültekin,Heykeltıraş-Ressam Siyabend Kaya´nın da bilgilerine baş vuracağız ve sizlerlen paylaşacağız.
9411,13%0,46
34,56% 0,25
36,04% -0,51
3000,45% 1,31
5010,37% 1,12
Ağrı
22.11.2024